Okuldan eve doğru çocuklarla beraber yürürken hepsinin neşesine karşılık gülümsedim.
Dün, Jungkook'un abisinin olaylarını öğrendikten sonra Jungkook da dahil olmak üzere hepsinin moralleri alt üst olmuştu ama bugün son derece keyiflilerdi.
Tae Hyung, Jimin'e zorla bir şarkıyı dinletmeye çalışırken Hoseok Jungkook'un saçlarıyla uğraşıyordu.
Bugün gün boyu Hyun Bi olmadığı için yalnız kaldığımı iddia ederek -ve B.A.P'yi çokça kızdırarak- yanımdan ayrılmamışlardı. Halbuki biz sadece Hye Shin'le sohbet ediyorduk...
Choi Pislik Seul Hae ise, Jungkook'un bana karşı olan tavrının ani değişimini çözmeye çalışmış, hala onun yanında oturuyor olmasına rağmen Jungkook'un onunla tek kelime konuşmaması belli ki onun o çok değerli canını sıkmıştı.
"YAH!" Jungkook, Hoseok'tan kurtulmak için son çareyi koşmakta bulunca, bir kaç uzun adım sonrasında bizim bile önümüzde, hepimize dil çıkartarak yürümeye başlamıştı.
"Aish... Kook asla büyümeyecek..." Jin'in arkamdan mırıldanışını duymuştum, kıkırdadım.
"Sahi, birbirinizle ne zamandan beri tanışıyorsunuz?"
Sorum üzerine hepsi odak noktalarını bana kaydırdı. Jungkook önümüzde sırt çantasının kayışlarıyla uğraşmakla meşguldu, bizi pek takmıyordu.
"Bir bakalım..." diye yanıtladı Jimin bana daha yakın yürümeye başlarken. Elleri ceplerinde, gökyüzünü izliyor; mühim bir hesaplama yapıyormuş gibi ara sıra mırıldanma sesleri çıkartıyordu. "Ben ve Suga Hyung, 10 yaşındayken tanıştık."
"Ve ben de 1-2 ay içinde NamJoon'u tanıdım. Yan komşumuzdu," diye araya girdi Suga. "Sürekli birbirimize gidip gelirdik, o arada Jimin de NamJoon'u tanımış oldu."
"Ve sonra ben geliyorum!" Heyecanla öne atılan Jin, güldü. "Hoseok'la anaokulundan beri arkadaştık ama onu pek sevdiğim söylenemezdi..."
"Yah Hyung!"
"Ne?" diye karşı çıktı Jin. "O zamanlar boya kalemlerimi alıp olur olmadık yerlere güneş çizip duruyordun! 6 yaşlarındaki bir çocuk için boya kalemlerinin doğru düzgün kullanılmadan bitmesi ne demek, biliyor musun?"
Hye Shin'in kahkahaları yükselirken kulağıma eğilip, "İlk zamanlar Hoseok ve Jin hep kavga ederlerdi, en ufak şeyden dolayı bile. Görmeliydin~ Çok komikti!" diye ekledi.
Ben de karşılık olarak gülmüştüm ve ardından Tae Hyung da koşarak Jungkook'un yanına gitti ve her ne haltla bu kadar uğraşıyorsa ona yardım etmeye başladı.
"Bir de..." diyerek dikkatimi tekrar üzerinde topladı Jimin. "Tae ve Kook var. O kadar uzun zamandır arkadaşlar ki, o ikisi bile kaç yaşında tanıştıklarını hatırlamıyorlar. Bizimle beraber takılmaya başlayan en son ikili onlar olmuştu."
"Peki ne zaman... Bangtan oldunuz?"
"Bilmem... Çok fazla zaman geçti." Jimin, insanın içini ısıtan o gülümsemelerinden birini bahşetti. "Normalde insanlar bir yerlere tarih falan atarlar, değil mi? Biz öyle bir şey yapmadık."
"Yah, kendi adına konuş!" Araya giren Suga, başını sağ tarafına eğip gözlerini kıstı. "Ne zaman gerçekten hep beraber bir yerlere gittik, beraber zaman geçirdik hatırlamıyorum ama ilk şarkımızı tamamladığımızda... 2013 yılı falan olmalıydı..."
"Bu bizi aydınlattı, Hyung, cidden!" Jimin başını iki yana sallayıp tam bir şey daha söyleyecekken Jungkook'la Tae Hyung önümüzde, "BİTTİ!" diye bağırdılar.
