44

1.5K 116 3
                                    

"Yavaş ol Berzan.. acele etme"
Demir bebeğinin kolundan tutmuştu arabaya götürürken, onun acelesi yüzünden korkuyordu. 3 gündür hastane de yattığı için bunalmıştı biliyordu ama aceleleri yoktu. Eve gitmek için can atıyordu bebeği.

"Yatmaktan kemiklerim sızlıyor. Yürümeyi de unuttuk iyice"

"Sorun değil çocuklarımızla birlikte sen de öğrenirsin" Demir bebekleri iyi olduğu için artık tekrar espri yapabiliyordu çünkü mutluydu. Bebeğini hala güldürebiliyordu.

Doktor kanaması olmadığı için eve gidebilirsiniz dediğinden beri mutluydu. Ama bu süre ona ölüm gibi gelmişti. Sevgilisini ve çocuklarını kaybedeceği için çok korkuyordu. Berzan da korktuğu için elini hiç bırakmamıştı. Yanından bir dakika bile ayrılsa bebeği "Gitme, geri gel" diyordu.

Demir onu yalnız bırakmayacaktı zaten, bırakmazdı. Doktoru zorla ikna edip doğuma bile girmek istediğini söylemişti. Kadın ona "bayılma sonra, bir de seninle uğraşmayalım" diye laf soksa da izin
vermişti. O gün bebeğinin elini sıkıca tutup ona destek olacaktı. Berzan'ın kendisine olan düşkünlüğünü çok
seviyordu. Sadece onu istiyordu yanında bebeği.

Bir dakikalık yolu dinlene dinlene geldiklerinde Demir hızla kapıyı açıp bebeğini yavaşça arabaya oturttu. Şimdiden nefes nefese kalmıştı bile. Belinin çok ağrıdığını söylüyordu ama doktor doğumdan sonra geçecek demişti.
Artık sürekli yatması gerekecekti. Yürümeyecek hareket etmeyecekti.

Eğer ağır kaldırırsa kesinlikle zararlı olacak demişti doktor. Bu iki ayı atlatırlarsa ondan sonra eski sevgilisine kavuşacaktı o yüzden sabırla bekleyecekti. Demir arabayı çalıştırıp eve sürerken sessizce önüne bakan sevgilisine çevirdi gözlerini. Yüzünden
zorlandığı belli oluyordu.

"İyi misin. Ağrın var değil mi?"
Berzan derin bir nefes alıp ona çevirdi başını. Her şeye rağmen gülümsüyordu. Güldüğü zaman gamzesi çıktığı için çok daha güzel görünüyordu.

"Var ama yapacak bir şey yok. Belim ağrıyor sadece. Eve gidince salonda yer yapsak bana. Oda da tek kalasım yok"

"Merak etme bebeğim. Asiye ablamız sana yer hazırladı bile. Seni oda da tek bırakacak değilim. Sen düşünme hiç bir şeyi. Hem sana sürprizim var. Bence görünce beğeneceksin"

Demir bir yola bir onun yüzüne bakarken sevgilisinin heyecanlandığını gördü. Sürprizleri seviyordu minik kuşu. Babasıyla konuşmuş ve birlikte yapmışlardı. O hastaneden çıkmadan hazır olsun istemişti.

"Sağol.. Sen de olmasan ne yapacaktım ben. Kim bilir nerede olacaktım.."

Berzan bunu daha çok kendi kendine söylemiş gibiydi o yüzden cevap vermedi. Kendini yük gibi hissettiğini biliyordu ama Demir onun için her şeyi yapardı. Elinde olsa bütün acılarını sırtlanırdı ama elinde değildi.
Berzan camdan dışarıyı izlerken sessizdi ve Demir de konuşmadı.

Yorulsun istemediği için konuşturmadı. Yol boyunca beyninde dönüp duran düşünceleri göz ardı edip eve geldiğinde rahat bir nefes aldı. Hastane de kalmak zordu ve evini özlemişti. Arabadan inip hızla bebeğinin yanına geçtiğinde evin kapısı açılmış ve içerden Mete çıkmıştı. İkisi de burda olacağını bilmedikleri için şaşkınca ona baktılar.

"Dünyanın en güzel babasıyla en gıcık babası gelmiş. Gıcık sensin Demir belirteyim. Yardım etmeye geldim"

Arkadaşı enerjisiyle onlara doğru geldiğinde sevgilisi yine gülmeye başlamıştı.

"Şaşırdım. Tunç da burda mı?"

"O bişeyden eksik kalır mı lan. Annenle baban da burda. Berzan'ım için gelmişler. Çekil ben de yardım
edeyim"

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin