67.BÖLÜM

4.4K 226 35
                                    

67.BÖLÜM

"Burada kimse olmamasının sebebi senin burayı düğün yemeğimiz için kapatmış olman olabilir mi?"

"Elbette, karıcığım. Başka ne olabilirdi ki?"

Sesindeki kendinden emin ton ve verdiği cevaptaki kelime beni cevap vermekten alıkoymuştu. Tekrar aklımdan geçirdim bana karşı kullandığı hitap kelimesini.

Karıcığım mı demişti? Ne kadar garip geldi o an o kelime. Birine aitsiniz ve bunu tek bir kelime hatırlatıyor. Utanmıştım. Eminim şu an yanaklarımdaki kırmızılıkta benim adıma sessizce "utandı" diye bağırıyordu.

"Neden böyle bir şey yaptın? Zaten çok kalabalık değiliz."

Şu an tamamen halimi saklamaya çalışıyordum.

"Kalabalık olmamıza gerek yok aşkım. Bu bizim için özel bir kutlama ve başkalarının önünde yaşamak istemiyorum bunu."

"Neden? Yoksa şimdi den kıskanmaya mı başladın beni?"

Tamamen espri olarak söylediğim bu sözler Alkın'dan aldığım cevapla gerçek olmuştu.

"Şimdiden değil Aydan. Bu çok uzun zamandır böyle. Sen karıcığım, sadece benimsin. Sadece benim. Seni kıskanmam kadar doğal ne olabilir?"

Konuşurken yüzüme eğilmiş bakışlarını yüzümde gezdiriyordu. Sanki beni ilk defa görmüş bütün hatlarımı ezberlemek ister gibiydi. Geri çekilmek istediğimde masanın altından elimi tutarak,

"Ve bu ömrümüzün sonuna kadar böyle kalacak. Ne yaşarsak nereye gidersek hayatımızın yönü ne olursa olsun," dedi.

Kaşlarımı söylediklerine anlam veremediğimi anlamasını sağlayacak biçimde çattım. Bu defa ben ona eğilmiştim.

"Düğün günümüzde bu kadar olumsuzluğu belirtmende ki amaç nedir?"

Birkaç saniye durdum ve imalı bir sesle devam ettim,

"Kocacığım."

Dudağını bükerek çapkın bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

"Bak bu güzeldi işte," dedi.

"Güzel olan ne?"

Anlamamıştım.

Bu defaki bakışı daha da fenaydı. Çapkın, muzur bir hali vardı.

"Kocacığım derken ki halin güzelim. İnanılmaz görünüyorsun şu an."

Elimi çektim. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamayarak onu omuzundan hafifçe geriye ittim. Kocama farkında olmadan cilve mi yapıyordum? Nasıl konuşuyordu böyle? Aklından geçenleri tahmin ettikçe daha da utanıyordum. Biz bu didişmeleri yaşarken garsonlar servise başlamışlardı. Onlara bakarken masadaki diğer kişilerin bizi gülen gözlerle seyrettiğini fark ettim. Bir kişi hariç.

Arkadaşım Alkın'la ilk tanıştığımdan beri mutsuz, öfkeli, hep tetikte davranıyordu. Sürekli Alkın'dan bir şey çıkmasını bekliyordu. Evlenmiş olmamız onu olduğundan daha fazla gergin ve mutsuz yapmıştı.

Garsonların biri gidiyor biri geliyordu. Herkes neşeyle sohbet ederken bir yandan da yemeklerin tadına bakıyordu. Bir süre daha bu şekilde devam ettikten sonra masaya gelen pasta beni oldukça şaşırtmıştı. Bunu da düşünmüş olması mutluluk vericiydi.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin