Gökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi.
Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı.
Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...
Merhabalar. Bölüme geçmeden önce ufak bir şey söylemek istiyorum. Önümüzdeki iki hafta boyunca tatilde olacağım için bölümler düzenli gelmeyecek. Hiç gelmeyecek demiyorum. Çünkü fırsat buldukça yazıp atacağım. Ama her gün atmam imkansız gibi bir şey. O yüzden sizlere şimdiden haber vermek istedim❤️
İyi Okumalar Dilerim♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah uyandığımda Ercüment'i burnumun dibinde görmeyi beklemiyordum.
Abartmıyorum gerçekten burnumun dibindeydi. Onun kolu benim belimde benim kolumda onun omzundaydı. Gece böyle uyumamıştık yani en azından ben uyurken böyle değildik.
Ercüment uyanmadan yataktan kalkmak imkansızdı. Çünkü sıkı sıkı sarmıştı belimi. Değil yataktan kalkmak hareket bile edemiyordum.
"Ercüment." Dedim yavaşça. Kılı bile kıpırdamadı. Daha sesli bir şekilde konuştum. "Ercüment."
"Hıı?"
"Uyan hadi."
"Beş dakika daha." Diyerek beni daha da kendine çekti. Şuan Ercüment'in boynu ile bakışıyordum. Dayanamadım ve öptüm. Ercüment huylanmış olacak ki hafifçe kıpırdandı.
"Ercüment hadi!" Dedim hızla. Biraz daha böyle durursak hem geç kalacaktık hem de ben her şeyi unutuverecektim.
"Ne hadi ya." Dedi. Başımı geriye çekip yüzüne baktım. Gözlerini hafifçe aralamıştı. "Uyan hadi."
"Neden?"
"Sabah olduğu için olabilir mi?"
"Olamaz."
"Ercüment geç kalacağım işe."
"Gitmeyiver bu günde işe."
"Oldu! Zaten hastanedekilerde öyle diyordu. Kalk hadi." Diyere itmeye çalıştım ama kıpırdamadı bile.
"İnsan kocasını iter mi? Ayıp!"
"Sen değil miydin ayıp yatakta olur diyen?" Diyerek kendimi savundum. Ama söyledikten sonra fark ettim pekte mantıklı bir savunma değild.
Gözlerini açtı ve yüzüme baktı.
"Biz de şuan yataktayız zaten." Dedi sırıtarak.
"İşte bende ondan bahsediyorum! Kalkmam lazım."
"Kalk."
"Bırak."
"Yo."
"Bırakmazsan nasıl kalkacağım?"
"Kalkma o zaman?"
"Sarhoş musun sen?" Diye sordum ciddi ciddi.
"Evet aşk sarhoşuyum."
10 dakikanın sonunda yataktan kalkabilmiştim. Ercüment hala yataktaydı. Uyumuyordu ama uyanık gibi de değildi.
Duş aldıktan sonra üzerimi değiştirdim. Tekrardan banyoya gelip saçlarımı kuruttum. Kuruttuğum için kabarınca bir de düzleştirmek ile uğraştım. Ama sonunda hazırdım. Hazırlanmam uzun sürdüğü için kahvaltı etmeye vaktim kalmamıştı.