"Lan bu yine sarhoş oldu yaa"
Mete onun kolunu tutmuş çekiştirirken Tunç da belinden sarılmış kaldırmaya çalışıyordu. Aslında aklı yerindeydi ama hareketlerini kontrol edemiyordu sadece. O meteor önünden her geçtiğinde hırsla önündeki bardaktan yudum yudum içmişti. Yoksa dayanamayıp kalkıp öpesi geliyordu.
"Demir.. Hadi lan kalk baban seni böyle görmesin oğlum. Gidip hava alalım"
"Aptallar ben sarhoş değilim. Aşk sarhoşuyum"
Onlara sırıttığında Mete oflayarak kolunun altına girdi. Onları böyle uğraştırmak hoşuna gidiyordu ve hiç bıkmadan peşini topluyorlardı. Ama elinde değildi şuan.
"Senin aşkını sikeyim ben. Yürü lan hadi dışarı çıkaralım bir de kahve iç kendine gel"
İki arkadaşı koluna girip onu götürürken kalabalık umrunda bile değildi çünkü zaten bir çoğu gitmiş kalanlar da içki içip sohbet ediyordu. Demir dışarı çıktığında havuzun başındaki koltuğa oturup derin bir nefes aldı. Nasıl bir anda böyle mayışmıştı anlamıyordu.
"Otur burda ben kahve söyleyeyim."
Tunç giderken Mete de onunla birlikte yürüdü. "Ben de Halit amcaya görüneyim bir. Şimdi sorar"
İkisi birlikte uzaklaştığında Demir havuza bakarak derin bir nefes aldı. Şuan böyle olmayı hiç istememişti ama hepsi o asabi yakışıklı yüzündendi. Gece boyunca bir kere bile başını çevirip yüzüne bakmamıştı. Ve Demir çok üzgündü. Onu etkileyememişti.
Bu güne kadar her istediğini alan adam bir oğlan için ilk defa hırslanmıştı. İçtiği içki yüzünden yüzü alev alev yanarken kravatını gevşetti. Şuan önünde duran havuz fazla davetkar duruyordu. Belki de girip biraz serinlese güzel olurdu hem ayılırdıda. Yavaşça ayağa kalktığında üstündeki ceketi çıkarıp yere fırlattı.
O sırada sağına soluna baktığında kimsenin olmadığını görerek sırıtmaya başladı. Normalde olsa yapmazdı ama şuan aşırı yanıyordu ve serinlemek güzel olurdu. Yavaş adımlarla havuzun başına geldiğinde ağzından hıçkırık kaçmış ve gülmeye başlamıştı.
"Şimdi serinleme zamanı"
Kendini havuza bıraktığında hissettiği soğukluk bedenine çarpıp bir anda nefesini kesmişti. Suyun içinde biraz debelenip başını çıkardığında şimdi daha iyi hissediyordu. Saçlarını geriye atarken keyfi yerine gelmişti. O sırada uzaktan ona gelen kişiyi gördüğünde gülümsemesine engel olamadı. Oğlan elinde tuttuğu kahveyle ona doğru geliyordu.
Kalbi yeniden çarpmaya başladığında aklına gelen fikirle daha çok güldü. Madem o yüzüne bakmıyordu kendisi bir yolunu bulacaktı. Oğlan ona biraz daha yaklaştığında boğuluyormuş gibi yapıp kollarını çırpmaya başladı. Bir yandan ona bakıyordu. Gerçekten rol konusunda iyiydi ve aşırı keyif alıyordu.
Oğlan onu gördüğü anda "siktir" diyerek elindeki tepsiyi atmış ve hızla yanına gelmişti. Demir planı işe yaradığı için mutluydu ama iğrenç sudan da fazlaca yutmuştu.
"Lan ne yapacağım şimdi. Kimse de yok"
"Yardım et" Zorlukla konuşur gibi yaptığında Oğlan kürtçe bişeyler söyleyip bağırarak hızla havuza atladığında Demir şimdi sırıtarak onu bekledi. Muhtemelen çıkınca kızacaktı ama şuan buna değerdi. Yanına gelirse belki çeker sarılır yada suni teneffüs bile yaptırabilirdi.
O sırada atladığı yere baktığında Oğlan hala suyun içinden çıkmamıştı. Hemen ilerisinde gördüğü suyun üstüne çıkan baloncukla birden kendini topladı. Bu çocuk yüzme bilmiyor muydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..