SENSİZ ASLA (BxB) mpreg

82

"Nerde kaldın yavrum. Kahveyi memleketinden mi alıp geleceksin?"

Mete oturduğu koltukta beklerken ela gözlüsünden 10 dakikadır ses çıkmadığı
için meraklanlamaya başladı. Güya film izleyeceklerdi ama o kahve yapmaya
gitmişti. Hala karşılık alamadığı için yerinden kalkıp mutfağa yürüdüğünde onun konuşma seslerini duymuştu. Bu saatte telefonda sadece Demir le konuşurdu biliyordu.

İçeri girdiğinde onu tezgaha dayanmış ve gülerek konuşurken görmüştü. Dirseklerini dayamış ve kalçası ona dönüktü. Gördüğü manzara ile sırıtmasına engel olamadan yavaşça yanına ilerledi.

"Kardeşim tamam dedim ya. Berzan nasıl?"

Onun konuşmasını duyduğunda Demir olduğunu anlamıştı. Evlerinde bile rahat
bırakmıyordu kıskanç köpek. Ona doğru sinsice yaklaşıp arkasına geçtiğinde
kalçasına yaslandığı an Tunç korkuyla ona dönmeye çalışırken daha da bastırdı.

Tezgahla arasında sıkıştığında Mete daha çok sırıtırken o doğrulmaya çalıştı. Sevgilisi ona şaşkın şaşkın bakmaya çalışırken bir yandan da telefona laf
yetiştiriyor ve eliyle de onu ittirmeye çalışıyordu. Ama gitmeye niyeti yoktu ve
şimdi sinsi planları vardı.

Aletini kalçasına daha çok bastırdığında onun heyecanla kasıldığını gördü. Bu oğlanı daha çok sıkıştırmalıydı. İkisi de eşofman giydiği için belli oluyordu ve hissettiğine emindi.

"Demir tamam.. Ben söylerim yavrum. Görüşürüz. Selam söyle Berzan'a"

Sevgilisinin nefesleri hızlanırken telefonu kapattığında çatık kaşlarıyla kalçasını
ittirip ondan kurtulmaya çalışmıştı ama daha çok sıkıştırdı.

"Mete telefonda konuşurken yapmasana lan. Ayı mısın?"

"Evet senin ayınım yavrum"

Bir eliyle çenesinden tutup hızla dudaklarına atıldığında konuşmasına fırsat vermeden diğer elini eşofmanından içeri soktu. Tunç ona karşılık vermeye
çalışırken kalçasını sıkıp deliğine doğru indi. Sevgilisi onu ittirmek yerine şimdi
belinden tutup sıkarken sertçe dudaklarını emmeye başladı. Mutfak fantezisi de yapabilirlerdi.

Parmağını deliğine getirip beklemeden içine soktuğunda Sevgilisi ağzına doğru
inlerken belini sıktı. Ona daha vahşi davranmak, parçalamak istiyordu ve artık
alıştığı için belki yapabilirdi.

"Mete çek elini acıyor"

Dudaklarına çarpan konuşması ile parmağını daha çok içine ittirdiğinde
bedeninin kasıldığını hissetti.

"Zevk almaya bak yavrum. Çekilmem"

"Bari odaya gidelim. Tezgaha dayadın beni lan"

Mete onun dediği şeye sırıtırken dudaklarını ayırıp içinden elini çekmeden
bedenini çevirdi. Ondan çelimsiz olduğu için ayak uyduruyordu Sevgilisi. Onu
döndürüp masaya ittirdiğinde bu defa oraya dayayıp ensesinden tuttu ve başını
masaya yasladı. Kalçası şimdi önüne çıkarken parmağı da içine daha çok girdi.

"Mete ne yapıyorsun?"

"Yavrum dayanamıyorum işte. Şuan manzaram çok güzel."

Tunç başını masaya dayamış ellerini de üstüne koymuşken çok savunmasız
görünüyordu. Ama isterse bırakırdı. Onunda zevk alacağına emin olduğu için
yapıyordu. Parmağı içinde sertçe gidip gelirken onun yüz şekli değişmiş ve kısık
kısık inliyordu.

Ensesindeki elini biraz sıktığında elini deliğinden çekip hızla eşofmanını aşağı
sıyırdı. Tunç'un kalçası açığa çıktığında istekle dudaklarını yalayıp sert bir tokat
vurdu. O darbeyle öne savrulurken
"Hayvan mısın Mete?" Diye bağırdığında
sırıtarak kendi eşofmanına attı elini.