50. BÖLÜM

5.4K 297 52
                                    

50.BÖLÜM

Turan, elini durdurmak amaçlı Alkın'ın göğsüne yerleştirirken bakışlarını gözlerine sabitledi.

"Yeter artık! Ondan uzak dur."

Tabii Alkın'da bu hamleye karşılık vermek için göğsündeki eli sıkıca kavrayarak yana doğru sertçe itti. Derin bir nefes aldım. Ne yapmam gerektiğine karar verememiştim. Ama araya girmezsem iki sevdiğim adam sevgili ve arkadaşım zarar görecekti.

"Sen karışma Turan. Bu seni ilgilendirmez."

"Bu tam da benimle alakalı. Aydan'ı sevdiğini düşündüğüm için uzak durmuştum ama onu üzdüğünü görüyorum ve bu da beni ilgilendiriyor."

Şu an ikisi de göğüs göğse duruyorlardı. Her an bu durum yumruklu bir kavgaya dönüşebilirdi. Gergindim. Ama Alkın'ın kendini savunmak için ne yapacağını da merak ediyordum. O sırada içeriden çıkan ablam koşarak yanımıza geldi. Turan'ı tutarak,

"Hadi biz gidip başka yerde konuşalım. Onlar da aralarında ki yanlış anlamayı halletsinler," dedi.

Turan bakışlarını bir an olsun Alkın'dan ayırmadan ablama oldukça sert bir cevap verdi.

"Bence olaylara sebep olan kişi olarak senin hepimize açıklama yapman gerekmez mi?"

Orada durduğumuz süre boyunca konu içinden çıkılmaz ve sinir bozucu bir hal almaya devam ediyordu.

"Yeter artık hiçbirinizi dinlemek istemiyorum. Eve gidiyorum."

Tahminimden daha sert çıkmıştı sesim. Hepsi bakışlarını bana çevirdiğinde Turan'ın elinden tutarak eve doğru yürümeye başladım. Birkaç adım attıktan sonra öfkeme hakim olamayarak geri döndüm ve ablamla Alkın'a hitaben,

"Sizde gelişimizle yarım kalan konuşmanıza devam edin. Ayrıca Alkın sakın bir süre beni ne ara ne de görmeye gel. İlişkimiz hakkında sakin kafayla düşünmek istiyorum," dedim.

İtiraz etmesine fırsat vermeden de tekrar yürümeye devam ettim. Onların görüş alanından çıktığımızda Turan yüzüme bakıp,

"İyi misin?" dedi.

Anlaşılmaz bir şekilde iyiydim. Kafamı sallayarak ona iyi olduğumu gösterdim. Daha sonra koluna girerek vücudumu ona yasladım ve güç aldım eve gidene kadar. Bu zaman içinde hiç konuşmadık. Kapının önüne geldiğimizde ise,

"Turan sana sormak istediğim bir şey var. Sorabilir miyim?" dedim.

Ne soracağımdan çok emin bir halde gözlerini kısarak bana baktı.

"Sanki sorma desem sormayacaksın."

Tabii

ki soracaktım. Beni bu kadar iyi tanıması her seferinde beni güldürüyordu. Yine kendimi tutamadım.

"Beni bu kadar iyi tanıman bazen yorucu olabiliyor. Yapacaklarımı önceden tahmin etmen çok sinir bozucu."

Güldü. Kaşlarını kaldırarak hadi sor bakışı attı.

"Ne demek istedin?"

"Hangi konuda Aydan?"

Şu an kesinlikle anlamamış gibi davranıyordu. Ne demek istediğimi gayet net anlamış ama bu konuda şu an konuşmak istemiyordu.

"Yapma Turan, Aycan'a söylediğin ne anlama geliyor?"

"Bunları başka zaman konuşalım bu gece dinlen yeterince üzüldün. Sana söz veriyorum her şeyi anlatacağım sana."

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin