Berzan dün geceden beri görmediği adam yüzünden istemese de gergin hissediyordu. Gece geleceğim demişti ama gelmemişti. Gerçi kızmaya hakkı yoktu sonuçta ailesi vardı onunda ve ilgilenmesi gerekiyordu. Kendisi için önemliyse onun içinde öyle olmalıydı.
Gündüz olduğunda ona mesaj yazıp akşam geleceğini söylemişti ve şimdi giydiği şort ve tişörtle onu bekliyordu. Cengiz şerefsizine gününü gösterecekti bugün ve ağzını kapatacaktı. Elinde olsa bu mahallede yaşamak bile istemezdi ama başka gidecek bir yeri de yoktu. Her dışarı çıktığında illa birileriyle dalaşıyordu ve artık tahammülü yoktu. Belki bir gün durumu düzelirse o da giderdi buradan.
Dünden beri görmediği adamı özlediği için kendisine sinir olarak koltukta otururken kapının çalmasıyla yüzündeki sevince ve heyecana engel olamadı. Ne kadar inkar etse de, ona bağırıp çağırsa da bağlanmıştı işte. Her gün görmek ve o saf gülüşünü izlemek istiyordu.
Koltuktan kalktığında heyecanını bastırmak için derin bir nefes alarak kapıya yürüdü. Şimdi gördüğü anda yine öpmek isteyecekti sapık adam biliyordu. Düşüncesi bile sırıtmasına neden olurken kapıyı açtığında onun içten gülüşüyle kendisini beklediğini gördü. Bu adama tutulmuştu ve kalbi deli gibi çarpıyordu. Çok yakışıklıydı ama o onun ısrarını ve aşkını sevmişti.
"Bebeğim... seni çok özledim. Gece gelemedim diye yine uyuyamadım ama bu gece beraberiz ona göre. Hazır mısın sen?"
Berzan yine onun açık sözlülüğü ve hitabı yüzünden utanarak başını salladığında giydiği şorta ve tişörte baktı. Gerçekten futbolcu gibi görünüyordu. Onun aksine beyaz bacakları meydana çıkmış tüyleri bile sarıydı. İkisi gerçekten çok zıttı.
"Beni bu kadar çok beğendiysen evde de şort giyerim. Şuan gözünle yiyecek gibisin de." Demir ona gülümserken daha çok utandığı için öfkeyle gözlerini çekip kapıyı araladı. Bu adam onu fazla zorluyordu.
"Deli etme beni de geç içeri."
"Hayır gidelim hadi zaten yalnız değilim. Arabada bizimkiler var." Demir ona hayran gözlerle bakarken görmezden gelip arabaya baktı. Tunç ve Mete arkada oturmuş onlara bakarken göz göze gelip el sallamışlardı. Bu adamlar da bir garipti. Fazla çocuksu duruyorlardı. Ama neden onları getirdiğini anlamamıştı.
"Arabada konuşuruz. Bu arada şortun çok kısa sinirlendim Berzan. Bacakların güzel görünüyor. Bir daha giyme kıskanırım"
Berzan kapıyı kapatıp onun yüzüne şaşkınca baktı bir süre. Gerçekten kıskanıyor muydu yani. Hem kendisi de şort giymişken. "Adamı hasta etme de yürü. Sanki elalem bana bakacak" Ne kadar sesini sert çıkarsa da söylediği şey hoşuna gitmişti. Manyak adam bir de kıskanıyordu.
Demir yan yan bakıp arabaya geçtiğinde ön koltuğun boş olduğunu görerek oraya ilerledi. Arkada iki adamla tıkış tıkış oturacak değildi zaten. Arabaya bindiğinde içerdeki karışık parfüm kokuları ile nefesi kesilmişti.
"Berzan naber koç?"
Mete ona sırıtarak konuştuğunda başını çevirip onlara baktı. İkisi de Demir gibi forma giymişti. Ama Tunç üstünde trabzonspor formasıyla duruyordu. Garip gelmişti bu nedense.
"İyidir eyvallah sağol. Trabzonsporlumusun kardeş sen?" Tunç'a sorduğunda hepsi onun üstüne bakmıştı.
"Yoo nerden çıktı bu?"
"Onun formasını giymişsin" eliyle tişörtü işaret ettiğinde yüzündeki boş ifadeden bilmediğini anlamıştı.
"Ha yok ya rengi güzel diye giydim. Bilmiyordum bile. Ama yakıştı bana ha. Bundan sonra tutarım belki"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ ASLA (BxB) mpreg
General FictionDemir ve Berzan'ın hikayesi. İsterseks konuludur..