61.BÖLÜM

4.8K 227 10
                                    

61.BÖLÜM

Hepimiz bu fikri yerinde bulmuştuk. Teyzem de itiraz etmeyerek ayağa kalktı ve bizi iki yanına alarak kurdele takılmış yüzükleri parmağımıza taktı. Yaşadığım heyecan yüzünden ellerim titriyordu. Teyzemin birkaç güzel sözünden ve temennisinden sonra kestiği kurdele ile artık Alkın ve ben evliliğe ilk adımımızı atmıştık.

Teyzem ve annem sırayla bizlere sarılarak tebrik ettiler. Annem Alkın'a sarıldıktan sonra bana döndüğünde gözündeki yaşlar daha da artmıştı. Dudağımı ısırarak bende ağlamamak için kendimi engelliyordum. Bir süre yüzüme baktıktan sonra beni kendine çekerek canımı acıtacak kadar sıkı sarıldı. Sadece benim duyacağım bir sesle,

"İnşallah bu kadar acele etmen pişman olmana sebep olmaz kızım. Her zaman mutlu ol."

O ana kadar kendimi tutmuştum ama daha fazla dayanamayarak bende gözyaşlarımı serbest bıraktım.

"Olacağım anne emin ol, pişman etmeyecek Alkın beni."

Bir süre daha o şekilde durduktan sonra teyzemin sesiyle birbirimizden ayrıldık.

"Bu ne hal böyle? Bu akşam çok mutlu bir olay gerçekleşiyor ve siz ağlıyorsunuz. Hadi ama yapmayın böyle. Alkın'ı da üzeceksiniz."

Geri çekilen annem elleriyle gözlerini sildikten sonra yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle misafirlere dönerek,

"Kusura bakmayın," dedi.

Kuzenim hazırladığımız ikramlıkları getirmek için mutfağa gittiğinde bu tür adetleri bilmediğim için annem ve teyzemin yüzüne bakıyordum. Gelecek bir işaret ne yapmam gerektiğini anlamama yarayacaktı. Teyzemin bakışlarının benim ve mutfağın arasında birkaç kez gidip gelmesi yardım için Nida'nın yanına gitmem gerektiğinin sinyali gibiydi. Kibarca yerimden kalkarak, "Ben Nida'ya bakayım," cümlesiyle yönümü belli etmiştim.

Hazırlıklarla uğraşan kuzenim Neden geldin der gibi yüzüme bakıyordu. İki elimi ne yapayım gelmem için işaret aldım der iki yana açıp dudağımı büktüm. Bu hareketimin karşıdan nasıl göründüğü hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ama sanırım bayağı komikmiş. Nida kendini tutamayarak herkesin duyacağı bir tonda kahkaha attı. Ne yaptığının farkına vardığı anda da hemen eliyle ağzını kapatarak bu kez sessizce gülmeye devam etti.

Ben onu susturmaya çalışırken Turan'ın sesiyle olduğum yerde sıçrayarak arkamı döndüm. Kaşlarını çatmış mutfak kapısında bize bakıyordu.

"Siz burada neler yapıyorsunuz? Ayıp içeride çay bekliyoruz. Sen de biraz sessiz ol Nida sesin içeri kadar geldi."

Bunu söylerken sesi oldukça sertti. Ben şaka yaptığını düşünüyordum ama o gereğinden fazla ciddiydi. Ortamın daha fazla gerilmesini engellemek adına konuşacaktım ki,

"Bırak Turan kızların keyfini kaçırma. Yabancı mı var aramızda. Kendi evimizde kendi ailemizin içindeyiz. Sen devam et Nida. Hem neden gülüyordunuz siz bakalım?"

Alkın'ın ortamı yumuşatan sözleri duyuldu. Ona baktığımı görünce ben hallettim der gibi göz kırparak elini arkadaşımın omuzuna attı.

"Hadi kayınço kızları rahat bırakalım ya da istersen çay servisini biz yapalım."

Bu gördüğüm manzara hayatım boyunca bir daha göremeyeceğim bir görüntüydü. İçimden çığlıklar atarak gülmek gelse de Turan'ın Alkın'a omuz üzerinden bakışını görünce vazgeçtim. Bu durumda içimi rahatlatan Turan'ın bu gece benim mutluluğumu bozmamak için sorun çıkarmayacağını bilmemdi.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin