76.BÖLÜM

4.8K 239 91
                                    

76.BÖLÜM

"Benim resimleri gördüğüm günün gecesi eve hırsız girdi. Alkın peşinden gitti ama vurulan Alkın oldu. Yalnız beni rahatsız eden bir şey vardı. O da aşırı şekilde rahat olması. Hastaneye bile gitmek istemedi ve ertesi gün seni aradığımda aslında söylemek istediğim telefonda biriyle konuşuyor ve gülüyordu. En son söylediği cümleden sonra attığı kahkaha beni korkuttu."

"Ne söyledi Aydan?"

Aydan sona yaklaşıyor!

"Ne diyorsun sen Aydan? Tam olarak bunu mu söyledi? Ne demek bu?"

Sanki ben ne demek olduğunu biliyormuşum gibi Turan'da bana sordu. Tekrar yürümeye başladım. Hiçbir şey demeden beni takip etmeye başladı. Bir cevap beklediğini biliyordum ama ben bilmiyordum ki ne olduğunu ona söyleyebileyim.

"Bilmiyorum, inan bende bilmiyorum" dedim.

"O zaman ben bunu onunla konuşup öğrenirim."

Paniklemiştim. Alkın'la konuşmasını istemiyordum. Bu beni daha zor durumda bırakabilir ya da niyetini öğrenmemizi engelleyebilirdi ya da en kötüsü birbirlerine zarar verebilirlerdi.

"Hayır, Turan lütfen sakin olur musun? Bana zarar vereceğini sanmıyorum belki de ben yanlış anladım ."

"Saçmalama Aydan bu lafın neresini yanlış anlayabilirsin?"

Haklıydı. Bu cümlede yanlış anlaşılabilecek bir şey yoktu. Daha fazla konuşmak istemediğimi söyleyerek sessizce eve kadar yürüdük. Kapının önüne geldiğimizde Turan içeri girmeden gitmesi gerektiğini söyledi. Gitmeden önce bana her gün onu ya aramamı ya da mesaj atarak iyi olduğumu ve rahatsız bir şey olduğunda haber vermemi söyledi. Ben onu uğurladıktan sonra içeri girdim ve anneme Alkın'ın arayıp geç kalacağı için eve gitmemi istediğini söyledim. Annem anlayışla karşıladı Alkın'ın bu isteğini. Acaba olanları bilse ne yapardı? Ama bunu hiçbir zaman öğrenemeyecektim. Onun üzülmesindense olacaklara katlanırdım daha iyiydi. Belki de hiçbir şey düşündüğüm gibi değildir. Zaman gösterecekti neler olacağını.

Eve geldiğimde henüz çok geç olmamıştı. İçeri girdiğimde yardımcımız Kocamın geldiğini ve beni salonda beklediğini söyledi. Hem şaşırarak hem de sevinerek hızlıca salona yanına gittim. Koltukta oturmuş oldukça dalgın görünüyordu. Yine de onu evde görmek beni mutlu etmişti. Benim sevdiğim adam bana zarar vermezdi. Bir süre onu seyrettim. Evet kesin kararımı vermiştim. Ben her şeyi yanlış anlıyordum.

"Aşkım." Heyecanla seslenerek yanına doğru gittim. Sesimi duymanın verdiği ani refleksle başını bulunduğum yöne çevirdi. Yüzünde hiçbir ifade olmaması her ne kadar garip gelse de aldırmadan yanına hızlıca vardım ve onu öpmek için eğildim. Ama sadece kendini geri çekmekle kalmayıp bir de üzerine sert bir sesle karşılık verdi,

"Hemen eve git demiştim. Bakıyorum ayrılamadın Turan'dan."

Bu tepkisi beni şaşırtmıştı. Bu nasıl bir konuşmaydı? İma ettiği şey beni sinirlendirmiş olmasına rağmen benden önce eve gelip beni özlemiş olduğunu düşünmek istedim. Böylece sinirlenmez olası bir kavganın önüne geçerdik.

"Evde bekleyeceğine sen de gelseydin. Hem annemi ve Turan'ı da görmüş olurdun," dedim kelimelerinde ki imayı anlamamış gibi davranarak.

"Haklısın gelsem görürdüm ama gelmek istemedim. Sen neden hemen gelmedin?"

Konuşması ilerledikçe sinirimi bozmaya başlamıştı. Derin bir nefes alarak,

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin