Evans Twins | Sirius Black

Karar Vermek

Rita birkaç gündür hamile olmasını düşünüyordu. Ne yapmalıydı bilmiyordu. Bir tür çıkmaza girmişti sanki. İçinde hiç istemediği bir adamın parçasını taşıyordu. Ama bebeğin hiçbir suçu yoktu. Sadece anne rahmine düşmesi ondan nefret edeceği anlamına gelmezdi. Bu yüzden karşısında bebeği aldırıp aldırmayacağını öğrenmek isteyen Madam Pomfrey'e baktı.

- Bebeği doğuracağım, dedi Rita. Ona tüm bunların bir suçuymuşcasına bakmayacaktı. Onu her zaman koruyacaktı. Annesinin yapmadıklarını yapacaktı. Madam Pomfrey gülümsedi.

İyi şanslar o zaman tatlım, dedi Madam Pomfrey ve Rita hastane kanadından çıktı.

James bu sırada takımını yarınki maça hazırlıyordu. İki de bir tribünlerdeki sevgilisine baksa da bu kimseyi rahatsız etmiyordu. Aksine herkes ikilinin sevgili olmasından gayet memnundu.

Ertesi gün maç başlamak üzereydi. James yapabileceklerini söylüyordu. Maç Hufflepuff ileydi. Maçı kimin anlatacağı ile ilgili derin bir tartışma vardı profesörler arasında.
- Remus anlatabilir bence, gayet güzel yorumluyor, dedi Slughorn. Herkes Remus'un anlatmasından keyif alırdı. Mcgonagall bile Remus'un anlatımlarını içten içe seviyordu. Sonunda pes ederek konuştu.
- Peki, Remus anlatsın, dedi Mcgonagall.

Wilson ve James el sıkıştılar ve maç başladı.
- Evet, sayın Hogwarts sakinleri! Bu maçı anlatmaktan gurur duyuyorum. Teşekkürler Profesör Mcgonagall! Her neyse quafle Evans'ta. Kendine gelen bludgerdan çeviklikle kurtuluyor. Biliyorsunuz Melody ve Sirius sevgili. Kıskananlar çatlasın diyorum üstüne alınan alınsın. Değil mi Wilson? Evans kaleye ilerliyor atacak mı? Pat! Hufflepuff tutucusu SEVGİLİM OLAN Loorey bu atışı kurtarıyor! Kimin sevgilisi görüyor musunuz? Yaparsın Ester'im. Neyse konuya geri dönelim. Özür profesör, güzelliği göz kamaştırıyor sevgilimin. Quafle bu sefer Potter'da! James, dostum yaparsın sen. Melody sen de yaparsın öyle bakma. Potter ilerlerken Şerefsiz -pardon profesör ama öyle- Wilson'dan gelen bludger ile sendeliyor. Bir vuruşla yıkılır mı koskoca mazi aslanım! Doğru ne aslanı senden olsa olsa hamam böceği olur iğrenç insan! Tamam, bir daha olmaz profesör. Potter biz tüm bunları konuşurken sayı yapıyor! Gördün mü Wilson! Çenen değil, kolların çalışsın sefil seni! Quafle şimdi Tennyson'da! Tennyson ilerlerken Black'ten gelen bludger ile quafle ı düşürüyor! Düşen quafle ı Dawson aldı! Dawson hızla ilerliyor! Ve sayıı! Noldu Wilson mırıkların bir düştü sanki! En iyi oyuncunuz Loorey, Wilson bakma bana! Gururumuz, yılın en iyi ikizlerinden Evans'ımız quafle ı kaptı! Bu sefer atmakta kararlı gibi gözüküyor! Wilson bludger atmaya yelteniyor ama SEVGİLİSİ Black bludger ı ona geri gönderiyor. Wilson öldün mü kız? Bu kadar kolay olmamalıydı! Ah, peki profesör! Wilson oyundan ayrıldı yaralanmış -içimin yağları eridi- bu yüzden yerine Tonks giriyor! Yedek oyunculuktan ilk defa kurtulabildi! Gryffindor bayağı bir önde! Hufflepuff'ın biraz çabalaması gerekecek! Hufflepuff bir sayı yaptı! Hadi ama bulun artık şu snitchi! Dememe kalmadan Meadowes hızla bir şeyin peşindem gitmeye başladı. Ve snitchi Meadowes yakaladı! Maçın kazananı Gryffindor! dedi Remus.

Yine klasik anlatımlarından biri olmuştu. Her zamanki gibi mükemmeldi. Maç bittikten sonra Remus hızla Ester'in yanına gitti ve ikili birlikte gözden kayboldular. James, Sirius ve Melody ise mutluydu. Kazanmışlardı ve harika gidiyorlardı. Artı olarak Wilson sakatlanmıştı. Sirius dilinden düşürmüyordu bu konuyu.
- Nasıl da sakatlandı ama gördünüz mü? Bize bulaşmayacaksın işte, dedi Sirius. Melody gülerek sevgilisini öptü.

Regina maçtan sonra sevinçli bir şekilde ayrılmıştı sahadan. Şimdi ise bir ağacın altına oturmuş kitap okuyordu. Dondurucu soğuklar yaklaşıyordu. Şuanda ekim ayının sonlarında olsalar da havalar soğumaya başlıyordu. Kitabını okumaya devam ederken yanına oturan kişiyle durdu.

-Eee, kraliçem kaç gündür konuşamıyoruz nasılsınız? dedi Regulus sevgilisine. Regina kıkırdadı. Regulus sevgili olduklarından beri ona böyle seslenirdi. Çünkü isminin anlamı kraliçe idi. 

- İyiyim beyefendi. Asıl sizi sormak gerek siz nasılsınız? Umarım kötü niyetli yılanlar tarafından zehirlenmiyorsunuzdur, dedi Regina gülerek. Regulus da bu sözlerine gülümsedi.

- Ah, ben gayet iyiyim. Yalnız unutmayın ben de bir yılanım, onların zehri bana sökmez, dedi Regulus göz kırparak. Regina gözlerini devirdi. Son zamanlarda daha neşeli olmaya başlamıştı Regulus. Bu durum onu mutlu ediyordu. Sonuçta kim sevdiği insanın mutlu olmasını istemezdi ki.

- Gina, artık saklamasak mı? Ben çok sıkıldım böyle gizli gizli buluşmaktan. Sana bakan erkekleri görüp hiçbir şey yapamamaktan. Eğer sen de istersen açıklayalım diyorum ne dersin? dedi Regulus. Regina sevdiği adamın gözlerine baktı. O da Regulus ile aynı duyguları paylaşıyordu.

- Ben seninle her şeye varım asil yıldızım. Sen ne zaman istersen o zaman açıklayalım, dedi Regina cevaben. Regulus gülümsedi.

- Noel tatilinde bizim eve gel. Annem ve babamla tanışırsın oradan başlarız. Hem ben seni her halükarda korurum öyle bakma bana. Eğer seni reddederlerse beni de reddetmiş olurlar. Eh, abimi zaten reddettiler. Beni de kaybetmek isteyeceklerini düşünmüyorum, dedi Regulus. Regina, Regulus'un dediklerini onayladı.

- İyi o zaman tek bir şartım var. Annenlere söylemeden önce abin ve onun arkadaşlarına söyleyeceğiz. Olur mu? dedi Regina. Regulus gülümsedi.

- Benimde amacım buydu zaten, dedi Regulus ikili derin bir sohbetin içine girdiler.

Rita, bebek işini Martin'e söyleyip söylememe arasında gidip geliyordu. Sonuçta bebeğinin babası oydu ve aynı zamanda pislik bir adamdı. Kim bilir Rita'nın hamile olduğunu duyunca ne yapardı. Söylemeyecekti. Ne şimdi ne de gelecekte. Bebeğini güvende tutmalıydı. Bu babasını bilmemesi anlamına gelse de. Çünkü bebeği olduğunu öğrendikten sonra ona bir söz vermişti. Onu her zaman ne olursa olsun koruyacaktı. 

Buradan bir kez daha Martin'e sövmek istiyorum. Yeter be adam, öl artık! Neyse mezun olsunlar da bir takım planlarım var açıkçası. Remus'un anlatışını özlediğinizi düşünüyorum, bu yüzden quidditch maçı yazdım.

İyi okumalar diliyorumm!!