Hoş Geldin

345 27 25
                                    

Melody bir haftadır sancılarla uyanıyordu. Sancıları çok ağrılı olduğu için haliyle Sirius her seferinde endişeleniyordu. Yine sancısının tuttuğu gece mutfaktayken Sirius yanına geldi.
- Mel, acaba doktora gidip baktırsak mı? James yakında doğacağından çok emin. Biliyorsun onun dedikleri tutuyor. Çok güvenmemek de gerek ama, dedi Sirius.
- Şuan doktora falan gerek yok Sirius. Ben iyiyim merak etme. Hem daha var çocuğumuzun gelmesine, dedi Melody ve yatmaya gitti. Sirius içindeki hisle Melody'nin peşinden gitti.

Sabah saat 07.00 idi. Melody'i uyku tutmamıştı. Bu yüzden kalktı ve aşağı indi. Karnı burnunda olduğu için çok fazla hareket etmemeye çalışıyordu. Erkenden kahvaltıyı hazır etmek için üst raflardaki reçelleri almaya çalıştı. Malum asasını yatak odasında unutmuştu. Denedi fakat bir türlü ulaşamıyordu. Tam ulaşmışken bir ıslaklık hissetti Melody. Baktığında gördüğü şeyler bağırmasına yetmişti.

- Sirius!! Suyum geldi! diye bağırdı Melody yukarı doğru. Melody'nin sesine uyanan Sirius uykulu bir şekilde aşağı indi. Melody'i gördüğünde ise ayılmıştı.
- Senin suy- Aman hadi gel hastaneye gidelim, dedi Sirius ve Melody'e baktı.
- Hızlı olmamız gerekecek. Cisimlensek? dedi Melody. Fakat hamilelerin cisimlenmesi riskliydi. Hatta suyu gelmiş birinin daha da riskliydi. Bu yüzden sert bir şekilde reddetti Sirius.
- Olmaz, madem öyle motosikletimle gidelim dedi Sirius. Bunun üzerine başka çare olmadığını anlayan Melody sancılar içinde motosiklete bindi.

St. Mungo'ya geldiklerinde Melody'i hemen içeri aldılar. Sonuçta doğumu başlamıştı. Sirius hastaneye gelir gelmez diğerlerini aradı. Potterlar ve Lupinler çok geçmeden gelmişlerdi.
- Yeğenim geliyor yani öyle mi? Nasıl oldu? dedi Lily merakla. Sirius anlattı.
- İşte sonra da motosikletle geldik buraya. Şimdi ameliyata aldılar onu, dedi Sirius. Lily anlar gibi başını salladı.
- Senin içeri girmene izin yok mu? Varsa girip kıza yardımcı ol. Çok canı yanıyordur şimdi, dedi Ester. Sirius onca telaştan sonra bunu düşünmemişti.

İzin verdiklerinden sonra içeri girdi Sirius. Melody canla başla ıkınıyordu. Sirius hemen gidip karısının elini tuttu.
- Geliyor geliyor. Biraz daha ıkınmanız lazım Bayan Black! Başı göründü, dedi doktor. Melody daha fazla ıkındı. Ikındıkça Sirius'un elini sıkıyordu.
- Hadi sevgilim yaparsın sen. Onca zorluğa katlandın çocuk mu doğuramayacaksın? dedi Sirius güven verici bir sesle.
- Çok zor bu! D-dayanamıyorum ki! dedi Melody ıkınırken. Sirius yine ona rahatlatıcı sözler söylemeye çalıştı. Fazla işe yaradığı söylenemezdi. En azından deniyordu bu da bir şeydi. Hemşireler, Sirius'tan çıkmasını istemişlerdi. Hep böyle yapıyorlardı. Bebeğin doğmasına yakın babayı dışarı çıkarıyorlardı. Bu yüzden Sirius da çıkmıştı dışarı.
- Bu sefer geliyor! Son bir kez tüm gücünle ıkının Bayan Black! dedi doktor. Melody onayladı ve güçlü bir şekilde ıkındı.

Ameliyathaneyi bebek sesi sarmıştı. Melody bebeğin sesini duyar duymaz rahatlamıştı. Yorgunlukla başını yasladı. Onu odaya götürüyorlardı şimdi. Tabi bebeğini de.

Doktor ameliyathaneden çıktı ve Sirius'un yanına gitti. Sirius merakla doktorun konuşmasını bekledi.
- Tebrikler, Bay Black. Oldukça sağlıklı bir oğlunuz oldu. Şimdi eşinizi ve oğlunuzu odaya çıkarıyorlar. Yanlarına gidebilirsiniz, dedi Doktor ve uzaklaştı. Sirius duyduklarıyla mest olmuştu. Bir oğlu olmuştu! Hemen diğerlerini de alıp Melody'i götürdükleri odaya gitti.

Melody, kucağındaki oğluyla yatağında oturuyordu. Sirius'un geldiğini görünce gülümsedi. Sirius usulca Melody'nin yanına yaklaştı. Melody oğlunu Sirius'un kucağına verdi. Karı koca kısa bir bakıştıktan sonra Sirius konuştu.
- Hoş geldin Altair Black. Hoş geldin oğlum. O çok tatlı görünüyor Mel, dedi Sirius sevinçle karışık bir duyguyla. Sirius oğluyla hasret giderirken Lily araya girdi.
- Sirius sevmen bittiyse biraz da teyzesi kucağına alabilir mi? dedi Lily. Sirius gülerek oğlunu Lily'e uzattı. Lily, yeğenini kucağına aldı ve o an kendisinin de bir oğlunun olmasını istedi. Çünkü Altair gerçekten de çok tatlı bir bebekti.
- Merhaba! Ben teyzen Lily. Tanıştığımıza memnun oldum Altair, dedi Lily. Lily'den sonra Ester aldı Altair'i kucağına.

Ester, Altair'i kucağına aldığında sanki aralarında değişik bir bağ oluşmuş gibiydi. Altair, Ester onu kucağına aldığında gülümsemişti. Henüz göremeyen bebek gülümsemişti! Bu Ester'de karmaşık duygular uyandırmıştı. Çok sevinmişti açıkçası.
- Ben de senin- derken Melody tarafından sözü kesildi Ester'in. Melody Sirius ile bakıştıktan sonra onun da onay verdiğini anlamıştı.
- O da senin vaftiz annen, Al. Tabi isterse, dedi Melody. Ester'in gözü doldu.
- Tabiki isterim. Bu çok gurur verici olur. Canım arkadaşım, dedi Ester ve Altair'i Remus'un kucağına bırakarak Melody'e sarıldı. Sirius Remus'a dönerek konuştu.

- Biliyorsunuz 1. Sınıftan beri konuştuğumuz bir konu var. Demiştik ya hani, Ben James'in, Sen benim, James de Senin çocuğunun vaftiz babası olacaktı. Ben bu sözümüzü tutmak istiyorum. Remus, çocuğumun vaftiz babası olur musun? dedi Sirius. Remus'un yüzünde bir gülümseme belirdi.
- Seve seve, dedi Remus. Yıllar önceki verdikleri sözü hatırlamanın tebessümüyle.
- Eh, artık benimkiyle beraber iyi kuzen olursunuz siz, dedi James. Her zamanki gibi herkes James'e baktı. Fakat sonra güldüler.

Doktorun gelmesiyle meraklı gözler ona dönmüş oldu.
- Evet, bakalım oğlunuza. İsmini ne koydunuz? dedi Doktor. Çift birbirine baktı.
- Altair Black. Altair Sirius Black, dedi Melody. Doktor onaylar bir şekilde başını salladı.
- Doğum günü, saati, yılı yaz bakalım kızım, dedi doktor yanındaki hemşireye. Sonrasında konuşmasına devam etti.
- 2 Ocak 1980, saat 08.04. Bu arada yarın taburcu olabilirsiniz Bayan Black, dedi Doktor. Daha sonrasında hemşireyi alıp odadan çıktı.

Kısa bir süre sonra yeni evli çift Regulus ve Regina geldi odaya. Gizlice gelmişlerdi.
- Yeğenim nerede? dedi Regulus içeri girdiği gibi. Regina onu dürtse de umursamamıştı. Hemen Altair'in yanına gitti Regulus. Hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
- E bu sana benziyor be abi. Ben yengeme benzer diye umut etmiştim ama, dedi Regulus sahte bir üzüntüyle.
- Senin çocuğunu da göreceğiz, dedi Sirius meydan okurcasına. Regulus ise karısına baktı ve abisine döndü.
- Ben çocuğumun karıma benzemesini istiyorum. Ve benzeyecek de. Meydan okuma kabul edildi abi, dedi Regulus. Onlar bunu konuşurken Regina da Melody'i tebrik ediyordu.
- Çok tatlı ya, umarım bizim çocuğumuz da böyle olur, dedi Regina. Melody gülümsedi.
- Sizin çocuğunuzun da çok tatlı olacağından eminim, dedi Melody.

Altair'i görmeye gelen pek çok kişi olmuştu. Annesi, teyzesi, Richard, Rita ve niceleri. Annesi ve Lily Melody'nin yanında kalmakta ısrarcıydı. Melody bir şey diyememişti. Oğlu, babası gibi siyah saçlıydı. Gözleri de babası gibi griydi. Bu çocuğun Melody'e benzer hiç tarafı yok muydu be? Ama Melody bunu dert etmiyordu. Hatta oğlunun, babasının kopyası olmasından mutluluk duyardı.

 Hatta oğlunun, babasının kopyası olmasından mutluluk duyardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alın size bir adet Melody Black.
Yeni karakter kilidi açıldı: Altair Sirius Black. Eh umarım seversiniz çocuğumu. Aklımda onunla alakalı çok iyi fikirler var biilesiniz -iki bölüm Yalı Çapkını izlemişimdir-
İyi okumalarrr!

Evans Twins | Sirius Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin