3.BÖLÜM

21.7K 1.1K 59
                                    

3.BÖLÜM

Tekrar başımı arkaya yaslayarak görüntünün kaybolması için birkaç saniye bekledim. Önüme dönüp karşıya tekrar baktığımda hala orada olduğunu görmemle bir şaşkınlık dalgası beni esir aldı. Ağaca yaslanmış, kollarını göğsünde bağlamış, heykel misali hiç kıpırdamadan hala aynı ifadesiz bakışlarıyla bana bakıyordu.

Ne yapmalıydım?

Çok düşünmemenin en iyisi olduğuna karar verdim ve oturduğum sandalyeden kalkarak bahçeden çıktım. Amacım yanına gidip neden karşıma çıktığını, kim olduğunu sormaktı. Yolu geçmek için bir kaç adım attığımda onun da yaslandığı ağaçtan doğrulduğunu gördüm. Durursam tekrar kaybolabileceği düşüncesi beni içten içe korkuturken yine de bunu denemek için durdum.

Ama ben ne kadar durursam o da o kadar duruyordu. Bu sanırım beni biraz heyecanladırıp mutlu etmişti. Merakımı giderebileceğimi düşünerek tekrar hareketlendim karşıya geçmek için. Hala orada duruyordu. Yanına vardığım zaman ne duruşu, ne de bakışı değişmemişti. Değişen tek şey ilk defa bu kadar yakından birbirimize bakıyor olmamızdı.

Ben ne soracağımı düşünürken o da ne zaman soracağımı düşünüyordu sanırım. Kafamda bir sürü soru ile ona bakarken beni şaşırtan bir hamle yaparak bağlamış olduğu kollarını çözmeden yüzüme doğru hızla eğildi ve benim bir adım geri gitmeme neden olan bir yakınlık oluşturdu aramızda. Ama beni asıl şaşırtan bu değildi. Hiç beklemediğim bir anda konuşmaya başlamasıyla gerilsem de bunu belli etmemek için uğraştım.

"Şapkanı takmalısın bence," dedi kendini bir adım bile geri çekmeden.

Öylece bakıyordum gözlerine, o ise sanırım benden bir cevap bekliyordu. Elimde olmadan arkamı dönerek bahçedeki masama baktım. Gerçekten şapkam oradaydı.

"Siz nereden biliyorsunuz onu takmam gerektiğini?" diye sorarken yüzümü buruşturmuştum. Cevap vermeden bahçemize doğru hamle yaptı. Ne yaptığını anlamaya çalışarak sadece arkasından bakmakla yetindim. O ise şaşkınlığıma hiç aldırmayarak hızlıca masamın üzerindeki şapkayı aldı ve yanıma gelerek başıma taktı.

"Bir daha sakın unutma," diyerek beni uyardıktan sonra devam etti.

"Öğrenmek istediğin şeyler olduğunu biliyorum Aydan. Ama bunun için daha zaman var."

Adımı ağzından duyduğum an yaşadığım şaşkınlıkla bakakalmıştım. Benim cevap vermeme fırsat bile vermeden arkasını dönerek gitti. Bir süre ardından baktıktan sonra herşeyi zamana bırakmaya karar verdim ve bahçeye giderek yarım bıraktığım resmime döndüm. Ailece gittiğimiz piknikler geldi aklıma elimdeki resime bakarken. Birden hayatın ne kadar kısa ve sürprizlerle dolu olduğunu farkettim. Sevdiğin insanların bir anda etrafından kaybolduğunu düşününce gözümün önüne gelen tek resim annemdi... En ufak bir soğuk algınlığında, ateşim az da olsa yükseldiğinde yaşadığı korku ve panik yüzüne yansıyordu.

O an kendime tekrar bir söz verdim, annem için bile olsa mutlu bir yaşam sürmek için çabalayacaktım. Tekrar önümdeki resme döndüm, aklımdaki üzücü anıları silerek en güzellerini düşünmeye başladım. Bunun resmime yansıması için yüzüme yerleştirdiğim tebessümle devam ettim.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama midemden gelen seslerle beraber yerimden kalktım. Canım annem sanırım mutlu olduğumu gördüğü için bunu bölmek istemedi. Hızla bir şeyler atıştırmak için içeri girdiğimde dünyanın en güzel kadınını koltukta uyurken buldum. Hemen üzerini örterek mutfağa gittiğimde herkes gibi bende annemin varlığına şükrettim. Masada hazırlanmış yemekler ve en sevdiğim içecek. Hızlıca karnımı doyurdum ve odama çıkarak yatağıma sırt üstü uzandım.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin