Demir sevgilisini hastaneye götürürken yolda kendi doktorunu arayıp çağırdığında ikiletmeden kabul ettiği için mutlu olmuştu. Zaten bir şey olursa mutlaka ara demişti ve şimdi sevgilisi ona emanetti. İçerde ne oluyordu bilmiyordu ama beklemek çok can yakıcıydı. Eğer onlara bir şey olursa ne yapacaktı. Bu kadar alışmışken sevmişken nasıl dayanacaktı. Hala
üstündeki donukluğu atamadığı için boş gözlerle yere bakarken sert duvara dayanmış öylece bekliyordu.Elinden fazlası gelmiyordu. Bebeği yalnızdı, bırakma beni demişti ama içerde yalnızdı. Ailesiyle konuştuğu için böyle olduğunu çok iyi biliyordu. Ne olduğunu öğrenecek ve ona bunu
yaptıkları için hesabını soracaktı. Kimse sevgilisini üzemezdi. Göz yaşı bile akmayan boş gözleri yeri izlerken duyduğu ayak sesleriyle başını yavaşça çevirdi.Gördüğü endişeli yüz ile derince solurken şimdi tamamlandığını hissetmişti. Babası olmadan eksik
gibiydi. O adamın desteğine şimdi çok ihtiyacı vardı. Yanına geldiğinde kollarını açıp onu bekleyen adama sarıldığında şimdi gevşemiş ve gözünden yaşların akmasına izin vermişti. Onun gelmesini beklemişti sanki. Başını onun omzuna yasladığında "baba" dedi sadece. Şimdi buzları çözüldüğü için rahatça ağlayabiliyordu.Babası saçını okşarken "ağlama oğlum iyi olacak o biliyorum ben" dedi. Olacaktı tabiki. Başka türlüsü mümkün değildi. O iyi olursa bebekleri de iyi olurdu.
"Bak bakıyım bana. Dik dur. Onun sana ihtiyacı var şimdi" Babası ondan ayrılıp yüzüne bakarken burnunu çekip başını salladı.
"Ben bişeyler duydum Berzanla ilgili doğrumu. Ailesi hakkında?"
Demir sırtını tekrar duvara yasladığında "Doğru" dedi. Ondan saklamak istemiyordu. Desteğine ihtiyacı vardı. Babası çatık kaşlarıyla yüzüne bakarken başını sallamıştı.
"Niye bana söylemiyorsun lan. İnsan babasından saklar mı. Hem o ne demek öldürmekmiş bilmem ne. Kimse bişey yapamaz. Hallederiz sıkma canını sen. Berzan bizim oğlumuz artık. Bir daha da benden saklama döverim"
Babası onu yine tehdit ettiğinde gülümseyip başını salladı. Babalık böyleydi işte. O Demir için her şeyi
yapardı, Demir de bebekleri için. Babası da onun gibi duvara yaslandığında arkadaşları yanlarına gelmişti. Tunç elinde tuttuğu suyu ona uzatırken istememiş başını sağa sola sallamıştı."Halit amca ne diyorsun bu işe. Yapabilir miyiz birşeyler?" Mete sert ifadesiyle onlar gibi duvara yaslanırken Babası başını salladı.
"Dağ başımı lan burası. Yaparız tabii. Söyle o Berzan'a da korkmasın. Biz ne güne duruyoruz burda. Ben gerekeni yaparım."
Arkadaşları gülümsediğinde kendisi de gülümsemişti. Hallederdi biliyorlardı.
"İyi ya rahatladık. Hala ses yok mu içerden. Niye bu kadar uzun sürdü ki?"
Tunç merakla sorduğunda kapı açılmış ve dördü aynı anda oraya bakmıştı. Demir hızla duvardan ayrılıp kapıya yürüdüğünde Esra doktoru görüp kalbi çarpmaya başlamıştı.
"Demir, benimle gel canım seninle konuşmak istiyorum"
Kadın ilk defa bu kadar ciddi konuştuğunda Demir korkusu yüzünden sertçe yutkunup arkasına baktı. Üçü ona "Git sen" derken kadının peşinden başka bir odaya yürüdü. İkisi içeri girdiğinde kalbi sanki çıkacak gibi hissediyordu. Kötü bir şey duymaktan çok korkuyordu. Kadın ona koltuğu işaret ettiğinde
oturmuş ve kendisi de karşısına geçmişti."Öncelikle korkma. Bebeklerde Berzan da iyi durumda"
Demir bir anda duyduğu şeyle derin bir nefes alırken elini kalbine koydu. Sanki ölecek gibi hissetmişti. Gözleri yeniden dolduğunda yutkunup devamını getirmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..