Gecenin geç saatleriydi ve bana Let Me Know gibi bir kaç güzel şarkı daha dinletmişti. Artık aylar öncesinden bahsederken daha sakindi, daha yakındı, bana daha samimi davranabiliyordu. Onun, 12 yaşındaki bir çocuğun, neden ailesini öldürmekle suçlandığına değinmedi ama abisinin Kore'deyken ona sürekli zarar verdiğini, son zamanlarda onu takip ettirip kendisini ve hatta arkadaşlarını bile nasıl zor durumlara soktuğunu anlattı.
O zor günlerde arkadaşlarının hiç bir şeyden şikayet etmediğini, hatta onu yalnız bırakmamak için ne kadar çabaladıklarını, ertesi gün Jungkook yüzünden yerlerinden kalkamayacak kadar yorgun olmuş olsalar da, dövüşmüş olsalar da her zaman onun yanında olabilmek için, onu yalnız hissettirmemek ve neşelendirebilmek için neler yaptıklarını anlatırken de sesi o kadar yorgun geliyordu ki, hemen şurda uyuyacak gibiydi.
Dirseğini kanepenin koluna yaslayıp tamamen kendi bedenini bana döndürdü ve uyku akan gözleriyle beni incelemeye başladı. "Yang Seo Rin."
"Hm?"
"Burda olman..." diye sakince konuştu. "Hiç tanımadığın bir insanı rahatlatmaya çalışman, hiç tanımadığın bir insanla vakit geçirmen... Senin için zor oldu mu?"
"Şu ana kadar beni öldürmedin," diyip ben de kendimi ona döndürdüm. "Anladığım kadarıyla böbreklerimi de çalmayacaksın..."
Güldü. "Her gün farklı bir kavganın içinde olan birine ne kadar kolay güvendin öyle."
"O kişi aynı zamanda sesiyle insanları büyüleyen biri," diyip gülümsedim.
"Öyledir," diyip sırıtınca koluna hafifçe vurdum. "Ya!"
"Uykun geldi mi?"
"Biraz?" dedim ve esnedim, ah tam isabet.
"Benim de."
Ve? Hiç bir şey yapmadı. Bana yatak falan hazırlamayacak mıydı yani?
'Buraya gel," diyince ne dediğini anlamadan ona baktım. "Gel işte. Hadi."
Öylece durmaya devam ettiğimde derin bir nefes verdi ve beni kendine çekip kucağına yatırdı. Bir an uğradığım şok karşısında hareket etmeye çalıştım ama beni engelledi. "Evdeki en rahat yeri sana veriyorum, ah~ uzan hadi."
Ayakkabılarımı çıkardım ve dediği gibi uzanıp başımı kucağına koydum. Oldukça gergindim.
"Sana şarkı söylememi ister misin?"
"Söyleyebilir misin?"
Başını salladı ve yavaş bir şarkı söylemeye başladı. Bunu biliyordum, gülümsedim.
"Seni seviyorum, üzgünüm,
Ama bu yürümeyecek.Senin yanına gelme hakkına bile sahip değilim,
Beni sevme.Sana kalbimi vermeyi göze alamıyorum,
Her günü zar zor geçiriyorum.Her gün ağlıyorum artık,
Bu çok fazla.Benim... Benim sana verecek hiç bir şeyim yok,
Seni özlüyorum.Kalbini ısıtacak sözler bile söyleyemiyorum,
Seni özlüyorum.Umut etmeye bile cesaret edemiyorum,
Seni özlüyorum.Seni böylece uzaklaştırıyorum,
Kalbinden başka bir şeyi olmayan kötü bir erkeğim ben...Acıtsa da, dayanıyorum,
Gözyaşları bile lüks benim için.Sana bakma hakkına bile sahip değilim,
Bana bakma.Sen nerdeysen, kalbimin de orda olduğunu biliyorum.
Yeteri kadar yakın, nefeslerimiz dokunabilir.
Her zaman aynı o yerde..."
Gözlerim kapanmak üzereydi ama son bir güçle, "Neden o akşam hastaneden hiç bir şey demeden, bir anda gittin?" diye sordum.
Hafif bir şekilde güldüğünü kucağının sarsılmasından anlamıştım. "Böyleyim işte," dedi. "Ben böyleyim."
Cevap veremedim, gözlerim kendiliğinden kapanmıştı. Burası güzeldi, rahattı, güvende hissettiriyordu.
Ama sonra başımın altına daha yumuşak bir şeyin yerleştiğini, ve üstüme de bir şeyin örtüldüğünü hissettim. Bu daha rahat hissettirmemişti, hatta aksine "ya uyandığımda gitmiş olursa?" sorusuyla baş başa bırakmıştı beni.
Gözlerimi zar zor açtım ve hemen dibimde olduğunu farkettim. Kanepenin önüne diz çökmüş beni inceliyordu. "Gidiyor musun?"
Başını iki yana sallayıp önüme düşen ama benim onu ordan hareket ettirmek için bile çok yorgun olduğum bir tutam saçı kulağımın arkasına doğru itti. "Burdayım."
"Güzel."
Son gördüğüm şey gülümsemesiydi. Sonra bana iyi uykular dileyip, bir de sessizce teşekkür etti. Ne içindi bilmiyorum ama... Şimdilik boşverdim.
Uyku daha cazip geliyordu.
~~~~~~~~~~
Kim Sunggyu~Only Tears// Bilmeyenler için, Jungkook'un söylediği şarkı ^^ Harikadır, liderimizin en sevdiğim solo parçalarından~ Bölüm kısa oldu ama umarım sevmişsinizdir ~~~
![](https://img.wattpad.com/cover/47327471-288-k898225.jpg)