80

685 55 10
                                    

Berzan ağzında hissettiği tat yüzünden uykusunun en tatlı yerinde uyanmak istemese de gerçekliğe çekiliyordu. İçinde acayip bir istek vardı ve sanki dayanamayacak gibi hissediyordu. Rüyasında gördüğü baklava onu cezbediyordu sanki.

Ağzı sulanıyordu ve dayanamıyor gibiydi. Yüzü terlemeye başlarken gözlerini zorlukla açtığında hala karanlık olduğunu anlamıştı. Başını kaldırıp sıkıca sarıldığı sevdiğine baktı. Şimdi mecburen onu uyandırması gerekecekti çünkü
evde yoktu ve yemese sanki çatlayacak gibi hissediyordu. Belki de uyandırmadan gider alırdı ama bu saatte açık yer bulması zor olur gibiydi.

Yine aynı duruma düşmekte istemiyordu. Ama çok istiyordu. Yatakta doğrulduğunda tişörtün sıyrılıp açıkta bıraktığı göbeğini örttü. Hafif belli oluyordu ve şimdiden
rahatsızlık hissediyordu. Kalçasının üstüne sürünerek yataktan inmeye çalışırken bir anda korkuyla uyanan sevdiği ile durmak zorunda kaldı.

"Berzan noldu, nereye gidiyorsun?"

Demir hızla doğrulurken gözlerini ovuşturup ona bakmıştı. Madem uyanmıştı söylese gider alırdı ama
nerden bulacağını bilmiyordu. Gecenin bir vakti rüyasına giren baklava yüzünden yine hareketli bir gece olacaktı.

"Demir.. baklava istiyorum ben. Rüyama girdi lan."

Sevdiği ona uykulu ve kısık gözlerle bakarken telefonuna uzanıp ekranı açmıştı. Kesin saate bakacaktı ama bu saat dinlemiyordu işte. Eğer yiyemezse sinirlenecekti ve ona küsecekti biliyordu.

"Berzan saat gece 3 buçuk. Açık yer varmıdır ki?"

Berzan onun uykulu yüzüne baktı bir kaç saniye. Bu saatte zaten gitmek istememesi normaldi ama elinde değildi ve yemek istiyordu. Zaten ilk aylarında hiç bir şey yiyememişti ve şimdi istediği gibi
yemek istiyordu.

"Sen uyu ben gidip bakarım. Yemezsem duramam"

Sevdiği ona şaşkın şaşkın bakarken kaşlarının çatıldığını gördü. Yataktan bir anda kalktığında Berzan ne yaptığına bakarken eli ayağına dolanmış gibi davranmaya başlamıştı.

"Berzan bunu duymamış gibi yapacağım. Sen bekle ben hemen gidip bakarım. Kapalıysa da bakarım bir şeylere"

Berzan ondan duyduğu şeyle sevinerek gülümsemesine engel olamadı. Eğer zaten gitmek istemese sabaha kadar sinirinden ağlayabilirdi. Ama biliyordu sevdiğinin gideceğini.

"İyi o zaman. Ama hepsinden al değişik olsun"

Demir üstündeki kıyafetleri soymaya başladığında içinde oluşan vicdan azabı ile onu izlese de kısa sürmüştü. Sonuçta bu durumu göze almışlardı ve olacağını biliyorlardı.

"Keşke ben daha önce düşünebilseydim. Aklıma gelmedi hiç. Sen ben gelene kadar dondurma ye en azından olmaz mı. Ama bulamazsam ne olacak. Acaba öyle olursa bebeğimiz bana küser mi?"

Sevdiği tişörtü başından geçirirken hızlı hızlı konuştuğunda Berzan o an kaşlarını çatmıştı. Sürekli bebekten bahsediyordu ama isteyen kendisiydi.

"Ben küserim sana. Niye onu düşünüyorsun da beni düşünmüyorsun lan?"

Sevdiğinin yaptığı şeyi şu an kendisi yapıyordu ama umrunda değildi. Onun üstüne düşmesi hoşuna gidiyordu ve bu değişmesin istiyordu. Demir tişörtünü düzeltip yanına geldiğinde yatağa oturup elini tuttu. Onun bu ilgisini seviyordu işte.

"Berzan seni düşünmediğim bir an yok ki zaten. Bebeğimizi kıskanma çünkü o senin içinde. Keşke benim içimde olsaydı."

"Demir sende ki bu hamile kalma sevdası ne lan. Valla garipsin."

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin