Evans Twins | Sirius Black

Eski Ev

- Hadi ama şaka yapıyor olmalısın, dedi Melody karşısındaki ölüm yiyenle düello ederken. Sirius'un evlilik teklifinden sonraki ilk göreviydi bu. O günü aklından çıkarmak mümkün değildi. Evleniyordu yahu. Düğünü aralığın başında yapma kararı almışlardı. Şimdilik nişanlılardı yani.

Karargaha geri döndüğünde Rita'yı salya sümük ağlarken bulmuştu.
- Rita ne oldu, neden ağlıyorsun? dedi Melody Rita'ya yaklaşarak. Rita hıçkırıklarının arasından Melody'e cevap verdi.
- Onu b-benden aldı. B-ben hiçbir şey y-yapamadım, dedi Rita. Melody merakla Rita'ya bakmayı sürdürdü.
- Kim? Kim senden neyi aldı Rita? dedi Melody.
- Benden kızımı aldı o. Martin benden kopardı kızımı. Ben kızımı geri istiyorum, dedi Rita ağlamayı sürdürürken. Melody kaşlarını kaldırdı. Martin'den her şeyi beklerdi ama bir bebeği kaçırmak? Anlamlı gelmiyordu.

- Rita, Martin neden bebeğini kaçırdı? dedi Melody. Rita, Melody'e uzunca bir süre baktıktan sonra iç geçirdi.
- Çünkü Elaine onun kızı. Her ne kadar şuanda bir soyadı olmasa da Elaine onun kızı. Ve ben kızımın bir caninin elinde olmasını istemiyorum. Melody, ne olur bana yardım et. Ne yapacağımı  bilmiyorum, dedi Rita çaresizce. Melody şimdi şaşırmıştı işte. Rita'nın isteği dışında ona dokunduğunu da anlamıştı böylece. Zavallı Rita, bu kadarını hak etmemişti. Melody kendinden emin bir şekilde Rita'ya baktı.

- Merak etme onu bulacağım. Sen şimdilik bundan kimseye bahsetme, Martin'in bir açığını bulmaya çalışacağım. Bulur bulmaz da kızını sana kavuşturacağım. Bu onu öldürmemi gerekse de. Zaten onu seve seve öldürürüm, dedi Melody. Rita minnettar bir şekilde Melody'e baktı.
- Sen çok iyi birisin Melody. Sana sahip olan insanlar çok şanslı. İyi ki varsın, dedi Rita. Melody bu sözler üzerine gülümsedi.

Melody araştırmaya koyulmuştu. Martin'in bir ölüm yiyen olduğunu biliyordu. Yani bir ölüm yiyenden yardım alıp kızını gizliyor da olabilirdi. Olası tüm ölüm yiyenlerin listesini çıkardı bu yüzden.
Olası Ölüm Yiyenler Listesi
- Rabastan Lestrange
- Barty Crouch Jr.
- Thomas Skeeter? ( Rita'nın babası olduğu için mümkün gözükmüyor)
- Galia Mitl
- Adrian Parkinson
Şimdilik bu kadarını tahmin ediyordu. Martin'in nerede görüldüğüne dair muggle kameralarına bile bakmıştı. Fakat şuanlık hiçbir şey bulamamıştı.

Odada çalışırken kapı tıklatıldı.
- Mel, iyi misin? Kaç saattir oradasın, yardıma ihtiyacın olmadığına emin misin? Dedi Sirius.
- Eminim ve çıkmam gerek seni seviyorum, dedi Melody ve Sirius'u öpüp hızla karargahı terk etti. Sonunda Martin'in olabileceği bir yer bulmuştu. Wilsonların eski evi.

Eski evin kapısına geldiğinde burada yıllardır kimsenin oturmadığı çok belli oluyordu. Yavaşça içeri girdi ve sessizce aramaya koyuldu. Salonda çeşitli çerçeveler vardı. Martin, babası ve annesiyle birlikte poz verdiği fotoğraflar. Sessizce ilerlerken eli bir çerçeveye çarptı ve çerçeve yere düşüp kırıldı.
- Hay sıçayım! dedi Melody anlık bir sinirle.

Yerden parçaları toplamaya çalışırken çerçevenin yanında bir kağıt olduğunu gördü. İçini açıp baktığında gördüklerine inanamadı. Tam kağıdı cebine atacakken içeriden bir ses duyuldu. Melody hemen saklanmaya koyuldu. Ayak sesleri giderek yaklaşırken artık kimin geldiğini merak ediyordu.
- Hadi ama Melody Evans! Orada olduğunu biliyorum. Bence ortaya çıkmak için harika bir zamanlama, dedi Martin. Melody iç çekerek saklandığı yerden çıktı.

Martin alayla Melody'i süzdü. Sonra da gülümsedi.
- Neden geldiğini sormayacağım şimdiden cevabı vereyim, bebeği geri vermeyeceğim. O Rita orospusu bu bebeği hak etmiyor. Benim soyadıma leke sürmeyi hak etmiyor, dedi Martin. Melody kısa bir süre Martin'e baktı.
- Aslında senin soyadını sen kimlik çıkarana kadar taşımıyordu Wilson. Rita zaten Elaine'nim senin soyadını taşımasını istemiyordu. Kimin hak edip etmediğine gelecek olursak bence cevap gayet açık. Bebeği ver Wilson. Yoksa zorla alırım, dedi Melody ciddi bir şekilde. Martin bu sözler üzerine kahkaha attı.
- Sen söyleyince vereceğimi de nereden çıkardın minik çiçek? Seni daha zeki zannediyordum, dedi Martin. Melody öfkeyle Martin'e baktı.
- Eh, zorla alırım o zaman, dedi Melody ve  Martin'e büyü savurdu.

Melody'nin hesaba katmadığı çok önemli bir şey vardı: Martin yalnız değildi. Onun buraya yalnız gelmesi bir hata olmuştu. Martin dört bir yanında ölüm yiyenler belirince Melody kararlı bir şekilde düello etmeyi sürdürdü. Yine de Rita'nın bebeğini ona ulaştırmak istiyordu. Fakat tüm ölüm yiyenler ona büyü gönderirken bu hiç de kolay değildi. Melody saldırıya geçemiyor, hep gelen büyüleri geri püskürtüyordu. Çok geçmeden kapana kısılmıştı.
- Ne oldu güzelim? Bebeği mi alıyordun en son? Yazık oldu artık benin elimdesin. Eh, lorda yararın da dokunabilir, dedi Martin ve Melody'nin kafasına taşla vurdu. Melody görme yetisini yavaş yavaş kaybederken gördüğü son şey artık Wilsonların eski evinde olmadığıydı.

Alın size kaos! Martin'den nefret etme nedenlerinizi yazsanıza merak ettim. Benim liste bitmiyor da. Sizce neler olacak? Melody kurtulabilecek mi?
İyi okumalarr!