68

848 79 9
                                    

Demir masasında heyecanla dakikaları sayarken aklı sadece sevgilisindeydi ve onu çok özlemişti. Kaç gündür sabahtan akşama kadar ondan ve çocuklarından ayrı kalıyordu. Burda olmaya şimdiden alışmış ve bütün işi kavramıştı çünkü zeki bir adamdı ama hala ailesine olan özlemini yenemiyordu.

Babası dediği gibi işi bırakıp annesiyle tatile gittiği için odasına kendisi yerleşmişti ama burası onun tarzına hiç uymuyordu. Yine de babasının olduğu için tek bir şeye dokunmamıştı. Berzan ilk başlarda biraz sinir olmuştu evde oturduğu için ama Demir yine onu ikna etmeyi başarmıştı.

Bebeği gidip çalışsın yorulsun istemiyordu ve çocuklarını başka kimseye emanet edemezdi o. Berzan kendisinden bile çok daha iyi bakıyordu bebeklerine o yüzden "lütfen bebeğim çalışma. Senden iyi
kimse bakamaz" dediğinde sevgilisi kabul etmişti.

Çıkmasına az bir zaman kaldığı için masada duran telefona uzandı ve ekranı açıp babasının ismine tıkladı. Günlerdir arayıp nasıl olduklarını öğrenmezse içi rahat etmiyordu. En azından böyle hasret
gideriyordu o da. Kulağına dayayıp çalışını dinlerken diğer elini masaya vurarak bekledi.

"Efendim"

"Baba nasılsınız. Ne yapıyorsunuz?"

"İyiyiz merak etme. Valla tatilin keyfini çıkarıyorum ha. Sen ne yaptın işler nasıl?"

Onun keyifli sesini duymak bile iyi geliyordu. Onlar mutlu olsun yeterdi.

"İyi. Sağlığınız yerinde değil mi annem nasıl?"

"Annen kendine burada arkadaş buldu onunla takılıyor. Ben de tatil yapıyorum. Bir gün çocuklarla Berzan'ı al gel buraya sende."

"Olur geliriz. Neyse sen tatilini yapmaya devam et o zaman. Görüşürüz yine"

"Tamam bizi merak etme sen. Torunlarımı öp yerime"

Babasına tamam dediğinde telefonu kapatıp masaya tekrar bıraktı. Sevgilisini şimdi daha iyi anlıyordu. O yıllardır ailesinden uzaktı ve iyi dayanıyordu. Zaten bebeği çok güçlüydü biliyordu. Önündeki bilgisayara baktı bir kaç saniye. Bugün baya yoğun geçmişti ve fazla yorgundu.

Gözlerini ovuşturduğunda çalan kapı ile hızla "gel" diye bağırdığında içeri yine şık takım elbisesiyle Poyraz girmişti. Bu adamı babası bulduğu için mutluydu çünkü iyi birisiydi ve sürekli yanındaydı.
Yaşları yakındı o yüzden ona ismiyle hitap etmesini söylemişti. Zaten Bey denmesi sinirini bozuyordu.

"Rahatsız etmedim değil mi?"

Poyraz karşısına geçip dikildiğinde sert duruşunu bozmamıştı. Çok nadir gülüyordu ve işini fazla ciddiye alıyordu. Boyu ondan biraz uzun ve siyah saçlarını özenle geriye yatırıyordu.

"Etmedin. Ne oldu?"

"Yarın akşamı hatırlatmaya geldim. Aydın beyler bir sonraki gün gidecek biliyorsun ve yarın onlarla görüşmemiz gerekiyor. İnşaat için"

Demir günlerdir planını kurduğu şeyi o an unuttuğu için derin bir nefes aldı. Bir de insanlarla iş bağlamak için yemeğe gitmesi gerekiyordu çünkü görüşmeden projeler hakkında bilgi alış verişi yapamazdı. Aslında buraya çağırmak istiyordu ama babası dışarı çıktığı zaman daha etkili oluyor demişti. Daha samimi bir sohbet ortamı olursa kendi isteklerini de rahatça aktarabileceğini söylemişti.

"Saat kaçta gidecektik?"

"Akşam 8... güzel bir yer seçtim. Bizim için iyi olacak."

"Sen de geleceksin değil mi?"
Poyraz o an gülümseyip başını salladı. Bu adamla iyi bir takım olmuşlardı. Ama hala bebeğiyle tanıştıramamıştı onu.

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin