38.BÖLÜM

4.3K 250 96
                                    

38.BÖLÜM


Turan'dı. Rahatlamıştım. Odamdan sesimin en yüksek tonuyla anneme seslendim,

"Anne Turan mesaj attı. İyiymiş. Yakında gelecekmiş."

"Biliyordum," dedi rahatlığı sesine yansımış halde.

Tekrar kıyafetlerime dönerek beyaz keten bir pantolon ve mavi kolsuz bir bluzu kenara ayırdım. Diğerlerini yerine yerleştirip saç maşamı aldım ve aynamın önüne geçerek saçlarıma hafif dalga verdim. Pembe tonlarda hafif bir makyaj yaparak üzerimi giydiğimde saat on ikiyi geçmişti. Telefonumu ve çantamı alarak salona geçtim. Annem beğeniyle baştan aşağı beni süzdüğünde istemeden de olsa utanmıştım.

Birkaç dakika sonra arayan Alkın kapının önünde olduğunu söyledi. Annemi öperek evden çıktığımda arabasına yaslanmış halde beni bekleyen Alkın'ı görmek kalbimin hızla atmasına sebep oldu. O da beni görünce doğrularak yanıma geldi. Önce baştan aşağı beni süzdü ve eğilerek yanağıma hiç beklemediğim bir öpücük kondurdu.

"Çok güzelsin aşkım. Her zamanki gibi," dedi.

Sadece hafif bir tebessümle karşılık verebilmiştim. O ise hemen kapıyı açarak arabaya binmeme yardımcı oldu. Ben yerleştikten sonra kendisi de binerek arabayı çalıştırdığı sırada onunla da sevincimi paylaşmak istedim.

"Turan aradı. İyiymiş."

"Ben sana demedim mi güzelim bak. Artık üzülme tamam mı?"

Sözlerini başımla onaylayınca arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. Nereye gittiğimizle ilgili hiçbir şey söylemiyor, Sadece havadan sudan sohbet ediyordu. Bir ara bana dönerek,

"Canın sıkılıyorsa müzik açabilirim. Yanlış hatırlamıyorsam çok güzel şarkı söyleyip dans ediyordun," dedi.

Aklıma yolda araba da yaptıklarım geldi o an. Utanmıştım. Ne gerek vardı şimdi bunu hatırlamaya ve hatırlatmaya. Hızlıca dönerek yüzüne baktım. Hiç bir şey söylemiştim ama o yaptığı espriye bozulduğumu anlamıştı. Hemen savunmaya geçerek,

"Tamam, aşkım. Kızma sadece şaka yaptım."

Yine hiçbir şey söylemeden önüme döndüm. Kısa bir süre daha gittikten sonra güvenliğin önünde durmamızla kafamı Alkın'a çevirdim. Camdan eğilip güvenliğe bir şeyler dedikten sonra yola devam etti. Önce, etrafı ağaçlarla dolu bir yola girdik. Burasının tam benlik olduğunu düşünmeden edemedim. Yazları, ağaçlarla kaplı bu yer serinlemek için birebirdi. Bir süre daha gittikten sonra inanılmaz büyük, hatta malikane gibi bir evin önünde durduğumuzda ağzımın şaşkınlıkla açılmasına engel olamadım. Dış cephesi camlarla kaplı bu ev herkesi kendine hayran bırakacak kadar güzeldi.

Alkın görmeden kendime gelmeye çalışarak oturduğum yerde dikleştim ve bakışlarımı normale çevirdim.

"İşte burası."

İşte burası demişti ama burası neresiydi? Neden buraya gelmiştik? Hiçbir fikrim yoktu. Bana bakan Alkın'a dönerek:

"Burası neresi?"

Soruma karşılık gülümseyerek,

"Hadi inelim. Burasının neresi olduğunu birazdan öğreneceksin."

Hafifçe gülümseyerek kafamla onayladım onu. Arabanın kapısını açarak çıktı ve daha sonra benim kapımı açarak inmemi bekledi. Arabayı kilitlerken, "Beğendin mi?" diye sorduğunda abartılı bir tepki vermemek için dilimi ısırmak zorunda kaldım.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin