✾ 26.

118 10 1
                                    




KÜL

Tüm uzuvlarım kitlenmiş nabız atışım kulaklarımda yankılanırken kısık kısık nefes alıyordum. Kelimeler boğazıma birikmiş dökülmek için hunharca çırpınırken ruhumun akıl almaz boşluğu bir girdaba dönüştü. Boğazıma biriken kelimeleri o girdabın içine bırakıp sonsuzluğa uğurlarken sol yanımın yandığını hissettim.

Ben senin kimsen olurum balkız.

Aynı cümle defalarca beynimin odalarında yankılandı. Sonbaharın hüznü gibi çöktü bir burukluk içime. Hayatımı sallandıran şiddetli yılların kimsesizliği hiç bu kadar acımasız olmamıştı. Bir cümle hiç bu kadar içime işlememişti.

Kelimeleri ciğerimi söken bu adam kurduğu cümlenin farkında mıydı?

İçinde bulunduğumuz durum aklımı zorlarken Emir hafifçe geri çekildi. Ben olduğum yerde sabit kalırken donuk bakışlarla onu izliyordum. Eli ile ensesi kavradı ve hafifçe başını eğdi Emir.

"Yani, bana emanetsin artık." dedi benim tepki vermemi beklemeden. "Yalnız hissetmeni istemem." dediğinde istemsizce gülümsedim.

"Gülmesene." dedi bastırarak. Bir an afalladım ve ne yapacağımı bilemedim. Bedenim hala deminki yakınlığın etkisindeyken, iç sesim yüzümü kızartacak imalarda bulunuyordu.

"Sen iyi bir insansın Emir Kayahan. İçinde bastırdığın bir yanın daha var, bunu görebiliyorum." dedim donuk ifademle.

"Yanılıyorsun." dedi kendisini koltuğa bırakırken. "Ben bile bazen içimde bastırdığım yanların korkunçluğuna inanamıyorum. İyilik kenarda dursun."

"Acıyor musun yani bana?" diye sordum kendimden emin bir şekilde.

"Aksine." dedi sigarasına uzanıp parmaklarının arasına aldığında. "Hırçın kızın tekisin, tam bir baş belası. Dişli olanlarından. Minnetin yok kimseye. Acınacak değil, imrenilecek cinstensin." dediğinde duyduklarımı içimde tekrar ediyordum. İçinde bulunduğum döngü gün geçtikçe anlamsız ve garip bir hal alırken Emir'in garip davranışları bunu daha anlaşılmaz bir hale sokuyordu.

"Nesin ya sen?" diye sordu ve sigarasının zehrini içine çekti ve birden tekrar ayaklandı. Üzerime doğru geldiğinde yüz ifadesi değişmiş, keskin hatları daha da belirginleşmişti.

"Ne demek nesin?" dedim bende ses tonumu ciddileştirerek. Yine dengesiz ruh hallerinden birini mi yaşıyordu şu an?

"Kendimden beklemediğim sözleri bir anda söyletiyorsun bana. " daha da yaklaştı ve sıcak nefesi yüzüme çarptı. Yoğun duman kokusu ciğerimin derinliklerine dolarken içimin titrediğini hissettim. Kanım ısındı ve tenim yandı. "Söylesene.. büyücü falan mısın sen? Okuyor musun içten içe beni?" dediğinde gülme isteği gelse de kendimi tuttum. İyice doğrulup geri çekildim.

"Saçmalama." dedim sadece geriye bir adım atmaya yeltenirken. O sıra Emir'in bana bol ve uzun eşofmanının üzerine basıp dengemi kaybettim. Geriye sendelerken sırtımın kavisinde hissettiğim el bir anda beni yakaladı. Soğuk kollarım istemsizce Emir'in çıplak vücuduna sarıldı.

Bağlı saçlarımın baskısını saç diplerimde hissederken üzerime eğilmiş olan Emir'in vücudu ile vücudum bitişik haldeydi. Nefes nefese kalmış göğsüm hızla inip kalkarken Emir'in göğsüne baskı yapıyo ve her baskısında içimde korkunç çığlıklar oluşturuyordu.

Kollarıma temas eden teni dokunduğu yeri yakarken içimdeki çığlıklar daha da şiddetleniyordu. Aslında birkaç saniye olan fakat yıllar geçmiş gibi hissettiren o küçücük an, kalbimin derinliklerinde bir leke oluşturmuştu.

TEHLİKELİ İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin