12

7.5K 587 130
                                    

"Vay vay vay... Sizi buralarda görmeyeli uzun zaman oldu." diyen Jong Up, onlara doğru gelen Bangtan'ı farkedince diğerlerini uyardı. Bulundukları yer, köklü bir müzik dükkanının hemen önüydü. Aradığınız her türden enstrümanı orda bulabileceğiniz gibi; aradığınız her türden insanı da rahatlıkla bulabilirdiniz.

Namjoon gerginlikle gülüp, diğerlerinin tepkisini ölçtü. "Yani?"

"Yani sonunda yarışmalara geri dönüyormuşsunuz? Yeni bir şarkı üzerinde çalıştığınızı duydum," diyen Yong Guk, kot ceketinin yakalarını düzeltip güldü. "Ama vokallerinizden biri eksikken zor olmalı."

Namjoon, rahat, neşeli ve olaysız bir gün geçirebilmek için her şeye razıydı şu an- Yong Guk'u takmayıp diğerleriyle birlikte burdan uzaklaşmak bile buna dahildi- fakat Taehyung, yine tüm planlarını alt üst etmişti.

"Kişiliği eksik bir grup bile müzik yapabiliyorsa..." diye tısladı. "Sadece 1 kişimizin eksik olması problem olmaz."

"Ah~ Çoktan onsuz devam etmeye karar verdiniz demek?" diyerek daha da çok genç oğlanın üstüne gelen Daehyun, sinir bozucu bir kahkaha attı. "Arkadaşlığınız buraya kadarmış, herkes sizden övgüyle bahsederdi halbuki."

Taehyung, Jimin'in onu sessizce engelleme çabalarına rağmen bir adım öne çıktı. "Bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum."

"Ama... Bir kişi eksik veya değil," Bu sefer konuşan kıvırcık saçlı olandı, Zelo. "Önümüze çıkmayı denemeyin bile."

Suga başından beri sessiz kalmıştı ama şimdi işin renginin değiştiğini farkettiğinden, "Korktuğunuzu söylemeyin," diyerek güldü. "B.A.P, bizim çekileceğimizi düşünüp rahatlamış mıydı yoksa?"

Namjoon, artık diğer üyelerin gemileri yaktığını farkedip umutsuz bir şekilde başını iki yana salladı, bu işin sonu pek hoş olmayacaktı.

"Hayır," diyen Himchan, belli ki gözüne Suga'yı kıstırmıştı. "Ama sizin gibi aşağılık heriflerin ayağımızın altından çekilmesi iyi olurdu."

Son söylenen şeyin üzerine bir sessizlik yaşandığında; bu işi bitirmek için Bangtan'ın arasında paylaşılan anlamlı bir bakış yetmişti.

Taehyung, öne çıkıp, öncelikle arkadaşlıklarına ve Jungkook'a laf attığı için Daehyun'un suratına sağlam bir yumruk indirdiğinde; devamında gelen kargaşayı etraftakiler bile durduramadı.

*

"Ya ya ya ya! Acıyor!" Suga, dudağına pansuman yapan Hye Shin'in elini tuttu. "Ya! Beni hiç mi düşünmüyorsun?"

Genç kız, gülmemek için kendini zor tutarken, hala onları bu halde gördüğündeki şaşkınlığı geçmemişti. Her B.A.P'yi gördüklerinde kavga etmelerine bir açıklama getiremiyor; sevgilisinin bir yerlerinin acıdığını görünce de dayanamıyordu ama...

"Hakediyorsunuz!" diye bağırdı diğerlerinin de rahat duyabilmesi için. Hepsi küçük kanepede sıkış tıkış, hatta birbirlerinin üstüne oturmuş, tedavi için -artık yaraları temizleyip onlara bant yapıştırmaya ne kadar tedavi denirse- kendilerine sıra gelmelerini bekliyordu. Nispeten daha vurdumduymaz olan Jimin'le Taehyung da, Hye Shin'in küçük el aynasını alıp birbirlerinin görünüşleriyle dalga geçiyorlardı. "Nasıl Zelo'yla kavga edip bu hale gelirsin?" diyen Taehyung, bir kahkaha attı. "Senden küçük o!"

Suga, kimsenin bakmadığı sırada, Hye Shin'i hızlıca öpüp onu kucağına aldı ve böylece genç kızın işi kolaylaşmış oldu. "Sana defalarca kavga etmemeni söylediğim halde..."

"Hye Shin~ah," diyerek kızı belinden saran Suga, "Onların ne kadar şerefsiz olduğunu biliyor musun? Onlardan birine yaklaşma bile!" diye onu milyonuncu kez uyardı.

"Young Jae'nin kuzenim olduğunu biliyorsun."

"Young Jae benimdi!" diye arkadan bağıran Hoseok'a, Hye Shin inanamayan bakışlarını sergiledi. "Ah~ onun işini ben bitirdim, çok zayıftı!"

Böyleydi işte, çoğu zaman onların arkadaşı olmaktan çok, anneleriymiş gibi hissediyor; hatta eğer Bangtan bir yarışmaya katılacaksa aniden menajerleri olup çıkıyordu. Suga meclisten dışarı. Onunla yalnız kalmak her zaman daha iyiydi.

Genç kız, Suga'nın omzuna bir tane geçirip, "Bu beni dinlemeyip yine kavga ettiğin için," dedikten sonra onu tutup kaldırdı. "Sıradaki!"

Jimin, tekli koltuğa oturup kucağını işaret ederek acıyan dudaklarına rağmen tekrar sırıttı. "Noona~ İstersen Suga Hyung'a yaptığın gibi kucağıma oturabilirsin."

"Ya!" Suga, genç oğlanın omzuna bir tane geçirdiğinde Hye Shin kıpkırmızı kesilse de, kendini gülmekten alamamıştı.

"Tamam, kesin şunu! Jimin, sus." Hye Shin, pansuman yapmaya başladığında arkadakiler -Suga da dahil- şimdi tamamen ayrı bir konu üzerinde odaklanmıştı. Kimin daha iyi dövüştüğüyle ilgili.

"Jimin..."

"Aissh~ noona! Acıtıyorsun!"

"Tamam, özür dilerim, yavaşlıyorum..."

"Ne diyecektin?" diye sordu Jimin nihayet rahatlarken. Hye Shin'in elinin cidden bir ayarı yoktu.

"Şey, diğerleri neden kavga ettiğinizi söylemedi... Belki sen söylersin diye umuyordum?"

Jimin güldü, ama alt dudağındaki patlak, bunun uzun sürmesine engel olmuştu. "Öncelikle, Suga Hyung haklı. Onlar B.A.P. Sırf bu bile bir neden olab-"

"Ya!" Hye Shin, yine kuzeninin bu işe dahil olmasından hoşlanmamıştı. "Gerçek bir neden söyle."

"Ah..." Jimin bir anlık duraksadı ama sonra sessiz bir şekilde olan biteni anlattı.

"Yani, yine Jungkook işin içine dahil olmuş oldu, öyle mi?"

"Biraz..."

"Taehyung'un neşesi yerine gelmiş görünüyor," diyerek kıkırdadı Hye Shin. "Tek sevimli yanı bu."

"Ya noona! Adımı duydum! Ne diyorsun?"

Hye Shin, genç oğlanı "Sıra sende diyorum," diyerek savuşturup Jimin'i de yerinden kaldırdı ve Taehyung'u o tekli koltuğa çağırdı. Tae, sol bacağını tutuyor ve aksıyordu. Belli ki diğerleri de bunu yeni farketmişlerdi ki evde bir sessizlik oldu.

"Tae, ayağın..."

"Önemli bir şey değil," diyerek nihayet koltuğa oturan Taehyung güldü. "Burktum sadece. Ee, noona, bana ne yapacaksın?"

Hye Shin, Taehyung'un da üstüne eğilip elmacık kemiklerindeki mor yerlere tutması için buz torbasını verdi. "Seni öldüreceğim, böylece bir daha ayağını falan da burkamazsın."

"İyi fikir~"

"Birinizin bile aklının başında olduğu yok. Yedi tane uzaylı serseri toplanıp müzik yapmaya çalışıyor o kadar. Aish~ cidden!"

Hye Shin, Taehyung'un kaşındaki yaraya da minik bir bant yapıştırırken söylenmeye devam ediyordu fakat Taehyung dışında kimse genç kızın 7 rakamını kullandığını farketmemişti.

Tae, moralini bozmamak için çaba sarfederken güldü. Uzun süredir ilk defa bu kadar iyi hissediyordu ve şimdi bu hissin içine etmek gibi bir niyeti yoktu.

~~~~~~~~~~

Ve~ yine bir Bangtan bölümüyle karşınızdayım kkkk Evet, BAP yi pislik gibi gösterdim, BABY'lerden özür diliyor, vote ve yorumlarınızı dört gözle bekliyorum *^* Sizi seviyorum~~

bangtan || jeon jung kookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin