"Lan hadisenize bi çıkamadılar ya."
Mete kucağında tuttuğu minik kız ile içeri doğru bağırırken Demir kaşları çatık uzaktan ona baktı. Bebeğini vermek istemiyordu ama Mete ısrarla alıp kızlara hava atacağını söylemişti. Minik bebeğini kendi gönül işlerine alet edecekti arkadaşı.
"Mete gamzesine bak lan Mira'nın. Off herkes başımıza toplanacak lan. Valla sen de az çakal değilsin. Bu kız öldürecek beni ya.."
Tunç kucağında sıkı sıkı tuttuğu Mirza ile yanına gittiğinde ikisi de aptal aptal sırıtmaya başlamıştı. Demir şuan sinirden kudurmak üzereydi ama onlara da sesini çıkaramıyordu. Eğer kadınlar gelip uzun tırnaklarıyla bebeklerine dokunmaya çalışırsa yada rujlu rujlu öpmeye kalkarlarsa kıyameti koparacaktı biliyordu.
Bugün hava güzel olduğu için onların ısrarıyla deniz kenarına gidip oturacaklardı. Bebeği hamileyken
gitmişlerdi ve o sevmişti. Sırf onun için kabul ediyordu."Berzan hadi ya. Bu hayvanlar bebeklerimi yiyecek birazdan çabuk gidelim"
Kendi kucağında tuttuğu oğlunun minik elini öperken onun gülme sesleri kulağına doluyordu. Miran onun gibi mavi gözlü ve sapsarıydı. Kendisine en çok benzeyen oydu. Şuan 5 aylık oldukları için belli oluyordu.
Mirza aynı Berzan gibiydi. Sürekli asık suratıyla etrafa bakıyordu minik bebeği. Saçları simsiyahtı. Mira ise ikisine de benziyor gibiydi. Çok güzel gamzeleri çıkıyordu gülünce. Bembeyaz teni ve siyah saçları vardı. Üstlerine giydirdikleri yünlü tulumlarla küçük oyuncak ayıcıklara benziyorlardı.
Havalar ısınıyordu ama ikisi de güvenmiyordu. Hasta olurlarsa dayanamazlardı. Sevgilisi onlar için hazırladığı mamalar ve bezlerle dolu çantayla yanına geldiğinde gözü iki arkadaşına takılmıştı.
"Senin arkadaşlarının evlenme zamanı gelmiş bence. Ağızlarının suyu akıyor"
"Bence de bebeğim. Hadi gidelim umarım hasta olmazlar yoksa onları döveceğim"
İkisi birlikte dışarı çıktığında arkadaşları bebekleri koltuklarına koyup Mete'nin arabasına binmişlerdi. Demir kucağındaki bebeğini koltuğuna koyarken sevgilisine seslenen kadın sesini duydu. Sıla yine sevgilisine konuşuyordu. Onun durumunu anlatmışlardı ona ama hala bakışları rahatsız ediyordu. Berzan onun iyi niyetli olduğunu söylüyordu ama Demir geçmişinden dolayı onun bakışlarını
çok iyi anlayabiliyordu. Bebeği gibi saf değildi o."Görebilir miyim bebekleri?" Kadın arabanın içine doğru eğildiğinde Demir sinirle gözlerini yumdu. Bir kadına sert çıkışamadığı için kendi kendini yiyordu.
"Ayy çok güzeller Berzan ya. Valla insanın çocuk yapası geliyor" Elini uzatıp oğluna dokunmak için kaldırdığında Demir hızla yanağına elini koydu.
"Kusura bakmazsın heralde kimsenin dokunmasına izin vermiyorum. Yanlış anlamazsın umarım" Sesi bile sinirini haykırıyordu. Sıla ona şaşkın şaşkın baksa da başını sallayıp arabadan uzaklaştı.
"Kusura bakma. Hasta olacaklar diye yani"Sevgilisi açıklama yaparken arabanın kapısını yavaşça kapatıp geçti.
"Önemli değil Berzan. Eğer yardım istersen seslen. Yoğunum ama yine de gelirim"
"Gerek kalmayacak ama sağol. Hadi gidelim Berzan" Demir sert sesiyle bebeğine konuştuğunda o sessizce başını sallayıp arabaya geçti. Demir bir kaç saniye daha kadına bakarken o gözüyle sevgilisini yiyordu. Doğurmuş bir erkeğe ilgi duyuyordu hala.
"Neyse görüşürüz.."
Sıla arkasını döndüğünde Demir sinirle "çok beklersin" diyerek hızla arabaya geçti. Sevgilisi onun kıskanmasına fırsat vermiyordu ama yine de deli gibi kıskanıyordu işte. Berzan sürekli ben senden başkasına bakmam diyordu ve bakmıyordu da. Arabaya binip seslice ofladığında sevgilisi gamzesini çıkararak gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
Ficção GeralDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..