Savaş yakındı. Hem de hiç olmadığı kadar yakındı. Hazırlıklar, planlar herkes bu konular hakkında konuşuyordu. Amaçlarının arasında karşı taraftan önce saldırmak da vardı. Ester bu durumdan hoşnut değildi. Hamile olduğu için Remus izin vermiyordu. Bazen keşke biraz daha önceden hamile kalsaydım diye düşünmeden edemiyordu.
Ester, karargahta gezinirken Dumbledore'un odasındaki konuşmaya kulak misafiri oldu.
- Regina'nın doğumunu mu bekleyeceğiz? dedi Regulus.
- Zaten ne kadar kaldı ki? Bekleriz Reg, dedi Regina da. Regulus sıkıntılı bir nefes verdi. Dumbledore konuşmaya başladı.
- Regina doğurduktan sonra planı herkese anlatacağız. Zaten sonrasında da onu ve Ester Lupin'i korumaya alacağız. Maalesef ikizler için bir koruma oluşturamadık çünkü onlar planın kalbinde yer alıyor. Ama karın ve Ester işleri korumadayken halledebilirler, dedi Dumbledore. Ester kapının açıldığını duyunca hızlıca oradan uzaklaştı. Planı bir an önce duymak istiyordu.Herkes karargahta otururken Regulus telaşlı bir şekilde içeri cisimlendi. Bu hareketi tüm dikkatleri üzerine çekmesini sağlamıştı.
- Regina doğurdu! Bir oğlum oldu, dedi Regulus, Çapulcuların olduğu tarafa doğru. Çapulcular ayaklandılar ve hastaneye cisimlendiler.Regina yatakta oturmuş, kucağındaki oğlunu seviyordu. İçeri girenleri gördüğünde gülümsedi. Sirius diğerlerini iterek önden giriş yaptı.
- Nerede benim yeğenim? dedi Sirius. Regina gülümseyerek kucağını gösterdi. Sirius hemen Regina'nın kucağındaki bebeği aldı.
- Eee, adı ne aslan parçasının? dedi Sirius. Regulus, Sirius'un yaptığı imaya dil çıkardı.
- Castor Regulus Black, doğumu 3 Eylül 1981, saat 12.00 dedi Regina iki kardeşin arasına girerek. Sirius gülümsedi.
- İyi seçim, dedi Sirius.Regina doğurduğuna göre artık planı açıklayacaklardı. Dumbledore, tüm yoldaşlığı topladı. Snape de dahil olmak üzere. İlk başta onun burada olmasını istemeyenler oldu ama sonra Dumbledore konuşmaya başladı.
- Biliyorsunuz planı açıklamak için bir şeyi bekliyorduk. O şey gerçekleştiğine göre artık açıklayabiliriz. Lord Voldemort kehanetten dolayı Potterların peşinde. Bu yüzden her yerde onları arıyor. Yoldaşlık üyeleri artık harekete geçme zamanı! Biliyorsunuz Potterlar fidelius biyüsüyle saklanıyorlar. Sır tutucuları evin yerini Severus'a söyleyecek. Severus da bunu Voldemort'a iletecek. Voldemort, Potterların evine geldiğinde biz hazır bir şekilde bekliyor olacağız. Potterlar, Hogwarts'a gidecek. Potterların yaşadığı yerde mugglelar olduğu için orada bir savaş yapamayız. Bu yüzden Voldemort'u Hogwarts'a yönlendireceğiz. Böylece savaş başlayacak, dedi Dumbledore. Herkes onu pür dikkat dinlemişti.Bunun üzerine herkes üzerine düşen görevi yapmaya koyuldu. Bir ay sonrası için hazırlıklara başlamışlardı.
Yoldaşlık hazırlıklar yaparken Voldemortboş durmuyor, katliamlar yapıyor ve Potterların yerini arıyordu. Galia Mitl'in hain olduğu ortaya çıkmıştı. Ya da en azından herkes öyle düşünüyordu. Neyse ki Galia da masum biri değildi. Hepsini Voldemort karşısında itiraf etmişti.
- Madem ki çok istediniz anlatayım. Ben Alman bir safkan cadıyım. Ailem çok varlıklı değildi bu yüzden iş arıyorlardı. Babam burada iş bulunca İngiltere'ye yerleştik. İlk zamanlarda iyi bir yaşamımız vardı. Sonra annem babamı melez bir büyücüyle aldattı. Babam sinir küpüne dönmüştü. Annemi de sevgilisini de oracıkta öldürdü. Sonra sihir bakanlığı babamı tutukladı. Beni yetimhaneye verdiler. Hogwarts'da iken düşüncelerim şekillendi. Annem yaptığı alçakça hareketin cezasını çekmesi gerekiyorsa babamın bunda bir suçu yoktu. Babamın intikamını almak istedim. O Azkaban'da yaşam mücadelesi verirken gurur duyacağı bir şey olmak istedim. Bakanlıktan alacağım intikamı size katılarak gerçekleştirecektim lordum. Öyle de yaptım, 7. sınıftayken size katıldım. Babamın hapse tıkılmasına neden olan melez ve orospu annemdi. Bu yüzden bende melezleri öldürmeye başladım. Her gördüğüm melezi öldürüyordum. Sonra bunu Rabastan öğrendi, size söylemem gerektiğini düşündü. Ama bilmediği bir şey daha vardı. Ben safkanları da öldürüyordum. Annemin babamı aldattığı adamın soyu Lestrangelere dayanıyordu. Aralarında bir aptal melezle evlenmiş ve aileden atılmış. Lestrangeleri de öldürmek istedim. Ve Rodolphus Lestrange'yi öldürmeme çok az kalmıştı. Neredeyse başarıyordum ama sonra karısı fark etti. Tabi benim olduğumu anladığından şüpheliyim. Ben de öldürmek yerine kendilerini öldürsünler, bana yalvarsınlar istedim. Birkaç kez Rabastan ile birlikte oldum. Sonra iki defa Rabastan'ın babasıyla oldum. 4 defa falan da Rabastan'ın abisi Rodolphus ile oldum. Ama hiçbiri Rabastan kadar zevk vermiyordu. Ben Rabastan'ı istiyordum ve onu elde etmek için çabaladım. Sonra iş buralara kadar geldi. Ölüm yiyenler size bir şey söyleyeyim mi? Safkan hakları diye desteklediğiniz adam bir melez! Annesi babasını aşk iksiriy- sözünü biteremeden kendisine gelen büyüyle yere yığıldı Galia. Masayı bir sessizlik kaplamıştı. Sonra da uğultu oluştu herkes kızın yalan söylediğini, ona inanmadıklarını söylüyordu.
- Annesine orospu diyene bak! Az bile yaşadı, diye mırıldandı Regulus. Fakat Galia'nın son sözlerinin doğru olduğunu biliyordu. Lord Voldemort bir melezdi.
Sıradaki bölüme kendinizi hazırlayın çünkü bomba gibi bir bölüm gelecek! Eh, artık Galia'nın da hikayesini öğrenmiş oldunuz. Savaş yakındırr! Böyle dopdolu bir bölüm yazmaya çalışacağım, umarım güzel olur. Bu arada hikayedeki shiplerinizi yazsanıza, geleceğe dair de olabilir.
İyi okumalarr!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evans Twins | Sirius Black
FanfictionLily ve ikizi Melody beklenmedik bir mektup alır ve sonrasında tüm dünyaları değişir. İkizleri neler bekliyor? Bu yolculuk sırasında ne gibi zorluklarla karşılacaklar? Aşk, dostluk, savaş gibi kavramlarla tanışacaklar. 🥇#siriusblack -> 12/12/2022 �...