SENSİZ ASLA (BxB) mpreg

2

Demir aynanın karşısında kravatını bağlarken birazdan göreceği kalabalık için şimdiden gergindi. Normalde severdi öyle toplulukları ama bu babasının işi için düzenlediği bir toplantı gibiydi. Onun yanında ne rahatça içebiliyor ne de çapkınlık yapabiliyordu.

Hele bir kadınla evlendirecek olması düşüncesi midesine ağrılar sokuyordu. Aslında denemişti daha önce. Kadınları da öpmüştü ama onlardan zerre zevk alamadığını çok iyi anlamıştı. Sıkıntıyla kravatı üzerinde hala uğraşırken aniden açılan kapıyla başını oraya çevirdi.

Tunç ve Mete sırıtarak içeri girerken kaşlarını çattı. "Ulan dağ ayıları, ya çıplak olsaydım. İnsan kapı çalar"

"Sanki hiç görmedik. Sende olan bizde de var" Mete üstüne giydiği gri takımla gayet şık şekilde yatağa oturduğunda Tunç yanına gelip ellerini itekledi. "Bırak sen, ben yapayım"  Arkadaşı önünde durmuş ona yardım ederken aklına dolan sinsi düşüncelerle sırıtarak arkadaşına eğilip yanağından öptü.

Onlara karşı asla bişey hissetmezdi ama bu davranışları gıcık olmalarını sağlıyordu. "Saol yavrum" Dedi sırıtarak.

Mete de onun gibi sırıtırken Tunç kaşlarını çatmış ve yanağına hafifçe vurmuştu. "Siktir lan piç."

Demir ona kahkaha atarken arkadaşı çoktan bağlamış ve oda yatağa geçip oturmuştu. Tunç ta Mete gibi şık bir takım elbise giymişti. Kendisi son kez aynada vücudunu süzerken giydiği siyah takımın içinde ne kadar yakışıklı olduğunu düşündü. Kendini fazla seviyordu.

Boyu arkadaşlarından uzundu ve her zaman onlarla dalga geçerdi ama baktığında sadece bir kaç santim vardı. Arkadaşları şimdiden sıkılmış gibi ofladıklarında onlara döndü.

"Beyler babam beni everecek. Hemde bir kadınla"

İlgilerini çekmek için aralarına geçip oturduğunda ikisi de şaşkınca ona bakmıştı. "Allah Allah çok garip gerçekten. Bir erkeğin bir kadınla evlenmesi olacak iş değil"

Mete dalgaya vurduğunda Tunç ona gülmüştü. Ama Demir bu durumdan hiç memnun değildi. Biraz cesareti olsa belki babasına çoktan karşı çıkardı. "Aptallar. Ben evlenemem. O yüzden bana yardım edin. Eğer babam birini bulursa onun iktidarsızlığı falan var deyin. Bulun işte birşeyler. Anlaştık mı?"

Bir sağına bir soluna bakıp konuşurken onların yüzündeki kahkaha atma isteği sinirini bozuyordu. Her boku da dalgaya alıyorlardı. Onun burda götü üç buçuk atıyordu oysa.

"Kardeşim... Sen eşek kadar adamsın bence halledersin. Hem yalan söylemek bize yakışmaz. Her gece birinin koynundasın amına koyım kim inanır buna"

"Öff. Siz kadın ve erkek arasındaki farkı ne anlarsınız be. Neyse yürüyün gidelim hadi. Şimdi peder delirmesin" Onların dalgasına daha fazla dayanamayacaktı. Daha çok Mete yapıyordu bunu ama yine de seviyordu onları.

"Aşağıda yakışıklı adamlar var. Görünce keyfin yerine gelir. Baban seni korkutmak için söylemiştir sıkma canını" Kapıdan çıkarken Tunç onun omzuna kolunu attığında he he diyerek merdivenlere yürüdü. Şimdiden kulağına dolan klasik müzik midesini bulandırmıştı.

Sanki bir balo da gibilerdi. Oysa altı üstü babasının şirketini genişletmek adına yaptığı bir merhaba gecesiydi. Hepsi etraftaki insanlara bakarak aşağı inerken çoğunun gözleri onlara dönmüştü bile. 3 tane dalyan gibi adamlardı sonuçta tabi ki bakacaklardı.

"Koçlar bu 1800ler konsepti beni fazla boğuyor. Sanki bir yerden maskeli adamlar fırlayacak gibi. İçki içmem lazım."

Mete'nin söylediğine onlarda katılmıştı. Gerçekten fazla sıkıcıydı ama Demir ilerde çok karşılaşacaktı böyle ortamlarla o yüzden şimdiden alışması gerekiyordu. Hepsi inip geniş salona ilerlediğinde Mete gözüne ortada dolanan içki tepsilerini kestiriyordu.