36

2K 140 28
                                    

Demir arabayı ailesinin evinin önünde park ettiğinde Berzan'ın gergin tavırları yüzünden kaşlarını çatarak yüzüne baktı. Hala alışamamış olması sinir olmasına neden oluyordu ve kendisini ona yabancı gibi hissediyordu. Artık bir aile olmuşlardı ama sevgilisi çok garip davranıyordu. Berzan duran arabanın içinde dizini sallarken Demir sesli bir nefes alıp koluna dokundu. Böyle yapsın
istemiyordu artık. Berzan ona dönüp baktığında gözüyle evi işaret etti.

"Gitmeyecek miyiz Berzan. Hadi insene aşağı. Yeter ama artık bu utangaç tavırlar. Sinir ediyorsun beni.."

Demir onun yüzüne ne kadar sert baktığının farkında olmadan konuştuğunda sevgilisi kaşlarını çatarak
arabadan indi. Kürtçe bişeyler gevelerken Demir daha çok canının sıkıldığını hissetmişti. Neden
anlamadığı dilde konuşuyordu ki.

Neden onu dışlayıp duruyordu sürekli.
İkisi de aşağı indiğinde Demir sevgilisinin yanına geçip merakla "Ne dedin kürtçe?" Diye sordu. Berzan
sessizce kaşlarını çatarak omuz silkip eve doğru yürüdü. Demir onun sessizliğinden daha çok sinir olurken kolunu tutup gitmesine engel oldu.

"Berzan niye beni dışlayıp duruyorsun. Onlar bizim ailemiz ve bilmeye hakları var tamam mı. Bizim çocuğumuz olacak ama sen hala vahşi davranıyorsun. Neden?"

Demir içindeki kıskançlığı bu şekilde dışarı vurduğunda Berzan ona sert bakarken bir anda şaşırmış ve
kaşları havalanmıştı. Ondan böyle bir şeyi beklemediğini biliyordu ama bebekleri öğrendiğinden beri
Demir sinirli hissediyordu. İstemsizce kıskanıyordu onu.

Berzan bir anda kolunu ondan kurtarıp " Ben vahşiyim doğru. Eve gidiyorum ben sende ne bok yersen ye." Diyerek arkasını döndüğünde yola doğru yürümeye başladı. Demir bir anda verdiği aşırı tepki yüzünden alındığını anlayarak içinde oluşan pişmanlıkla oflayarak peşinden gitti. Durduk yere
bebeğinin kalbini kırmıştı işte.

"Berzan dur lütfen.. özür dilerim bebeğim gerçekten öyle demek istemedim"

Peşinden koşarken sevgilisi adımlarını durdurup öfkeyle ona dönmüştü. Şu an çocuk gibi görünüyordu ve Demir daha çok pişman olmuştu. Gözleri dolmuştu bebeğinin. Ağlayacak gibiydi.

"Ben sana göre değilim Demir tamam git ailene anlat sen. Şerefsize bak bir de bana bağırıyor ya."

Berzan sinirle konuşurken Demir onu ne kadar kırdığını şimdi daha iyi görerek kalbinin acıdığını hissetti. Hassas sevgilisine nasıl böyle konuşabilmişti aklı almıyordu.

"Berzan nolur dur ya. Yemin ederim öyle demek istemedim."

O durmayınca tekrar kolundan tutup hızla kendine döndürdüğünde hızla kollarını beline dolayıp sarıldı. Başını boynuna gömdüğünde onun titrek
solukları kulağına dolmuştu.

"Bırak beni."

"Berzan çok özür dilerim bebeğim. Seni kırmak istemedim. Sinirliydim sadece ama sana değil kesinlikle"

Berzan onu ittirmeye çalıştıkça daha sıkı yapışıp ayrılmasına izin vermedi.

"Ne o zaman. Doktordan
geldiğimizden beri garipsin. Hem istiyorum dedin hem surat asıyorsun lan. İstemiyorsan söyle bileyim.
Zorla kendimi kabullendirmem ben. Gider başımın çaresine bakarım."

Demir onun titreyen sesini duyduğunda daha fazla pişmanlık duyarak gözleri dolmuştu. Hamile bebeğini nasılda kırmıştı öyle. Ve olayı yanlış anlamasına neden olmuştu.

"Berzan öyle söyleme nolur. Yanlış anladın. Seni nasıl istemem ben. Sadece kıskandım işte ya seni. Sen çocuklarımızla berabersin ama ben sizin dışınızda kaldım. Çocukça ama kıskandım. Kendimi dışlanmış
gibi hissettim. Ben de sizinle olmak istiyorum. Özür dilerim nolur kırılma."

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin