62.Bölüm

37.2K 2.3K 188
                                    

Merhabalar merhabalar. Bir önce ki bölüm Leyla'nın Ercüment'in annesiyle iş birliği yapacağını falan düşündünüz çok alındım jajssıekke Leyla öyle biri mi ya aşk olsun.

İyi Okumalar Dilerim♡

Apartmanın kapısından dışarıya çıkınca görmeyi beklediğim en son kişiyi gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Apartmanın kapısından dışarıya çıkınca görmeyi beklediğim en son kişiyi gördüm. Ercüment'in annesini.

Adını bile bilmediğim bir kadını görmek en fazla bu kadar gerginliğe sebep olabilirdi.

Derin bir nefes aldım ona doğru bir kaç adım attım.

"Biraz konuşabilir miyiz?"

"Buyrun?"

"Kızım ben Er-"

"Leyla." Diyerek lafını kestim. "İsmim Leyla."

"Böyle tanışmak istemezdim." Deyince kaşlarımı çattım.

"Buraya neden geldiğinizi sorabilir miyim?" 

Derin bir nefes aldı. "Ercüment ile konuşmak için."

"Ercüment yok. Ayrıca siz Ercüment ile ne konuşabilirsiniz?"

"Konuşmamız gereken çok şey var."

"Öyle mi?" Diye sordum. "Bu zamana kadar aklınız neredeydi pardon?"

"Bilmediğin şeyler var Leyla. Üstüne vazife olmayan şeylere karışma."

Kahkaha attım.

"Ercüment yok!" Dedim tekrardan. "Ayrıca olsa da bir şey değişmez, sizinle ne konuşur ne muhatap olur."

Hızla arkamı döndüm. Gideceğim sırada tekrar konuştu. "Annesiyim ben onun!"

"Sen mi annesin?" Diyerek tekrar ona döndüm. Benden yaşça büyük biriydi. Saygısızlık etmek istemiyordum ama böyle davranmasına da deli gibi sinirleniyordum.

Nasıl annesiyim diyebiliyordu? Hangi yüzle konuşmak isteyebiliyordu? Gerçekten Ercüment'in onu dinleyeceğini mi düşünüyordu?

"Ne zaman gördün en son Ercüment'i?" Diye sordum.

Cevap vermedi.

"Soru soruyorum! Madem konuşmak için geldiniz buraya konuşalım. Ne zaman gördün en son?"

Yine cevap vermedi.

"Ne konuşabilirsin ki Ercüment ile? Annesiyim diyorsun, en son ne zaman gördünüz belli değil. Evlendi oğlun evlendi! Yanında mıydın?"

"O istemedi."

"Neden acaba?" Dedim. Hala daha kendini savunuyordu. Sanki suçlu Ercüment gibi davranıyordu. "Bir başına bıraktınız, arayıp sordunuz mu? Okula başladı, mesleğini eline aldı yanında mıydınız? Üniformasını giydi yanında mıydınız? Eğer olsaydınız ve buna rağmen sizi yanında istemeseydi o Ercüment'in suçuydu. Ama siz yoktunuz. Zamanında düşürdüğünüz birini, başkası tutunca suçlayamazsınız!"

Müptela | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin