64

941 77 3
                                    

Demir kucağında tuttuğu oğlunun yine yere inmek için debelenmesiyle savaşı kaybedip bırakmak zorunda kaldı. Çocukları artık kucakta durmak istemiyordu ve sürekli koşturma peşindelerdi. Her bulduklarını ağızlarına atmasalar güzel olurdu ama ellerine geçen herşey mutlaka salyaya bulanıyordu.

"Gideceksiniz he oğlum. Az kalmıştır. Vallah alıştık size. Bu bebelerin sesini özleriz."

Berzan'ın babası torunlarına bakarken sevgilisi düşünceli şekilde başını sallamıştı. Acaba burda kal gitme derler miydi. Gerçi deselerde Demir onu ve bebeklerini almadan gitmezdi. Gerekirse herkesle kavga eder yine bırakmazdı.

"Siz gelirsiniz baba. Canını sıkma"

"Geliriz elbet. Ama ihmal etmeyesin bizi. Bilirim üç çocukla zordur gelmek"

Onlar sohbet ederken abisi ve arkadaşları dışardan gelmişti. Birazdan dışarı çıkacaklardı hep beraber ama arkadaşı çiğ köfte istediği için malzeme almaya gitmişlerdi. Ne kadar para verselerde abisi kabul etmiyordu. Karakterleri biraz benziyordu onunla ve artık daha iyiydi.
Abisi karısına kürtçe bişeyler söyleyip yanlarına geldiğinde oturmadan Berzan'a seslendi. O da sürekli hareket halindeydi.

"Hayde gidelim bizi beklerler. Biraz oturup geliriz"

Sevgilisi kıskandığı için yine sinirlendiğini görebiliyordu ve bu hali aşırı hoşuna gidiyordu. Oysa Ömer denen oğlan sadece ikisi hakkında konuşmuştu ve ilgisini çektiği için dinlemişti. Yoksa başka bir erkeği artık o şekilde hayal bile edemezdi.

Eski çapkın adam değildi ve olmak gibi bir düşüncesi de yoktu. Bebeği ona küser kırılırsa bir daha toplaması zor olurdu o yüzden daha çok korkuyordu.

"Abi gitmesek olmaz mı. Şimdi çocuklar var" Sevgilisi ayağa kalkıp sinirle çenesini sıkarken abisi ona tek kaşını kaldırmış anlamaya çalışır gibiydi. Kendisi ise korkudan sesini bile çıkaramıyordu. Sevgilisi ne isterse onu yapardı.

"Hayırdır Berzan. Severdin eskiden onları. Gider bişeyler içer geliriz. Annem bakıyor zaten bebelere. Hayde yürü. Bir daha nerde görecen o ortamı. Çiyan sen mi dedin gitmeyelim diye?" Top yine
kendisine dönünce oturduğu yerde iki elini ben masumum der gibi salladı.

"Şaşırtıcı olsa da ağzımı bile açmadım. Berzan istemezse gitmem ben."

O an sevgilisinin yüzüne baktığında dudağının kenarı kıvrılmış hoşuna gittiğini anlamıştı. Ama umrunda bile değildi kimse. Ömer denen çocuk için aralarını bozamazdı.

"Berzan gidin oğlum ayıptır. Sen bebeleri düşünmeyesin hayde. Hem misafirlere değişiklik olur"

Babası abisini desteklediğinde artık Sevgilisi mecbur kalarak başını sallamış ve hepsi ayaklanmıştı. Çocukları zaten diğerlerine daldığı için onlar ağlamadan dışarı çıktılar. Hepsi tekrar arabaya doluştuğunda bu defa Sevgilisi onun dibine sokulmuş sürtünmeye başlamıştı.

Belki de daha çok kıskandırmalıydı onu çünkü dibinden ayrılmıyordu bebeği.
Mete ve Tunç yine abisiyle sohbet ederken ikisi sessiz kalmıştı. Sevgilisinin kulağına doğru eğilip öpmek istese de içindeki isteği bastırdı.

"Berzan bu kadar gerilme. Bence o çocuk sıradan yani boşuna canını sıkma tamam mı?"

Sevgilisi ona çatık kaşlarıyla baktı. Bir dizini sallamaya başlamıştı yine.

"Benim yanımdan ayrılmazsan sıkılmaz. Gider ayak başım belaya girmesin."

"Berzan böyle yaparsan öperim seni bak. Zaten sabrım kalmadı. Gözüme daha güzel görünüyorsun"

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin