56.BÖLÜM

4.7K 241 16
                                    

56.BÖLÜM

Kendime ne kadar hakim olmaya çalışsam da bu ona ihtiyacım olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Daha fazla dayanamayarak gözümden akan yaşlara aldırmadan sitem ettim.

"Neden yanımda değilsin sana ihtiyacım olduğu şu anda?"

Birkaç saniye boyunca karşıdan bir cevap gelmesini bekledim. Daha fazla kendimi tutamayarak ağlamaya başladığımda sevdiğim adamın çaresizliğini haykıran nefes alışverişlerini duydum. Anlıyordum yanımda olmadığı için şu an çok zor bir zaman yaşıyordu. Ne söyleyeceğini bilemiyor, sıkıntısını kelimelere dökmekte zorlanıyordu. Ona sorun olmadığını sadece onu özlediğimi söylemek istedim ama yapamadım. Rahatlamasını istiyordum ama önce ben sakinleşmeliydi.

"Aydan."

Derin bir nefes alarak gözlerimi kapadım. Nefesimi bıraktığımda tam olmasa da cevap verebilecek kadar sakinleşmiştim.

"Aşkım."

"Sorun ne güzelim hadi anlat bana üzme beni daha fazla. Zaten burada senden ayrı olmak yeterince zor birde ağladığını duymak kahretti beni."

O kadar içten söylüyordu ki insan ona içini açmak tüm sıkıntılarını paylaşmak istiyordu, ama şu an bunu yapamazdım. Uzaktaydı bana bir yardımı olmaz bu da onun işlerine konsantre olmasına engel olurdu. Bir an önce işlerini bitirip gelsin istiyordum.

"Bekleyemeyecek bir şey değil gelince konuşuruz. Sen nasılsın onu söyle," dedim.

"Senden ayrı, kokundan uzak, gülüşünü görmeden nasıl olabilirim? Özledim seni tek sorunum bu. Hem de deli gibi özledim," ve hiç konuşmama fırsat vermeden devam etti,

"En kısa zamanda işlerimi halledip geleceğim ama artık sende üzülme söz mü?"

"Tamam, aşkım. Ben iyiyim sen beni düşünme gelince uzun uzun konuşuruz. Hadi artık kapatıyorum."

"Seni seviyorum."

"Bende Alkın ben de, hem de çok" ilk defa bu kadar yoğun hissetmiştim onu sevdiğimi özlediğimi.

Telefonu kapadıktan sonra bir kahve yaparak bahçeye çıktım. Hava artık daha serindi. Aslında hasta olmaktan korkmam lazımken ben aksine cezalandırmak ister gibi soğuğun ürperten dokunuşlarına bırakmıştım kendimi. Neden bunları yaşamam gerekiyordu? Kimseyi kırmamışken her zaman ılımlı bir insan olmuşken neden ben yaşamak zorundaydım bunları? Sanırım biraz daha düşününce bunu hak etmiştim. Bana hata yapanlara karşı çıkmak bugüne kadar yapabildiğim bir şey değildi. Hep kaçtım sorunlardan insanlardan kapılarım sadece Turan'a açıktı. Şimdi ise Alkın'da dahil olmuştu. Ama en başköşede olan ablam bunu yapmıştı bana. Keşke sert biri olabilseydim. Kafa karışıklığım yaşadıklarımın ağırlığı derken çalan telefonum beni kendime getirdi.

"Alo Turan."

"Ne yapıyorsun Aydan?"

Al işte şimdi bahçedeyim desem bir sürü laf işiteceğim. Yalan söylesem hemen anlayacak. Derin bir iç çektim. Kaderime razı oldum ve,

"Bahçedeyim. Kahve yaptım. Bugün olanları düşünüyordum," dedim.

Telefonun diğer ucundan gelen yüksek tonda ki "Aydan" kelimesi Telefonumu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda bırakmıştı beni. Yüzümü buruşturarak birkaç saniye ekrana baktım ve telefonu tekrar kulağıma götürdüm.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin