İyi Okumalar Dilerim♡
"Ercüment!" Diye bağırdım karanlığa doğru.
"Ercüment gitti!" Diyen sese döndüm. Evren bana doğru geliyordu. "Yaklaşma!" Dedim korkuyla ve geri geri gitmeye başladım.
"Ercüment!" Diye seslendim tekrar. Ama Ercüment beni duymuyordu. Arkasına bakmadan yürümeye devam ediyordu. Yüksek bir sesle tekrar bağardım. "Ercüment!"
Beni duyması gerekiyordu. Duymadığı için bakmıyordu. Eğer duysaydı bakardı, arkasını dönmezdi. Beni duysa bırakıp gitmezdi.
"Seni duymayacak." Dedi Evren. Adımlarını hızlandırıp kolumdan tuttu. Ben Ercüment ile aramızda ki mesafeyi kapatamamıştım ama o iki adımda yanıma gelmişti. "Bırak!"
Çırpınmaya başladım. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Ercüment duymuyordu beni. O kadar bağırmama rağmen duymuyordu. Tekrar bağırdım. Beni burada bırakamazdı.
Evren sıkıca tuttuğu kolumdan çekmeye başladı. "Bırak beni, dokunma bırak!"
Göz yaşlarım hızlı hızlı akıyordu. Ben Ercüment'e doğru koştukça aramızda ki mesafe kapanacağına daha çok açılmıştı. Ne kadar çok koşarsam koşayım ona yetişememiştim. En sonunda pes ederek dizlerimin üstüne çöktüm.
"Leyla."
Kulağıma dolan tanıdık ses uykudan uyanmama sebep oldu. Gözlerimi hafifçe araladım ama gözüme vuran ışık yüzünden tekrar kapattım. Elimde bir el hissettim. Gözlerim ışığa alışınca tekrar açtım.
Hastane odasındaydım. Yanımda Evren falanda yoktu. Rüyaydı, gerçekten kurtulmuştum. Ercüment beni orada bırakmamıştı.
Bakışlarımı ona çevirdim. Elimi sıkıca tutmuş başımda bekliyordu. "Geçti güzelim." Dedi. Kabus gördüğümü anlamıştı. Hoş anlamasa da zaten kabus gibi şeyler yaşamıştık. "Geçti birtanem."
Bir elini saçlarıma attı ve yavaş yavaş okşadı. Gözlerim dolmaya başladı. İçimin titrediğini hissettim.
"Ercüment." Dedim. Dudaklarım ismini söylemeyi özlemişti. "Leyla'm." Dedi iç çekerek.
Elimi elinden çekip hafifçe doğruldum ve kollarımı hızla boynuna sardım. Tanıdık kokusu burnuma dolunca daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım. Ne kadar çok ağlamıştım son zamanlarda?
"Çok korktum." Dedim hıçkırıklarımın arasında.
"Geçti bir tanem." Dedi saçlarımı okşayarak. "Geçti güzelim. Bak ben buradayım, yanındayım."
Konuşmak istiyordum ama ağzımdan arka arkaya firar eden hıçkırıklar buna izin vermiyordu. Eli yavaş yavaş saçlarımda geziniyordu.
Sanki kötü bir kabustan uyanmış gibi hissediyordum kendimi. Hiç bitmeyecek bir kabus gibiydi. Sanki oradan kurtulamayackamışız gibiydi. Bir an gerçekten umudumu kaybetmiştim. Ne kadar Ercüment'in beni kurtaracağına inansamda bir an gerçekten öleceğim sanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela | Tamamlandı
Teen FictionGökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi. Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı. Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...