79.BÖLÜM

7.8K 245 33
                                    

79.BÖLÜM

Kafamı kaldırarak titrek bir sesle karşımdaki adama telefonumu gösterdim.

"Alkın arıyor."

"Açma." Bana net bir cevap vermedi. Onun için, "Açma," demek kolaydı.

"Nasıl açmam?" diye saçma bir soru sorma gafletinde bulundum. Alkın, beni bulabilirdi. Şu an bile normal bir şeyler için aradığını düşünmüyordum. Burada olduğumu öğrenmiş olmalıydı.

Fakat bunun için de beni takip etmesi gerekti. Bunu nasıl yapabilirdi?

Peşime birilerini takmış olabilirdi, ya da telefonuma bir şey yüklemiş olabilirdi. Beynim, bir an bile durmuyor, hiç durmadan dönen çarklar gibi düşünceleri hızlı hızlı geçiriyordu. Aynı anda çok fazla şey düşünüyordum. Birkaç çalıştan sonra susan telefonum, tekrar çalmaya başlamıştı.

Açılmadığında kapanan telefona karşı Alkın durmuyor, tekrar ve tekrar arıyordu. İşte bu da beni iyice korkutuyordu.

"Açıp başka bir şeyler söylesem?" diye bir öneride bulundum karşıdaki adama.

"Olmaz."

Yine bana keskin bir cevap veriyordu. Gözümü kapatarak telefonumu tamamen kapattım ve çantama attım.

Burada öğreneceklerim daha önemliydi şu an için. Duyduklarıma göre Alkın'a ne söyleyeceğime karar verebilirdim.

Hafifçe öksürerek, "Alkın delirmiş olmalı," dedim. Bu dudaklarımdan dökülürken tüylerim ürpermişti.

"Kocanı sen daha iyi tanıyorsun," derken gıcık bir biçimde gülüyordu. "Ama çıldırdığından benim de şüphem yok."

"Lütfen, anlat artık."

Derin bir nefes aldı.

"Aydan, bak bunlar çok derin mevzular... Çok karışık ve çok acı." Sanki yüzüme bakamıyormuş gibi etrafa bakıyordu. Gözleri hiç durmadan etrafı tarıyor, sanki her an bir yerden saldırı bekliyormuş gibi tetikte duruyordu.

"Ne kadar acı olabilir?" Sesim fısıltıdan farksızdı. Onun aksine, ben gözlerimi onun üzerinden bir saniye bile ayırmıyordum. Hatta mümkün olduğunca gözlerimi dahi kapatmıyor, onu inceliyordum.

"Çok acı. Tahmin edemeyeceğin, belki de kaldıramayacağın kadar."

"Ben çok şey atlattım," dedim açıklamaya çalışır gibi. "Ne kadarını biliyorsun, bilmiyorum ama çok şey yaşadım. Bunları atlatmamın sebebi de sadece Alkın'dı."

"Aslında sana bunların hepsini yaşatan Alkın'dı." Açık bir sözlülükle konuşmuştu. Hiç beklemeden devam etti.

"Fakat sana kendini öyle bir gösterdi ki, ona aşık olmaktan başka çaren kalmamıştı."

Kısacık bir an, "Bu doğru olabilir mi?" diye düşündüm. Sanki Alkın ile olan her şey çok çabuk olmuştu. Evlilik düşünmeyen ben, şimdi parmağında yüzük olan bir kadındım. Geriye dönüp baktığımda tüm bunları hangi ara yaşadığımı kestiremiyordum.

"Bu doğru değil," dedim yine de. İçimdeki küçücük bir kısım, Alkın'ı savunmak istiyordu. "Hayır o öyle biri değil!" diye haykırmak istiyordu ve ben onu susturamıyordum.

"Bu doğru. Artık kabullen."

"Bana gerçeklerini, kendi gerçeklerini, anlatırsan belki de kabullenebileceğim."

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin