71.BÖLÜM

5.2K 223 20
                                    

71.BÖLÜM

"Aydan onu takip ettiğini fark etmedi değil mi? Attığı her adımı bana rapor edip fotoğraflarla birlikte getireceksin. En ufak bir hatanı nasıl ödeyeceğini biliyorsun."

Duyduklarım büyük bir korkuyla olduğum yere çivilenmeme neden olmuştu. Oradan uzaklaşmak, yakalanmadan odama gitmek istiyorum. Ama bedenim bana itaat etmiyor, bağımsız davranıyordu. Söylediklerine inanmakta zorlanıyordum. Bu benim çok sevdiğim güvendiğim kocam olamazdı. Konuştuğu kişi kimse onu açık açık tehdit ediyordu.

"Anladın değil mi söylediklerimi?"

Ses tonu beni o kadar korkutmuştu ki gözlerimden akan yaşlara engel olamadım. Bir adım geri atarak oradan uzaklaşmak adına harekete geçtim. Kocam hala konuşuyordu,

"Aydan benden habersiz nefes alırsa daha önce yaşadıklarını hatırla. O zaman hata yapmazsın. Dosyayı yarın ofisime getir."

Konuşmasını sonlandırmak üzere olduğunu fark ettiğim an kendimden beklemediğim bir çeviklikle koşarak odamıza gittim. Nefes nefeseydim. Odaya geldiğinde ne konuşacaktım. Korkuyordum. Derin derin nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Ama ne kadar uğraşsam da bu mümkün olmuyordu.

Yatağın kenarına oturarak duyduklarımı düşünmeye başladım. Belki...

Belki, ben yanlış anlamıştım söylediklerini. Zaten neden hemen kötü düşündüm ki? Kendime kızdım o an. Belki de hasta olduğum için, ya da Aycan bana zarar vermesin diye peşime birini takmıştı. Tabii tabii başka ne olabilirdi ki? Kocam mafya olacak değil ya. Bu şekilde düşününce Alkın'a haksızlık yaptığıma karar verdim. Gözlerimi kapattım ve kocamın tamamen benim iyiliğim için bunu yaptığına kendimi inandırmak için içimden birkaç kez tekrarladım. Tam o anda oda kapısının açılması ile ağzımdan engelleyemediğim ufak bir çığlık çıktı.

Eli hala kapı kolunda bulunan Alkın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ben ise boş bulunduğum için ağzımdan çıkan çığlık için nasıl bir bahane bulacağımın derdine düşmüştüm.

"Aşkım iyi misin? Korkuttum mu seni?"

Sahteliği uzaktan bile rahatça belli olabilen zoraki gülümseme yerleştirdiğim yüzümle ona doğru bakarak,

"Dalmışım geldiğini fark etmedim canım yoksa neden korkayım."

"Sen öyle çığlık atınca ben de ne olduğunu anlayamadım. Başka bir sorun yok değil mi?"

Neden böyle söylemişti şimdi? Acaba konuşmalarını dinlediğimi fark etmiş olabilir miydi? Yok canım anlasa böyle davranmazdı sanırım. Şu an iç sesim kendi kendine bin bir türlü senaryo yazıyor ve bunları seslendiriyordu.

"Hayır hayır canım inan bana sorun yok. Dediğim gibi dalmışım fark etmedim geldiğini," dedikten sonra onun hakkında düşündüklerimin verdiği utancı saklamak için hızlıca yanına giderek boynuna sarıldım.

Aynı şekilde aldığım karşılık rahatlatmıştı beni.

"Yarın anneme gideceğim sende yemeğe geç kalmazsın değil mi? Hem annemle alışverişe çıkmak istiyorum. Biliyorsun evlendiğimizden beri hiç gitmedim."

"Sorun yok aşkım tabii ki annemizi özlemen normal bende özledim. Siz keyfinize bakın. Ben akşam yemeğini kesinlikle kaçırmam emin olabilirsin" dedikten sonra yanağımdan öptü ve,

"Hadi artık yatalım sabah erken toplantım var," dedi.

********

Uyandığımda akşam yaşadığım stresin etkilerini vücudum da az da olsa hissediyordum. Kendimi hasta etmemek adına yataktan kalkarak saate baktım. Tahminimden daha erken olduğunu gördüğümde geri mi yatmalıyım kalkıp hazırlanmalı mıyım diye düşündüm. En güzelinin kalkıp mutfağa inmek ve güzel bir kahvaltı etmek olduğuna karar verdikten sonra giyindim ve aşağı kata indim. Annemin yanına uğramak için daha çok erkendi.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin