19.BÖLÜM

7.3K 426 46
                                    

19.BÖLÜM

Bana bu kadar değer verdiğini gösteren bu adam kimdi? Ve ben onu gerçekten tanımak istiyor muydum?

Tüm bunları düşünürken Alkın'ın sesiyle kendime geldim:

"Lütfen kahvaltımıza devam edelim bu anı hiçbir şeyin bozmasına izin vermeyelim Aydan," dediğinde aslında demin boşuna kızdığımı, biriyle konuşmaya çok ihtiyacım olduğunu söylemek istedim.

Bir an yutkundum tam konuşacaktım ki garsonun masaya gelişiyle vazgeçtim.

"Bir isteğiniz var mı efendim?" dediğinde Alkın bana dönerek "Canının istediği birşey var mı Aydan?" diye sordu.

"Hayır, her şey çok güzel," diyerek önce Alkın'a daha sonra da garsona gülümsedim.

"Afiyet olsun," dedikten sonra yanımızdan ayrılan garsona bakarken ani bir hareketle Alkın'a döndüm ve "Özür dilerim," dedim.

Bu hareketim sanırım onu şaşırtmış, neden özür dilediğimi anlamaya çalışmasına neden olmuştu. Bir süre konuşmadan yüzüme baktı. Bu arada ben tekrar:

"Gerçekten çok üzgünüm deminki kabalığım için" dedim ve devam ettim:

"Oysa sen beni o sıkıntılı durumun içinden alıp buraya getirdin. Bense ne yaptım." Sıkıntı ve gerginlik karışımı bir duyguyla başımı öne doğru eğdim. Utanmıştım. O an buğday tenimden dolayı yanaklarımın kızardığını görmemesini umarak bir süre başım önümde oturdum. Ondan ses çıkmayınca merakla başımı kaldırıp cam mavisi gözlerine baktım.

Bana bakıyor ve gülümsüyordu.

"Bunu söylediğim için bana kızma ama utanınca daha da güzel oluyorsun. Sana bakmaktan alamıyorum kendimi" dedi.

Daha da utanmıştım. Bunu farkeden Alkın sanırım bana acımış ve konuşmaya karar vermişti:

"Senin hatan değildi ben haddimi aştım,"dedi.

Kafamı iki yana sallayarak ona cevap verdim:

"Aslında konuşmaya çok ihtiyacım var fakat daha önce bana söylediklerin aklıma geldiği için konuyu açmaya utandım," dedim.

Şaşırmıştı. Ne söyleyeceğini bilemedi birkaç dakika. Sanki ne söylese kızacakmışım gibi bir korku vardı yüzünde. Bense onu cesaretlendirip konuşmak, içimde biriken sıkıntı ve endişeyi atmak istiyordum. Yanıldığımı, Turan'ın aslında bana zarar vermesinden korktuğu için böyle yaptığını söylemesini istiyordum.

"Ne söylememi istiyorsun?" dedi sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi.

"Bilmiyorum Alkın gerçekten bilmiyorum," derken neredeyse ağlamak üzereydim.

Bu halime dayanamayarak yerinden kalktı ve hemen yanımdaki sandalyeye oturdu. Şu an tam yanımdaydı. İçimden onun omzuna başımı yaslayıp herşeyi unutana kadar ağlamak geçiyordu. Ama bunu asla yapmaz, yapamazdım. Önümde olan başımı çenemden tutarak kaldırdı ve kendine bakmamı sağladı. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Ne söyleyecekti?

"Sana aslında Turan konusunda yanıldığımı, seni benden korumak için bu kadar agresif davrandığını söylemek isterdim ama gerçeğin bu olmadığını artık sende biliyorsun." dediğinde ne söyleyeceğimi bilemedim.

" Peki sen bunu ne zaman ve nasıl anladın? Seninle herşeyi açıkça konuşmak istiyorum. Lütfen anlat bana," dedim duyacaklarımdan korkmama rağmen.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin