Gelişmeler

355 32 8
                                    

- Rita! Kızım baban birazdan gelecek, saklanın! diye bağırdı Bayan Skeeter üst kattaki kızına. Rita bu durumdan nefret ediyordu. Babası onu evlatlıktan reddetmişti ama annesi ona kıyamamıştı. Kızını tecrübesiz bir anne olarak bırakamazdı. Kızını sokağa atamadı. Gerçi erkekler ne anlardı ki bundan?

Rita 3 aylık kızını kucağına alıp saklanma yerine geçti. 29 Mayıs'tan yani kızının doğumundan beri babası onu evinde istemiyordu. Kızını kirli olarak görüyordu. Halbuki bu kızının elinde olan bir şey değildi. Bunu anlamıyordu Bay Skeeter. Bay Skeeter bahçeye çıktığında ise saklanma yerinden çıktı.
- Anne, ben bıktım. Sürekli acaba be olacak diye düşünmekten. Ben kızımı da alıp gidiyorum, beni ararsan bulabilirsin. Umarım kabul edilirim, dedi Rita ve annesinin itirazlarına rağmen kızını alıp evi terk etti.

Temmuz ayında olmalarına rağmen deli gibi yağmur yağıyordu. Yaz yağmurunda ıslanmadan karargahın önüne gitmek mümkün değildi. Sonunda vardığında karşısında Melody vardı.
- Neler oldu sana Rita? dedi Melody şaşkınlıkla Rita'ya bakarken.
- İçeri girebilir miyim? Dedi Rita mahcup bir şekilde. Melody tabi dedi ve Rita'yı içeri soktu.

İçeri girdiklerinde tüm gözler Rita ve kucağındaki bebekteydi. Meraklı gözleri gören Rita ise sadece gülümsedi.
- Merhaba, bu kızım Elaine, dedi Rita soran gözlere cevaben. Herkes çok şaşırmıştı. Daha 18 yaşına bile basmamış bir kızın nasıl bebeği olabilirdi. Sonuçta Rita'nın 18 yaşına girmesine 3 ay vardı.

Rita dinlenirken bebek Elaine ile ikizler ilgileniyordu. Bunu seve seve kabul etmişlerdi. James ve Sirius bebekle ilgilenen sevgililerini izliyorlardı.
- Lily ile bebeğim olsa ne iyi olur be! Değil mi Pati? Dedi James. Sirius, Melody'e bakmayı keserek James göz devirdi.
- Tabi, Çatalak tabi. Lily'i bilmem ama senden iyi baba olur. Eğlenceli falan, dedi Sirius. James güldü.
- Lily'den muhteşem bir anne olmasını beklerim ama Melody çocuğu hırpalar demedi deme. Sürekli çocuklarıyla uğraşır manyak, dedi James gülmeye devam ederken. Sirius da ona katılarak gülüyordu.

Regulus olanlardan dolayı gergindi. Baskının önlenmesi ölüm yiyenleri kızdırmıştı. Her ne kadar baskının önlenmesine sevinse de karanlık lord onun Hogwarts'tan bilgi toplamasını istemişti. Bu da artık Dumbledore ile konuşmanın vaktinin geldiğini gösteriyordu.
- Reg, emin misin? Ben de geleyim mi seninle? dedi Regina Dumbledore'un odasına gitmeye hazırlanan sevgilisine. Regulus Regina'ya bakıp kaşlarını çattı.
- Tek gitmem daha doğru olur Gina. Bir de bu casusluk görevi çıktı ya, seninle birlikte Dumbledore'un yanına gitmem tuhaf karşılanabilir. Tek gidersem daha güvenli olur, dedi Regulus ve sevgilisinin saçlarını öptü. Regina gülümsedi.
- Madem öyle, iyi şanslar o zaman. Bu arada Reg! Dikkatli ol! Dedi Regina gittikçe uzaklaşan sevgilisine.

Dumbledore'un odasına geldiğinde şifreyi söyleyerek içeri girdi. Dumbledore sanki onu bekliyormuş gibi gel işareti yaptı.
- Evet, dinliyorum Bay Black, dedi Dumbledore. Regulus derin bir nefes aldı ve anlatmaya koyuldu.
- Zaten bildiğinizi düşünüyorum ama ben bir ölüm yiyenim. Ama ölüm yiyen olmak istemiyorum. Uzun zamandır da çıkış yolları arıyorum bu yüzden. Bana Hogwarts'ta casusluk görevi verildi. Ne yapmalıyım? Sen en iyisini bilirsin Dumbledore. Sirius'a yardım etmiştin, dedi Regulus. Dumbledore düşündü ve karşısında dikilen genç çocuğa baktı.
- Yoldaşlığı biliyor musun? dedi Dumbledore. Regulus kafasını salladı.
- Mademki ölüm yiyen olmak istemiyorsun, yoldaşlığa katıl. İster açık ister kapalı. Ona sen karar verirsin. Ama ölüm yiyenlerden bir casusumuzun olması çok iyi olur. Bunun gayet tehlikeli olduğunu söylemeliyim. Karar senin, dedi Dumbledore.

Regulus durdu ve ailesini düşündü. Regina'yı düşündü. Hepsinin iyiliği için bir şeyler yapmak istiyordu. Ailesinden kastı da Sirius'tu. Diğerleri paçayı bir şekilde sıyırırdı zaten.
- Yoldaşlığa katılacağım. Fakat mezun olduktan sonra olması daha mantıklı olur. Şuanda bana çok yüklenmiyorlar zaten. Sizin için seve seve casusluk yaparım, dedi Regulus. Dumbledore gülümsedi.

Konuşmaları duyan Seçmen Şapka konuya dahil oldu.
- Regulus Black, değil mi? dedi Seçmen Şapka. Regulus onaylar bir ses çıkardı.
- Şimdi neden Gryffindor olmadığını düşünüyorum. Ya da dur hatırladım. Slytherin'e gitmeyi sen istedin. Sırf abin orada değil diye. Püff! Ama şimdi anladım ki senin kanında Slytherin de Gryffindor da var. Hangisinin ağır basacağını sen belirliyorsun, dedi Seçmen Şapka. Regulus bir an duraksadı. O anı hatırlamıştı. Şuan o seçimi için çok pişmandı. Çoğu seçimi için pişmandı aslında.

Dumbledore'un odasından çıktıktan sonra Büyük Salona gitti. Regulus'u gören Regina ayağa kalkıp yanına gitti ve onu büyük salondan çıkardı.
- Eee, ne oldu? Dedi Regina konuşmayı etraftaki kimsenin duymaması için büyü yaptıktan sonra.
- Mezun olduktan sonra yoldaşlık için casusluk yapacağım, dedi Regulus. Regina gülümsedi. Böyle bir karar vereceğini biliyordu çünkü.
- Doğru olanı seçeceğini biliyordum yıldızım. Bunu yaparken çok dikkatli olman gerektiğini biliyorsun. Çok büyük bir risk bu. Yine de seninle gurur duyuyorum, dedi Regina. Regulus sevgilisine sıkıca sarıldı. Ardından da uzunca öpüştüler.

Bölüm atamadım birkaç gündür kusura bakmayın yoğun bir haftaydı da. Gelecek bölümlerde birtakım şeyler olacak kendinizi her türlü şeye hazırlayın derim.
İyi okumalarr!

Evans Twins | Sirius Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin