Tunç arkadaşını eve bıraktıktan sonra içkinin de verdiği bir rahatlık çökmüştü üstüne. Sırf içindeki saçma duygu yüzünden gaza gelip koca şişeyi başına dikmişti. Ama bu duygu ona çok yeni geliyordu. Hatta saçma bile olabilirdi. İnsan en yakın arkadaşına aşık olur muydu. Ama o olmuştu işte.
Meteyi uzun yıllardır tanıyordu ve ilk gördüğü zamandan beri severdi onu. Hep bu yakınlığı kardeş olmaya bağlamıştı. Ama zamanla ona karşı değiştiğini hissediyordu. Yine de şakaya vurmayı tercih etmişti. Mete esmer ve ona göre daha iri ve inanmak zor olsa da maço bir tipti. Ama yakışıklıydı salak oğlan.
Köye gittiklerinde daha çok hissetmeye başlamıştı bunu. O zaman aynı oda da kaldıklarında Mete sabah ona sarılmış şekilde uyanıyordu ve içinde en ufak bir rahatsızlık olmuyordu. Sevmişti bile onunla aynı yatakta yatmayı. Demir'in imaları aklına gelince yine sırıttı. O da tecrübesine dayanarak biliyordu işte.
Arabada daldığı düşüncelerle sırıtırken eve geldiğinde Mete'nin arabasını gördüğü anda o rahatlığı bir anda uçmuş ve yine gerilmeye başlamıştı. Onunla bu kadar çabuk konuşmaya hazır değildi ama
uzatırsa belki onu kaybedecekti.Mete herşeyden önce onun en iyi iki dostundan biriydi ve ona haksızlık edip kötü davranamazdı. Eliyle direksiyonu sıkarken Mete kendi arabasından inip kapıyı sertçe kapattığında çıkıp gittiği için
kızgın olduğunu görebiliyordu. Hayvan gibi cüssesiyle daha korkunç geldi gözüne.Acaba onunla sevgili olsa nasıl olurdu bilmiyordu ama bunu çok istediğini biliyordu. O ellerini göğsünde birleştirmiş arabaya sırtını yasladığında onu beklediğini anlayarak yavaşça kapıyı
açtı ve arabadan çıktı. Niye bu kadar narin bir adam olmak zorundaydı ki. Asarım keserim diyordu ama hepsi dilindeydi.Mete ona sinirle bağırsa yerinde siner ve gıkını bile çıkaramazdı. Kalbi heyecandan deli gibi çarpmaya başlarken içkinin etkisi sanki kaybolmuş gibi hissetti. Şu an aşktan ziyade içinde korku vardı. Mete eğer onu reddederse çok daha kötü olacaktı. Hem arkadaşını da kaybetmiş olacaktı biliyordu. Ama Demir'in dediklerine inanıyordu bir yerde. O boş değil demişti.
"Tunç daha ne kadar yavaş yürümeyi düşünüyorsun yavrum. Hadisene lan"
Mete gür sesiyle konuştuğunda Tunç sertçe yutkunup başını salladı. Bu manyağa gerçekten aşık olmuştu. Sessizce eve yürüyüp kapıyı açtığında onun nefesini ensesinde hissetmişti. Hep böyleydi zaten. Onların arasında sınır yoktu ve sürekli sarılır yada çok yakın dururlardı. O an heyecandan elleri
titremeye başladığında hızla içeri girip küçük salona ilerledi.Mete arkasından gelip koltuğa oturduğunda geriye yaslanmış ve ona bakıyordu. Ne diyeceğini de bilmiyordu ama ondan gözlerini ayırmadan geçip karşısına oturdu. Yan tarafına oturmak isterdi ama korkuyordu. Ona yakın olunca dayanamıyordu.
"Lan niye seni dövecekmişim gibi bakıyorsun. Demir konuşacağını söyledi kötü bir şey mi var?"
Onun sayesinde nasıl baktığını öğrenip duruşunu dikleştirdi ve kendini toplamaya çalıştı. Onun yanında hep konuşkan olan kendisi şimdi kedi gibiydi ama buna son verecekti. Eğer anlatmazsa
pişman olacaktı."Kötü değil aslında yani benim açımdan ama senin açından nasıl olur bilemem. Aslında söylemek zor ya."
Mete onun kıvranışlarına kaşlarını çattığında öne doğru eğilip dirseklerini dizlerine dayadı. Bu hareketi yüzünden ona biraz daha yaklaşmıştı ve Tunç şimdi güzel yüzüne daha yakından bakıyordu.
Onun sert ifadesi korkutsa da hep hoşuna giderdi. Normalde onlara yumuşak olurdu ama sevmediği birine karşı zalim olabiliyordu Mete.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..