Kan Haini

609 44 19
                                    

Potter ailesi akşam yemeğini yiyordu. James yine her zamanki gibi aşık olduğu kızı -Lily'i- anlatıyordu. Potterlar James sayesinde Lily'i tanıyor gibiydiler. Kapının çalmasıyla James kapıyı açtı. Karşısında en yakın arkadaşını elindeki valizle görmeyi elbette ki beklemiyordu.
- Sirius, ne oldu? İçeri geçsene, dedi James hala şaşkın bir ifadeyle. Sirius ise kapının dışında durmaya devam etti.
- Ben evden kaçtım Jamie, gidecek yerim yok. Ben de sorm- derken James onu içeri çekti. Annesiyle babasını çağırdı.
- Ne oldu oğlum? Aaa Sirius hoş geldin James çok bahsediyordu sizden, dedi Bayan Potter. James, Sirius'un durumunu anlattığında Potterlar evlerinde kalmasında ısrar ettiler. Sirius ise kabul etmek zorunda kaldı. Sonuçta Melody'e gidemezdi. Melody'nin yanında aciz kalmak istemiyordu.

Sirius sabah erkenden kalkınca akşam olanları düşündü. Daha doğrusu Regulus'u.
*Flashback*
Walburga ve Orion Black bir yemeğe gitmişlerdi. Çocukları da evde bırakmaya karar vermişlerdi. Bu ev ne Sirius'a ne de Regulus'a iyi geliyordu. Dört duvar arasında Walburga Black ile yaşanılması zordu. Ev bu demek değildi. Sirius'un evi burası değildi en azından. Onun evi Melody idi. Melody ona çok iyi geliyordı. Regulus için ev neydi bilmiyordu Sirius. Hoşlandığı veya hoşlanmadığı biri var mıydı onu da bilmiyordu. Kardeşiyle aptal ebeveynleri yüzünden uzaklaşmışlardı. Sirius evden kaçacaktı. Fırsat ayağına kadar gelmişken bunu geri çeviremezdi. Ama Regulus'u yalnız bırakmak istemiyordu. O yüzden odasına girdi.
- Reg, biliyorum benden pek haz etmiyorsun ama iki dakika konışabilir miyiz? dedi Sirius. Regulus nedenini anlamasa da kabul etti. Abisi yanılıyordu. Regulus abisi gibi olmayı çok istiyordu ama yapamıyordu. Yıllar önce şansı varken de abisini değil, annesinin isteğini seçmişti. Bundan ne kadar pişman olduğu ise aşikardı.
- Konuşalım, dedi Regulus soğuk bir sesle. Sirius derin bir iç çekerek başladı.
- Reg, ben artık bu evde kalamıyorum. Annemiz olacak kadın burayı hem sana hem de bana zindan ediyor. Bir şey söyleme ve beni dinle lütfen. Beni biliyorsun safkan görüşlerini desteklemiyorum. Ve Reg, sen ise kendi görüşlerin sorulmadan desteklemekle sorumlu tutuluyorsun. Sen de onlar gibi mi düşünüyorsun? Ne düşünürsen düşün yine de benim kardeşimsin. Şuan senden rica ediyorum. Lütfen benimle gel Regulus. Yeni, tertemiz bir sayfa açalım. Her şeyi unutmaya çalışalım. Ama bunu birlikte yapalım kardeşim. Ben gideceğim ve arkamda sevdiğim kimsenin kalmasını istemiyorum. Gelecek misin? dedi Sirius.

Regulus, bu sözleri abisinden duymayı beklemiyordu. Kaçacağını zaten tahmin edebiliyordu ama onu da götürmek istemesi. İşte bu onu şaşırtmıştı. Bunu kabul etmeyi çok isterdi. Fakat be kadar istese de yapamazdı. Annesi yıkılırdı. Kendini hep onun istediği gibi bir çocuk olmaya şartlandırmıştı. Ama kendi isteği ona hiç sorulmamıştı.
- Ben gelemem abi. Senin kadar cesur değilim. Hem benim görüşlerimin ne önemi var ki? Sonuçta annem benim geleceğimi çoktan planladı. Karanlık lorda katılacağım, Nottların kızıyla evleneceğim vesaire vesaire. Benim seçme hakkım yok. Sen hazır gidebiliyorken git. Abi ne yaparsan yap ikna olmayacağım deneme bile. Sadece bana mektup yaz olur mu? dedi Regulus buruk bir sesle. Sirius her ne kadar kardeşini bırakmak istemese de Regulus haklıydı. Konuşmak istese de uygun kelime bulamıyordu.
- Hadi abi hazırlan ve erken çık, annemler yarım saate gelirler, dedi Regulus ve iki kardeş sarıldılar.
- Biliyor musun Reg? Sen bir Gryffindor olabilirmişsin, dedi Sirius ve odadan çıktı. Regulus ise söyleyemediği gerçeği içinde tutmaya devam etti.

Sirius tüm bunları düşününce Regulus'u kurtarmak için çaba harcaması gerektiğinin farkına vardı. Kahvaltılarınj bitirdikten sonra da James'e her şeyi anlattı.
- Sirius, sen kardeşinin de senin gibi olabileceğini mi düşünüyorsun? dedi James inanamayarak. Sirius onayladı.
- Bir de Mel'e söylememe konusunda kararlı mısın Siri? Mel er geç öğrenecek. Bence geç olmadan söylemelisin, dedi James. Sirius her ne kadar James'in haklı olduğunu bilse de hemen söylememe kararı almıştı.
- O hemen endişelenir, yanıma falan gelmek ister. İyi olduğuma emin olmadan da başımın etini yer, dedi Sirius ama Melody'nin böyle yapması onu rahatsız etmezdi normalde.

İşler Sirius'un istediği gibi gitmemişti. Potterların kapısından içeri sinirle giren Melody bunu kanıtlıyordu. Lily de gelmişti ama o Melody geldi diye gelmişti.
- Bana neden söylemedin SİRİUS ORİON BLACK! James'in evinde kalıyorsun ama bunu en son ben öğreniyorum. Neden? Yanlış bir şey falan mı yaptım? dedi Melody. Sirius Melody'e sarıldı.
- Mel, hemen söyleyemedim çünkü korktum. Biliyorum öyle bir şey yapmazsın ama ben korktum. Nedensizce. Seni de kaybetmekten çok korktum Melody. Regulus benimle gelmedi. James'ten söylememesini istemeyen bendim boşuna ona kızma, dedi Sirius. Melody yumuşamış bir şekilde Sirius'a baktı.
- Tamam affediyorum ama bir daha olmasın, dedi ve tekrardan sarıldılar.

Neden reddettim Reg ya. Neyse olacak bir şekilde.
İyi okumalar!

Evans Twins | Sirius Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin