O Adam

160 18 3
                                    

Baba. Elaine'e kendi hayatındaki en önemsiz kelimeyi sorsalar baba derdi. Babasını hiç tanımamıştı, annesine yaşattıklarını öğrendiğinde ise ondan nefret etmişti. Elaine daha çok annesine benzese de babasından aldığı, nefret ettiği huyları vardı. Babası onun yaşlarındayken Quidditch kaptanıydı. Quidditch'e olan yeteneği babasından kaynaklanıyordu.

Babasının annesi olan Ruth ile tanışmıştı ama daha sonrasında kadın ona dayanamamıştı. Elaine düşünüldüğünden daha fazla babasını andırıyordu. Ruth gittiğinde Elaine çok üzülmüştü, günlerce yatağından kalkmamıştı. Annesi Rita, sorunun kendisi olmadığını söylese de üzülüyordu El. Daha çok küçüktü, babasının kim olduğunu öğrenmek için. Daha çok küçüktü, babasının annesine yaşattıkları sonucu dünyaya geldiğini öğrendiği için kendinden nefret etmeye. Fakat en sonunda annesi onu karşısına alarak her şeyi anlatmıştı.

Hatta bir keresinde rüyasına bile gitmişti o hayırsız babası.
- Ah güzel kızım, sandığından daha çok benziyoruz. Günün sonunda elbet bir hata yapacaksın. Bakalım o zaman anneciğin yanında olabilecek mi? demişti Martin gülerek.
- Sen iğrenç birisin! Hatta bir canavar! Benim babam da annem de Rita Skeeter, demişti Elaine bağırarak. Tabi rüyasından çığlıklarla uyanmıştı. Uyandığında Cedric yanı başında endişeyle duruyordu.

Şimdi ise oturmuş bulunduğu durumun içinden nasıl çıkacağını düşünüyordu. Adeta bir çıkmaza girmişti. Cedric ile Cho her ne kadar ayrılmış olsa da Cedric hala Cho'yu seviyordu. Bu Elaine'nin canını çok yakıyordu. Tıpkı bir zamanlar annesi Rita'ya da olduğu gibi. Annesi bu hikayeyi kimseye anlatmamış olsa da Elaine annesinin eskiden birine aşık olduğunu anlayabiliyordu. Anılarını anlatırken sık sık duraksardı çünkü.

*Flashback, 1973*
Rita, ortak salonda oturup insanları gözlemlemeyi severdi. Daha gazete çıkarmaya başlamamıştı. Daha kendi acılarını unutmak için başkalarına sataşmaya başlamamıştı. Derken içeriye o girdi. Gelecek hayalleri kurduğu kişi. Scott Bryne. Rita'dan bir yaş büyüktü Scott. Oldukça da yakışıklıydı. Safkan ve Slytherin sınıf başkanıydı. Herkes ona hayrandı. Gerçi Scott'ın gözü onlardan yalnızca birini görüyordu. Ve o biri bunu hiç öğrenemeyecekti.

- Mcgonagall'ın ödevleri mi onlar? dedi Scott bir grup ödev yapan kızların yanına giderek. Kızlar Scott'ı gördükleri gibi saçmalamaya başladılar. Scott onların yanından ayrılıp Rita'nın yanındaki koltuğa oturdu. Rita yorgun gözlerle Scott'ı izledi.
- İyi misin Skeeter? İstersen bir hava al, dedi Scott. Rita konuşanın kim olduğunu fark edince gülümsedi.
- Şuan tek başıma koltuktan bile kalkabileceğimi düşünmüyorum ama yine de teşekkürler Bryne, dedi Rita. Scott'ın yüzünde ikna olmamış bir ifade vardı.
- O zaman ben de geleyim seninle. Bu binadaki hiç kimse mutsuz olmamalı, dedi Scott ve Rita'yı ayağa kaldırdı. Rita'nın karnında horon tepiliyordu.

Bahçede yürümek dahası bahçede Scott Bryne ile yürümek Rita'ya iyi geliyordu.
- Neden sürekli yalnız takılıyorsun? dedi Scott. Bu uzun zamandır merak ettiği bir şeydi.
- Doğrusu kimse benimle arkadaş olmak istemiyor. Nedenini bilmiyorum, dedi Rita buruk bir gülümsemeyle. Scott'ın aklına bir fikir gelmişti.
- O halde ben seninle arkadaş olurum, dedi Scott. Rita'nın gülümsemesi büyüdü böylece.
*Flashback sonu*

O günden sonra yakın arkadaş olmuşlardı. Hatta bu arkadaşlık ikisi için de daha fazlası olmuştu. Fakat ikisi de bu yönde bir adım atmamıştı. Rita 4. Yılın başındayken de ailesi Scott'ı da alıp Amerika'ya taşınmıştı. Scott gitmek istememişti ama buna mecbur bırakılmıştı. Giderken Rita'ya elveda bile diyememişti.

Blackler, bir akşam yemeği düzenliyordu. Gerçi çok kişi katılmayacaktı. Potterlar, Lupinler, Regulus'un ailesi olan Blackler, Weasleyler, Longbottomlar ve Rita olacaktı. En azından beklenmedik misafir beklemiyorlardı.
- Bana bak Sirius, eğer tabaklarımı kırarsan seni mahvederim! dedi yemeği hazırlamakta olan Melody. Sirius ise karısına öpücük attı. Bu ikisi hiç değişmemişti. Nihayet sofraya oturulduğunda derin bir sohbet başladı.

- El neden sevgili yapmadı acaba? dedi James. Lily kaşlarını çattı.
- Belki bir sevdiği vardır. Sahi Rita, sana hiç böyle bir şey söyledi mi? dedi Lily.
- Bana bir şey söylemedi ama ben kimden hoşlandığını çok iyi biliyorum, dedi Rita. Şimdi daha iyi anlıyordu Rita. Anneler çocuklarının hareketlerini anlardı. Rita da anlıyordu.
- Kimmiş o? dedi Melody merakla. Rita sırıttı.
- Cedric var ya hani. Diggorylerin oğlu. İşte o çocuktan çok pis hoşlanıyor, dedi Rita kadınlara doğru.

Regulus sırf abisini sinirlendirmek için konuştu.
- Abi Iris de güzel kız. Sana çekmemiş o yönden de neyse. Bu kızın illaki talipleri vardır. Yakında sevgili yapar bu, dedi Regulus abisine bakarak. Sirius kaşlarını çatmış Regulus'u dinliyordu.
- Sevgili mi? Iris daha çok küçük o tür şeyler için. Kızım çok güzel ama hayır olmaz ben kabul etmiyorum, dedi Sirius bir çırpıda. Melody kocasının bu haline gülmeden edemedi.
- Sirius, tatlım bak. Iris şuanda üçüncü sınıfta. Bil bakalım kim üçüncü sınıfta sevgili yaptı? Babası, dedi Melody gülerek. Sirius gözlerini devirdi.
- Of benim ailem beni önemsemiyordu ki. Başıma buyruktum. Ama Iris'in saçının teline dahi zarar gelmesini istemiyorum. Bu yüzden bir süre o işlerden uzak dursun, dedi Sirius. Melody kocasına sarıldı. Sirius, Melody olmasaydı bambaşka biri olurdu. Ve o bu ihtimali düşünmek bile istemiyordu.

- Regulus, kocama sataşma hemen. Senin de kızın var. Seni de göreceğiz o zamanlar, dedi Melody. Regina güldü. Çünkü Regulus bir anlık donmuştu.
- Lyra daha ikinci sınıf. Hem olmaz izin vermem, dedi Regulus. Melody sırıttı.

- Ben kızım için hiç endişelenmiyorum. Sonuçta zaten onu daraltan iki abisi var. Erkek sinek yaklaşamıyordur onun yanına, dedi James rahat bir tavırla.
- Yani Altair, Iris'e göz kulak olmuyor. Bunu mu kast ettin James? dedi Melody çatık kaşlarıyla. James hemen reddetti.
- Ne alakası var şimdi Melciğim, ben sadece endişe duymadığımı belirtmek istedim, dedi James. Sonrasında gülüştüler.

Tüm bunlar olurken Rita hava almaya bahçeye çıkmıştı. Bahçede geziniyordu öylesine.
- Dejavu mu yaşıyorum ben? dedi arkasından bir ses Rita'ya. Rita arkasını döndüğünde beklemediği biriyle karşılaştı.
- Scott? Senin burada ne işin var? dedi Rita şokunu atlatarak.
- Aslında Dumbledore bana iş teklifi etti. Hogwarts'ta profesörlük yapacağım. Ama ülkeye dönme sebebim bu değil. Dumbledore ülkeye döndüğümü duyunca iş teklifi etti. Ben senin için döndüm Rita. Tüm kaybettiğimiz yıllar adına özür dilemeye geldim. Evli olmadığını duyduğum için karşına çıktım yoksa hiç gelmezdim yanına biliyorsun, dedi Scott. Rita buruk bir gülümsemeyle karşısındaki adama baktı. Çok özlemişti onu. Sonuçta ilk aşkıydı onun.

- Geç kaldın Scott. Çok geç kaldın. Neler olduğunu bilmiyorsun. Nasıl bir kadına dönüştüğümü bilmiyorsun, dedi Rita.
- Üzgünüm Rita. Ama her neyse anlatmanı istiyorum. Ben gittikten sonra ne olmuş olabilir ki? dedi Scott. Rita kendini tutamayıp kahkaha attı. Neler olmamıştı ki. Olanları anlatınca Scott hem sinirlenmiş hem şaşırmış hem de üzülmüştü. Sevdiği kadına nasıl böyle bir şey yapılabilirdi? Ama Scott onu koruyamamıştı. Belki de gitmeseydi bunların hiçbiri yaşanmazdı.

- Peki o zaman kızının adı ne? dedi Scott.
- Elaine, dedi Rita gülümseyerek. Scott da gülümsedi bunun üzerine.

*Flashback*
Scott ve Rita bahçede oturuyorlardı. Nisan ayının sıcak bir günüydü. Ağacın altında sohbet ediyorlardı bu yüzden.
- Ne demek kızın olursa benim adımı koymayacaksın? dedi Rita şakayla karışık. Scott güldü.
- Rita, açıklayabilirim. Lütfen dinle, dedi Scott. Bunun üzerine gülüştüler.
- Bak o zaman şöyle bir anlaşma yapalım seninle. Ben kızım olursa adını Elaine koymak istiyorum. Çok güzel bir isim bence. Ama evlenebileceğimi düşünmüyorum o yüzden ikimizden birinin çocuğu olursa Elaine olsun adı. Tabi bu anlaşma bozula da bilir. Öyle bakma kızına istediğin adı koyabilirsin, dedi Scott.
- Bakarız, dedi Rita da gülerek.
*Flashback sonu*

- Rita bu çok güzel bir hareket. Koymayabilirdin, dedi Scott.
- İçimde bir yerlerde senin varlığını yaşatmak istedim sanırım. Sen evlenmemişsin zaten, dedi Rita. Scott onayladı.
- İnsanın kalbi biri için atınca bir daha başkasını bulamıyor be Rita. Ben yıllarca seni aklımdan çıkaramadım. Çok büyük ödleklik ettim. Ben çok özür dilerim, dedi Scott. Rita gülümsedi ve ardından Scott'a sımsıkı sarıldı.
- Ödlek olduğun doğru bak. Ama daha elimden kurtulamazsın. Elaine ile tanışacaksın, dedi Rita.
- Elinden kurtulmak isteyen kim? dedi Scott mırıldanarak.

Fazla aktif olamıyorum kusura bakmayın. Anca yazıp da atabildim. Bu arada Ritam üzümlü kekimi yalnız bırakmak istemedim. Yazık çok çekti elimden. Scott Bryne'ı nasıl buldunuz? Merius shipimi özlemiştim. Yazmasam olmazdı yani. Neyse siz bölümün tadını çıkarın.
İyi okumalar!

Evans Twins | Sirius Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin