32

1.8K 133 6
                                    

Demir hazırladığı çizimi büyük bir özenle çantasına koyduğunda, sırf gidecek olduğu için sinirden
kuduruyordu. Yani ne vardı sanki minik bebeğinin yanında kalsaydı. Ama günlerdir babası çağırıyordu onu şirkete ve artık görünmesi gerektiğinin de farkındaydı. Bu taslağı beğeneceğine de emindi. Gece minik kuşu geçip yattığı zaman odasına gidip günlerce üstünde çalışmıştı.

"Berzan nerdesin minik kuşum?"

Elindeki çantayla odadan çıktığında hızla salona ilerledi. Onun da evde canının sıkıldığını biliyordu ama gözünün önünde olsun istiyordu. Zaten hassas bir adamdı Berzan, kustuğunu görmüyordu ama yüzü solgundu. İyi olduğunu söylediği için diretmiyordu ama doktora götürecekti onu. Belki özel günüyle ilgili olabileceğini tahmin ediyordu.

Salona baktığında yine boş olduğunu görerek mutfağa ilerledi. Büyük evde minik kuşunu bulması da zor oluyordu. Asiye ablası bişeylerle uğraşırken kapıdan onu izledi bir kaç saniye. Neyse ki o evdeydi de sevgilisi yalnız kalmıyordu.

"Güzel kadın Berzan'ı gördün mü?"
Giydiği takım elbise yüzünden şimdiden sıkılmaya başlarken bacağını sallayarak konuştuğunda kadın arkasını dönmeden "bahçeye çıktı yavrum" demiş ve işine devam etmişti. Demir onun söylediği şeyle sırıtmasına engel olamadı. Bebeği seviyordu orayı ve sallanıyordu.

"Ben çıkıyorum bişey olursa ararsınız tamam mı?" Hızla yönünü balkona çevirirken kadın arkasından "tamam" diye bağırırken içindeki heyecanla adımlarını hızlandırdı. Onun bahçeyi sevmesine çok seviniyordu.

Salıncakta sallayacaktı onu hevesle. Söylediğine göre köyde de güzel bahçeleri vardı ve oraya benzetiyordu bebeği. Büyük cam kapının açık olduğunu görüp kendisini dışarı attığında gözü direkt salıncakta oturmuş
yavaşça sallanan sevgilisine takıldı. Koca adama ne de güzel yakışıyordu.

"Berzan" Ona seslenip elindeki çantayı kenara bırakarak yanına yürürken sevgilisi ona dönmüş ve hızla ayağa
kalkmıştı. İkisi orta yolda buluştuğunda Demir yine onun solgun yüzünü görerek derin bir nefes aldı. Alnında nokta nokta birikmiş terler vardı. Hava sıcaktı ama bu kadar terlemesi normal değildi.

"Bebeğim iyi misin?"

Elini terli alnına atıp saçlarını geriye atarken Berzan gülümseyip başını salladı. Niye bu kadar sessiz ve
her şeyi içine atan bir adamdı. Hastayım dese ne olacaktı sanki.

"İyiyim merak etme. Sen gidiyor musun?"

Berzan eliyle çantayı işaret ettiğinde dudağını büzerek başını sallarken terlerini silip elini çekti.

"Evet. Seni bırakmak istemiyorum ama gitmek zorundayım. Babam beni dövecek yoksa."

Berzan yorgun gözleriyle ona baktı bir kaç saniye. "Git tabi git ayıptır bekletme. Ben de eve uğrayayım diyorum. İyice boşladım"

"Olmaz.. Bensiz gidemezsin. Hem iyi görünmüyorsun Berzan. Geldiğim zaman doktora gideceğiz hem senin günün geldi mi. Neden bişey söylemiyorsun bana. Valla ağlamak istiyorum artık. Ben senin
yavuklun değil miyim? Neden hiç naz yapmıyorsun ya?"

İstemsizce yine ard arda konuştuğunda sevgilisi gamzelerini göstere göstere gülmeye başlamıştı. Çok güzel gülüyordu.

"Demir deme şöyle valla utanıyorum ya. Ama gelmedi ondan böyle oldum ben. Gelsin rahatlarım doktorluk bişey yok. Hayde geç kalma sen. Erken gel ama"

"Gelince konuşuruz bu konuyu. Sakın gitme bir yere bebeğim tamam mı. Bak söz ver bana zaten erken gelirim dayanamam"

Berzan ona daha çok gülerek "Tamam söz" dediğinde hızla dudaklarına eğilip yavaş yavaş öpücükler bıraktı. Sevgilisi onun sözünü de dinliyordu. Bu oğlana her gün daha çok aşık oluyordu ve çok mutluydu. Berzan öpüşleri yüzünden yine tutunmak elini için ceketine attığında diliyle dudaklarını yalayıp geri
çekildi.

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin