16

1.7K 127 5
                                    

Berzan çalan telefonu heyecanla açtığında Demir dikkatle onu izledi. Kimin aradığını bilmiyordu ama fazla sevinçliydi ve yine kürtçe konuşuyordu. Ona da eliyle sus işareti yapmıştı. Sahi bu çocuk hakkında ne biliyordu. Sevdiği biri var mıydı. Kimlerle görüşüyordu, nasıl bir hayatı vardı. Neden ailesiyle sadece kürtçe konuşuyordu.

"Tamam gülüm.. yaramazlık yapmayın bak. Gelince size bir sürü çikolata alacam"

Söylediği Türkçe kısım ile kardeşiyle konuştuğunu tahmin ederek rahat bir nefes aldı. Şimdiden onu kıskanmaya başlaması garipti ve sevmişti bu duyguyu. Daha önce hiç  birlikte olduğu birini kıskanmamıştı çünkü.

Berzan konuşurken içten gülüşünü sunduğunda Demir hayranlıkla ona baktı. Gerçekten bu oğlana gülmeyi yasaklayacaktı yada sadece kendi yanında güldürecekti. İçten içe isteyince ne kadar kıskanç olabileceğini keşfederken telefonu kapatmıştı.
Şimdi onun hakkında her şeyi öğrenmek istiyordu ama sanane diyecek diye de korkuyordu. Yine de arkadaş olacaksa tanımaya hakkı vardı.

"Ailenle mi konuştun?"

Berzan keyifle telefonu bırakırken başını salladı. En azından terslemiyordu. Belki de alışmaya başlamıştı.

"Neden gittiler peki? Gelecekler mi?"

Berzan ona şimdi ters ters baktığında suratını asarak geriye yaslandı. Kalın duvarlarını aşmak istiyordu artık. Niye öyle kötü bakıyordu ki.

"Berzan arkadaşımı tanımak istiyorum anlat işte. Ben sana her şeyimi anlattım. Hadi lütfen"

"Niye anlatayım. Umrunda değil işte biliyorum. Neyin merakı bu?"

Demir onun dediği şeyle kaşlarını çatarken öne doğru eğildi. Onu bırakıp gidemezdi artık ve neden böyle düşündüğünü bilmiyordu.

"Gitmeyeceğim hiç bir yere cidden seni tanımak istiyorum Berzan. Sana önem veriyorum ben. Niye öyle söyledin?"

"Boşver. Benim hayatım seninki gibi hergün lay lay lom değil. Sorumluluklarım var benim"

"Farkındayım Berzan. Köyde nasıl bir hayatın vardı peki?"

Bu defa farklı şekilde sorduğu soruyla oğlan gülmeye başlamıştı. "İlla öğrenecek misin?"

Demir hızla ona başını salladığında Berzan yüzündeki gülümsemeyi silip başını koltuğa yasladı.

"Güzeldi ama değildi de. Ben istedim buraya gelmeyi. Bizim aile de fazla baskı var. Ben gelemedim öyle şeye. Ama abim çağırıyor beni yine de."

Demir dikkatle onu dinlerken bir anda gözlerini büyüttü. Onun gitmesini istemiyordu. Onsuz olmazdı artık.

"Ama gitmeyeceksin değil mi?"

"Gitmem.. gidemem. Hani sen gelip diyorsun ya bana aşığım diye. Ailem duysa ne olur biliyon mu?"

Berzan derin bir nefes aldığında Demir merakla "Ne olur?" Diye sordu. Çok merak ediyordu bu çocuğu.

"Beni öldürürler. Yani bu iş senin eğlencen olacaksa benim de mezarım olur. Anladın mı? Sana o yüzden kötü davranıyorum anlamıyorsun, gitmiyorsun. Hepimiz senin kadar şanslı değiliz"

Demir onun ağzından dökülen sözlerle bir anda buz kestiğini hissetti. Gerçekten böyle bir şey olabilir miydi. Belki de onu vaz geçirmek için söylüyordu bilmiyordu ama Berzan çok ciddi duruyordu.

"Korktun değil mi. Ama merak etme sana bişey olmaz. Olan bana olur. Ve ben ölmek istemiyorum. O yüzden benden uzak dur artık. Eğlencen yapma beni."

SENSİZ ASLA (BxB) mpregHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin