Demir yanında heyecanla oturan oğlana arada bir sırıtarak bakarken arkadaşının evine gelmişti. Aslında erken olduğunu biliyordu ama o sabırsız bir adamdı ve Berzan'ı alıştırmak istiyordu. Zaten Tunç ve Mete ısrar etmişlerdi. Onunla arkadaş olmak istemeleri de hoşuna gitmişti. Sonuçta o geçici biri değildi ve hayatının her alanına girsin istiyordu.
Tabii eskiden yaşadığı günü birlik ilişkilerden bahsetmemişti. Söylemek istiyordu ama korkuyordu. Berzan ona güvenmeyip kaçarsa diye biraz daha beklemek istiyordu. Sonra zaten yaşadığı bütün iğrenç ilişkileri biriyle birlikteyken onu aldattığını hepsini anlatacaktı. Çünkü şeffaf olmak istiyordu.
Evin önünde durduklarında Berzan salladığı dizini durdurup ona bakmıştı. Niye geriliyordu anlamıyordu. Onlar sadece arkadaşıydı. Yarın bir gün ailesiyle de tanıştıracak ve evine sokacaktı. Bunlara şimdiden alışması gerekiyordu.
"Berzan niye gerginsin rahatla. Onlarda insan"
Onu rahatlatmak için uzanıp öpmek istiyordu ama şimdi dayak yemek istemiyordu. Berzan heyecanlı haliyle ona bakıp kaşlarını çatmıştı.
"Ben alışık değilim böyle şeylere. Bana senin sevgilin muamelesi yapacaklar şimdi."
Demir onun dediği şeyle gülerek "öylesin zaten minik kuşum" dedi. Kendisi bunu çoktan kabul etmişti. Berzan şimdi daha sinirli bakıyordu yüzüne.
"Senin minik kuşunu... neyse yürü hadi. Beni çileden çıkarma"
Ne kadar sinirlense de kabul ediyordu ve Demir acayip mutluydu. O ne kadar heyecanlıysa aslında kendisi de öyleydi. Çünkü ilk defa sevgilisi olarak birini tanıtacaktı. Bu zamana kadar hergün biriyle olduğu için sevgilim diyebileceği kimse olmamıştı. Bunun hem pişmanlığı hemde sevinciyle arabadan indi.
Berzan da onunla birlikte indiğinde yanına gelmesini bekledi. Şimdi miniğine destek olması gerekiyordu. O yüzden içinden gelen istekle uzanıp elini tuttu. Parmaklarını hızla onunkilerin arasına geçirdiğinde Berzan öfkeyle bir yüzüne bir eline bakmıştı.
"Ne yapıyorsun? Bıraksana elimi"
Demir onun asabi hali yüzünden dudağını ısırarak başını sağa sola salladı. Şuan onun için bir tehlike yoksa sonuna kadar kullanacaktı.
"Bırakmam. Sevgilimin elini tutmak en doğal hakkım bence. Hem burada senin için bir tehdit yok."
Berzan ona hala öfkeyle bakarken elini kurtarmaya çalışsa da daha sıkı tutmuştu. Resmen kendisini zorla kabul ettiriyordu ama hoşuna gidiyordu. Onu zorlamak istiyordu.
"Ulan kızınca da küsüp gidiyorsun."
"Minik kuşum yürü hadi yoksa öpme isteğimi durduramıyorum." Demir onun sinirle solumasıyla gülerek eve doğru sürükledi. Bu çocuğa hasta oluyordu. Belki eve gidince öperdi de. Önceden yatağa atmak bile kolayken şimdi bir öpücüğün hesabını yapıyordu.
Berzan elini bırakmadan kürtçe bişeyler mırıldanırken Demir hızla kapıyı çaldı. Onun sıcak eli avucunun içindeyken heyecanı fazlaydı ve mutluydu. Keşke daha çoğuna izin verseydi ama şimdilik bu bile yeterdi.
Kapı açıldığında Tunç büyük bir sırıtmayla onlara bakarken yanındaki oğlanın elini sıktığını hissetmişti. Utanıyordu minik kuşu. Onun utangaçlığı da güzeldi. Arkadaşı ellerini gördüğünde daha çok sırıtmıştı.
"Ooo kimler gelmiş ya. Valla sizi böyle görmek ne güzel. Hoş geldiniz paşalar."
"Hoş bulduk. Ama çekilirsen daha iyi olacak."
Demir esmerin elini bırakmadan geçmek için hamle yaptığında arkadaşı yana kayarak onlara yol vermişti. O sırada Berzan "eyvallah" dediğinde sesindeki sertlik yüzünden daha çok öpmek istese de görmezden geldi. Onlar geçtiğinde Mete salondan sırıtarak gelmiş aynı şekilde bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..