"Berzan müşteriye baksana oğlum. Sonra da gidersin."
Patronun bağırmasıyla bir anda kendine gelip başını salladı. Dayandığı tezgahta acıdan döktüğü terleri umursamamaya çalışarak derin bir nefes alıp kendini toplamaya çalışarak masaya ilerledi. Bu meret hastalık bitişine yakın şiddetli bir ağrı baş gösteriyordu ve kasıkları çok ağrıyordu.
Keşke ağrı kesici atsaydı ama yanında yoktu ve birazdan eve gideceği için umursamamaya çalışıyordu. Bütün gün ayakta durmak onu fazla yoruyordu ama şikayeti yoktu. Parası ona göre iyiydi ve seviyordu. Kalabalık gruba ilerleyip siparişlerini aldığında hızla geri içeri gitti.
Kağıdı içeri doğru uzattığında kendisini yine sandalyeye attı. "Amına koduğum bir rahat nefes alamıyoruz." Kendi kendine kürtçe söylenirken yanına gelen oğlanla başını çevirdi. Gürcan yavşak sırıtmasıyla ona bakarken derin bir nefes aldı. Sevmiyordu bu çocuğu çünkü dili çok gevşekti.
"Noldu lan. Yine kürtçe konuşuyon. Kime küfür ediyon?"
"Gürcan bulaşma. Sen git müşteriye bak hadi."
O sanki gel otur demiş gibi aldırmadan yanına çökmüştü. Başlayacaktı yine dedikoduya.
"Annengiller gitmiş. Ondan mı bu öfken. Yalnız kalacan işte. Atarsın artık eve kızları hee" sırıtıp omzuna eliyle vururken Berzan sinirle kaşlarını çattı. Kendisi gibi yavşak sanıyordu galiba onu. Hayatta en nefret ettiği insan tipi çapkın ve yılışık adamlardı.
"Berzan sen git hadi artık. Yarın erken gelirsin"
Patronu araya girip konuştuğunda rahatlayarak ayağa kalktı. Patronu iyi adamdı neyseki ve halden anlıyordu. Perişan halini görüp 2 saat erken bırakıyordu.
"Sağol abi. Geleceğim erken."
Adam onun sırtını pat patlayıp içeri girdiğinde Gürcan kısık gözlerle ona bakıyordu. Galiba kıskanıyordu onu. Galibası fazlaydı aslında biliyordu ama kabul etmiyordu işte.
"Git bakalım git. Patrondan torpilli seni. Yakında anlarız ne olduğunu" sesindeki ima ile sinirle ona dönerek kolundan tuttu. Bu çocuk gerçekten ne dediğini bilmiyordu. Öfke içini kaplarken ona doğru eğildi.
"Laflarına dikkat et Gürcan.. seni elimden kimse alamaz bak. Bir daha böyle bir ima yapma bana sakın"
Öfkesi yüzünden aşırı sert çıkan sesiyle onu tehdit ederken oğlan korkudan sinip hızla başını salladı. Şerefsiz ayarını fazla kaçırıyordu. Patronu görmeden onu sertçe kolundan ittirdiğinde hızla dışarı çıkarak "İyi akşamlar abi" dedi.
Kalabalığın içinden sıyrılıp sağına soluna bakmadan kendisini dışarı attı. Zaten böyle zamanlarda aşırı gergin oluyordu ve kimseye tahammül edemiyordu. Bütün duyguları sanki uç noktalarda yaşıyor gibiydi.
Arabası olmadığı için söylene söylene ve acı çekerek geldiği eve girdiğinde derin bir nefes aldı. Kendisini kastığı için şimdi ağrısı daha fazlaydı. Evin boş olmasının rahatlığıyla kapıda soyunmaya başlarken odaya ilerledi.
Şimdi soyunup dökünüp ilaç almalı ve sıcak su torbasını karnına koymalıydı. Bunu da tesadüfen televizyonda öğrenmişti. Ve denediği zaman gerçekten işe yaradığını anlamıştı. Odada hızla üstüne rahat bir eşofman ve tişört geçirip mutfağa yürüdü. İş yerinde yemek yediği için aç değildi. Zaten yalnız tadı çıkmıyordu.
İşlerini bitirip sıcak suyunu da aldığında odasına gitmek yerine salona geçip koltuğa uzandı. Tek başınaydı ve çekinecek kimsesi yoktu. Ailesi evdeyken her şeyi gizli yapıyordu ve zorlanıyordu. Aslında bu durumu annesine söylemeyi çok istemişti. Defalarca denemişti de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..