Evans Twins | Sirius Black

Martin'in Hakaretleri

Blacklerle yemeğin üzerinden 4 ay geçmişti. Walburga her ne kadar istemese de Regina'yı kabul etmek zorunda kalmıştı. Sonuçta biricik oğlunu kaybetmek istemiyordu. En azından melez veya bulanık değildi. Bir de bulanık olsaydı! Sirius kendine layık bir bulanık seçmişti ona göre. Kendi gibi sefil birini...

Bu yılda artık her yıl yapılan baloya yaklaşmışlardı. Bu yıl artı olarak 7. sınıfların mezuniyeti vardı.
- Öhm öhm, Bayan Evans benimls baloya gelme şerefini elde etmek ister misiniz? Dedi Sirius. Melody abartılı bir şekilde göz devirdi. Ama hoşuna gitmişti.
- Madem çok ısrar ettiniz, geleyim bari dedi Melody. Böylece bu ikilinin de baloya birlikte gidecekleri kesinleşti. Diğerleri gibi.

Rita'nın karnı belirgindi artık. Bahaneler arkasına sığınsa da buna sürekli devam edemeyeceğini biliyordu. Şifacı Haziran ın başında doğum yapabileceğini söylüyordu. Rita isim bile düşünüyordu. Kız olursa Elaine, erkek olursa Ethan koymayı düşünüyordu şimdilik. O olaydan sonra Martin'in yüzüne bir kez olsun bile bakmamıştı. Martin, Narcissa onu terk edip Lucius Malfoy ile nişanlandıktan sonra Rita'nın peşinde gezer olmuştu. Defalarca kez affedilmek için yalvarmıştı ama nafile. Rita onu katiyen affetmezdi. Yaşattığını yaşamasını da çok istiyordu.

- Hey, Rita! Lütfen gerçekten bir söz söyleyeyim gidersin ama bekle ve dinle lütfen, dedi Martin. Rita sinirli bir şekilde arkasını döndü.
- Yeter! Ne halin varsa gör Wilson. Melody bitti Narcissa Narcissa bitti şimdi de bana mı sardın ruh hastası! İs-te-mi-yo-rum seni hayatımda! Bana yalnızca huzursuzluk veriyorsun! Dedi Rita bıkkınlıkla. Martin sırıttı.
- Ah, kızlar iyidir be Rita. Birinden diğerine geçersin bu böyledir. Siz erkekleri tatmin etmek için yaratıldınız. Sizin göreviniz evde oturup kocalarınızı memnun etmek. Bu kadar basit bir şeyi bile beceremeyecek kadar acizsiniz ama! Dedi Martin. Rita kaşlarını çattı.
- Hiçbir şey bilmemen ne yazık! Kadınlar erkeklerin ne kuklası ne de hizmetkarı değildir. Böyle düşünmen seni dibe çeker Wilson. Ve hiçbir kadın da seni almaz, dedi arkadan gelen bir ses. Sonra yavaş yavaş yanlarına geldi.

Bu sesin sahibi Melody Evans'ın ta kendisiydi. Martin bir şaşırdı ama sonra toparladı.
- Sen niye durduk yere Rita'yı savunuyorsun ki? Bu ahmağın savunulacak ne tarafı var? Aciz büyüyememiş bir ergen kızın teki, dedi Martin. Melody sinirlenmiş görünüyordu.
- Sen önce kendine bak da öyle konuş! Senin ne haddine bu sözleri söylemek! Ayrıca kadın kadını savunur aralarında her ne geçmiş olsa da. Bana bak Wilson bir daha bu kızın yakınlarında dolaştığını görmeyeyim yok bunun sonu fena olur, dedi Melody sonlara doğru sakin bir sesle. Martin Melody'i aşağılarcasına baktı.
- Ne yapabilirsin ki en fazla? dedi Martin alayla. Melody Martin'e küçümser bir bakış attı.
- Zamanı geldiğinde görürsün, dedi Melody ve Rita'yı da alıp gitti.

Martin Rita'ya söylemek istediklerini Melody yüzünden söyleyememişti. Bunu da Rita'yı yalnız bulduğu bir anda sıkıştırarak söyleyecekti. Bı sırada lordundan gelen görevleri yapmaya devam ediyordu. Narcissa'yı kaybetse de onu hamile bırakmış olmayı ümit ediyordu. Aksi taktirde Lucius Malfoy ile evlenecekti ve Martin bunu hiç istemiyordu. Hufflepuff ortak salonunda otururken bir mektup geldi Martin'e.
Oğlum,
Karanlık lord dün akşam ziyaretime geldi ve bana birtakım şeyler söyledi. Geleceğe dair planlarıyla ilgili. Senin en kısa zamanda takıma girmeni istiyor. Bu yüzden 2 hafta içinde Hogwarts'ı bırakacaksın. Böylece lorduna daha iyi hizmet sağlayabilirsin. Şu kız işini ne yaptın? Onu da 2 hafta dolmadan hallet. Hamileyse falan almak zorunda kalırız. Sen Blacklerin kızını almaya çalış. Biliyorum zor ama belki hamileyse bir şansın olabilir.
Baban, P.W.W
Martin mektuba baktı uzun bir süre. Babasının gurur kaynağı olmayı başarıyordu anlaşılan. Bir an önce Hogwarts'tan kurtulacak oluşu da onu mutlu etmişti. Rita konusunu hemen çözmeliydi.

Koridorun sonundaki Rita'yı gördüğünde durdu Martin. Konuştuğu kişinin gitmesini bekledi. Sonra da yanına gitti. Rita kurtulmak istese de onu duvara sıkıştırdı ve ağzını da eliyle kapattı.
- Bana bak, senin ne olduğunu biliyorum bu yüzden bana doğru cevap ver. Hamile misin? Dedi Martin ciddi bir tavırla. Rita eninde sonunda öğreneceğini biliyordu. Sadece bu kadar erken olmasını beklemiyordu. Şuanda bebeğinin sağlığı için inkar edecekti. Ağzını kapatan eli bir çırpıda çekerek konuştu.
- Ne saçmalıyorsun sen? Ne hamile olması? Ben mi? Bence senin akıl sağlığına baktırmak gerekiyor Wilson. Büyük bir sorun var gibi çünkü. Sen bana diyeceğine git Narcissa'ya de bu palavralarını. Sonuçta o sevgilindi değil mi? Dedi Rita alayla. Martin kaşlarını çattı.
- Bak eğer yalan söylüyorsan kötü olur, dedi Martin. Bunu söylerken Rita'nın ona doğrultmaya hazırlandığı asayı görmemişti.
- Eh, Martin bu konuşma benim işime gelmedi. Ben fazla uzatmayayım, evet hamileyim. Senden nefret ediyorum. Çocuğumu da doğuracağım, dedi Rita. Martin daha şaşkınlığını atlatamadan Rita asasını doğrulttu ve büyülü sözcüğü söyledi. Obliviate!

Martin yeter, gebertirim seni görürsün gününü. Ben fazla uzatmayayım. Gelecek bölüm ya da ondan sonraki bölüm 7. Sınıfı bitireceğim. Artık savaş kısmına geçelim yani.
İyi okumalarr!