Cenaze

435 33 53
                                    

İkizler cenaze için Hogwarts'tan ayrılıyorlardı. James ve Sirius onlarla birlikte gitmek istese de Dumbledore buna izin veremeyeceğini söylemişti. Bu yüzden kızgınlardı ama saklıyorlardı.

- Görüşürüz, dediler ve ayrıldılar İkizler. Eve gittiklerinde neler öğreneceklerinden birhaberlerdi.

Eve gittiklerinde kapıyı Richard açtı. Kızlar şaşırdılar. Bunu beklemiyorlardı çünkü.
- Ah, ben buraya baş sağlığına geldim. Bakışlarınızın nedeni buysa, dedi Richard. İkizler onayladılar ve içeri geçtiler. Teyzeleri evde değildi. Annesi ise koltukta perişan bir şekilde oturuyordu. Yanına gidip oturdular.
- İkizlerim, hoş geldiniz dedi Anneleri. Kızlar annelerine sarıldılar.
- Ablamlar gelmedi mi? dedi Melody. Bayan Evans başını olumsuz anlamda iki yana salladı.
- Ama gelir herhalde. Yani gelmesi gerekiyor, dedi anneleri. Bu Petunia her zaman duygusuz olmuştu. Kedisi Balpati öldüğünden beridir de böyleydi.

Agatha ikizinin istediklerini marketten almış eve dönüyordu. Yeğenleri gelmişti. Tabi Petunia hariç. O biraz uyuz biriydi. Kızlar evin bahçesinde oturmuş yüzünü göremediği bir adamla sohbet ediyorlardı. Yanlarına gitmeye karae verdi.
- Kızlar gelmişsiniz! dedi Agatha sevinçle. İkizler koşarak teyzelerine sarıldılar. Agatha şimdi adamın suratını görmüştü işte. Asla beklemediği bir surattı bu. Donakalmıştı, kıpırdayamıyordu yerinden. Bu o olamazdı, değil mi? Yani o farklıydı ve bizim gibilerin mahallesinde ne yapardı ki? İçi içini kemirirken kızların sesiyle kendine geldi.
- Teyze, Richard ile tanış. Kendisi az ileride oturuyor, dedi Melody. Demek ki buraya taşınmıştı ya da uzun zamandır buradaydı. Bianca onun burada olduğunu söylememişti.
- Memnun oldum ben de Agatha, dedi Agatha sahte bir gülümsemeyle. İkisi de birbirlerini çok iyi tanıyorlardı aslında. Ama bir o kadar da yabancıydılar şimdi. Bianca olayı anlamış olacak ki ikizleri yanına çağırdı.
- Kızlar gelin bana yardım edin! Ütü yapmaya hadi, dedi Bianca. Böylece kızlar yanlarından ayrıldılar.

Uzun bir süre bir şey söyleyemedi Agatha. Kelimeler ağzından çıkmıyordu. Çıkamıyordu. Sonunda cesaretini toplayabildiğinde ise Richard'a baktı.
- Neler oldu? Biraz yüzsüzce olacak ve bunu sormak da haddime değil ama neden buradasınız Bay Cameron? dedi Agatha. Richard, bir zamanlar evlilik hayali kurduğu kadına baktı.
- Siz gittikten sonra herkes başka yerlere gitti. Alexander yani Bay Evans buraya eşinin memleketine yerleşti. O yerleştiğinde eşi hamileydi. Bense bundan beş sene önce de buradaydım. Burası bana güzel anılarımı hatırlatıyordu. O anılarımı unutmak istemiyordum. Sizi unutmak istemiyordum, Bayan Fayde, dedi Richard.

Agatha kalbinin yine seneler öncesi gibi attığını hissetti. Ama hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ve bunun suçu kendisindeydi. Çok pişmandı, yaptığı her şeyden.
- Neredeydin de birden ortaya çıktın diye sormayacak mısın? Bunu beklerdim normalde olsa sorardın çünkü, dedi Agatha tereddütle.
- Sormam neyi değiştirir ki? Mantıklı bir açıklaman var mı? Ya da bana söylemek istediğin bir şey? Ben senden sonra çok değiştim Fayde. İnsanlar değişir kimse aynı kalmaz. Sen de değişmişsin, dedi Richard. Agatha gülümsedi. Buruk bir gülümsemeydi bu. Yıllar önceki haline sorsalar sevdiği adamla böyle bir vaziyette olacağını söyleseydiler gülerdi.
- Ben yapmak zorundaydım, pişman mısın desen evet çok pişmanım. Keşke yapmasaydım bana söylemiştin ama ben korktum Ri- Cameron. Sen benden sonra ne yaptın bilmiyorum ama ben sana hala aşığım ve seninle böyle olmak bana acı veriyor, dedi Agatha. Richard Agatha'ya uzunca bir süre baktı.
- Ben senden sonra hayatıma kimseyi almadım. Yapamazdım çünkü sana deliler gibi aşıktım. Ve sana olan aşkım bir gün bile eksilmedi. Şuan seni görünce de içimdeki ses koşup sana sarılmamı söyledi ama biliyorsun işte eskisi gibi değiliz, dedi Richard.

Agatha bir an tereddüt etti ama artık daha fazla bir şeylere geç kalmak istemiyordu. Ve sarıldı. Agatha, yıllardır hasretini çektiği adama sıkıca sarıldı. Richard da ona karşılık verdi. İkisi de bu anı uzun zamandır bekliyorlardı.
- Ben çok özür dilerim Richard, çok korkakça davrandım, dedi Agatha gözyaşlarına hakim olamazken.
- Ben seni affettim Agatha'm. Evet ben seni her halükarda korurdum. Olacağı varmış oldu. Biz artık önümüze bakalım. Eskisi gibi olmasa da benimle misin sevgilim? Dedi Richard. Agatha gülümsedi.
- Her zaman seninleyim, sevgilim dedi.

İçeriye girdiklerinde ikizlere de neler olduğunu anlattılar. İkizler ilk başta şaşırsalar da aslında sevindiler. Teyzeleri sevdiği adama kavuşmuştu.

Cenazeyi toprağa gömerken herkes ağlıyordu. Petunia cenazeye yetişebilmişti ama annesi ona kırılmıştı çoktan. Kadın zaten kocasını genç yaşta kaybetmişti bir de kızı böyle yapınca çok üzülmüştü. Babaları gömdükten sonra bir süre daha mezarının başında beklediler. Sonrasında ise eve geçmek zorunda kaldılar.

Ufak bir bilgilendirme: Lily ve Melody'nin annesi Bianca Evans şuanda 37 yaşında. Petunia'yı 19, ikizleri ise 20 yaşındayken doğurdu.
Bianca Evans'ın ikizi olan Agatha Fayde de 37 yaşında.
Kızların babası Alexander Evans öldüğünde 40 yaşındaydı.
Richard Cameron ise 39 yaşında.
İyi okumalar diliyorumm!

Evans Twins | Sirius Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin