81

678 61 1
                                    

"Al bakalım. Biraz uzun sürdü ama aldım"

Poyraz ona elindeki küçük kutuyu uzattığında Demir heyecanla gülümseyerek elinden aldı. Günlerdir bunu bekliyordu ve sonunda olmuştu. Aslında daha erken alacaktı ama özellikle yüzüklerin içine isimlerini yazdırmıştı. İsimleri söylediğinde adamla garip bir bakışma yaşasa da umrunda değildi. İsterse tüm dünya karşı çıkabilirdi.

Kutuyu açtığında gördüğü yüzükler ile daha çok heyecanlandı. Aslında sadece
verebilirdi sonuçta 4 tane çocukları vardı ama bebeği mutlu olsun istiyordu. Ona
değişik bişeyler yapmak istiyordu o yüzden baya düşünmüştü. Gecenin sonunda onu yatağa götürecek bir plan olduğu için seviniyordu. Zaten öyle olmasa tadı çıkmazdı.

"Onlar güç yüzüğü değil. Sadece evlilik yüzüğü. Çok garip bakıyorsun gerçekten"

Karşısındaki adamın gülmesini duyduğunda Demir gözlerini kısıp ona ters ters baktı. Bu adama da eğlence çıkıyordu.

"Benim için kıymetli o yüzden. Seni de görürüz nasılsa. Teşekkür ederim aldığın
için"

"Önemli değil. Eğer başka bir şey yoksa ben gideyim" Poyraz ayağa kalktığında
kendisi de telefonuna uzanıp saate baktı. Çıkmasına az kalmıştı ve şimdi gidip
arkadaşlarıyla durum değerlendirmesi yapacaktı.

"Ben de gidiyorum. Önemli bir şey yok zaten. Sen halledersin"

İkisi beraber kapıya yürüdüğünde Poyraz ona başını sallamış ve Demir rahatlıkla
çıkışa yürümüştü. Onun işini iyi yapmasına güveni tamdı o yüzden gözü arkada kalmıyordu. Herkese iyi akşamlar derken arabasına ilerlediğinde içindeki
heyecan daha da artıyordu. Bebeği kim bilir nasıl şaşıracaktı.

Evde kızları bile organize etmişti ve sevgilisini dışarı çağıracağını, bebeklerine
göz kulak olmalarını istemişti. Dilan ve Dilşan gerçekten çok iyiydi. Yakında onları
da tatiline dahil edip, hep birlikte eğleneceklerdi.

Arabaya bindiğinde sevgilisini aramak için telefonu çıkardığında sesini toplamaya
çalıştı. Ona da hep rol yapmak düşüyordu ve bunu da beceriyordu. Yüzünde
sırıtma oluşurken bebeğinin ismine tıkayıp çalışını dinledi. Kesin şimdi kızacaktı ama önemli değildi. Akşam onun sinirini almayı bilirdi.

"Alo"

"Berzan nasılsın. İyi misin bebeğim?"

"İyiyim sağol. Çocukların başındayım. Sen nasılsın gelmiyor musun?"

Demir daha çok sırıtırken sesini daha da ciddileştirdi. Şimdi çakmaması
gerekiyordu.

"Aslında onu söylemek için aradım bende. Bugün geç geleceğim maalesef. Ani bir iş
görüşmesi çıktı bebeğim."

"Demir.. nerden çıktı bu şimdi. Seni bekliyorum lan saatlerdir. Yanımda ol
istiyorum, çok mu önemli, gitmesen olmaz mı?"

Demir onun söyledikleriyle dudağını ısırıp derin bir nefes aldı. Vicdanını sızlatıyordu bebeği. Yanında istediği için aşırı mutlu oluyordu ama olacaktı zaten.

"Gerçekten önemli. Olmasa gitmem zaten. Gelince seninle ilgilenirim söz bebeğim.
İş bu beklemiyor. Biliyorsun durumu. Gitmezsem işi halledemeyiz."

"Doğru söylüyorsun değil mi. Başka bir şey yok. Hem içki içme sakın Demir.
Bekleyeceğim bak seni. Geç kalma."

"Merak etme. Sen iyi ol sadece. İşim biter bitmez geleceğim."

"Tamam o zaman. Madem öyle yapacak bir şey yok. Kendine dikkat et."

Demir onun üzgün sesi yüzünden içi acısa da gecenin sonunda değeceğini biliyordu. Ona sevdiğini söyleyip telefonu kapattığında vakit kaybetmeden arkadaşının evine doğru sürdü. Orada planını yapacak ve uygulamaya geçecekti.
Elini cebine attığında hissettiği kutu ile yine gülümsedi. Keşke çok daha önce akıl
edebilseydi. Bebeği de istiyor olabilirdi ama hiç söylemiyordu.

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin