26. BÖLÜM

6.3K 286 19
                                    

26.BÖLÜM

"Benim kim olduğumu çok yakında göreceksin zaten."

Bunu söylerken yüzünün aldığı şekil ve sesinin tonu o ana kadar görmediğim bir Alkın olduğunu düşündürdü karşımda. Ama Turan buna aldırmamış öncekinden daha sert bir yumruk daha vurmuştu yüzüne,

"Şimdi görmek istiyorum kimsin sen?"

"Ne istiyorsun Aydan'dan amacın ne?" Bunları söylerken o kadar bağırıyordu ki kulaklarım uğuldamaya başlamıştı.

Yerde duran Alkın'a baktığımda neden cevap vermediğini ya da karşılık vermediğini anlayamamıştım. Tekrar elinin tersiyle ağzını silerek önce Turan'a sonra bana baktı. Buna öfkelenen Turan tekrar vurmak için hamle yaptığında hızla kolunu tuttum ve sesimin çıktığı kadar bağırarak:

"Yeter!" dedim.

"Yeter artık kendimi iyi hissetmiyorum. Eve gitmek istiyorum."

Panikleyen arkadaşım hemen bana dönerek eğildi ve yüzüme baktı. Çok korkmuştu. Eğer böyle yapmasam onu durduramayacağımı çok iyi biliyordum. Onun hayatta en korktuğu şey beni incitmekti ve ben de şu an bunu kullanıyordum.

"Hemen hastaneye gidelim," dediğinde kafamı iki yana sallayarak,

"Hayır, sadece eve gidip dinlenmek istiyorum," dedim.

Ne olduğunu anlayamadan kendimi Turan'ın kolları arasında buldum. O kadar sıkı sarılıyordu ki birkaç kere itmeyi denesem de başarılı olamadım. Çok korktuğunu hissedebiliyordum. Ona karşı olan bütün öfkeme rağmen bir yanım hala vazgeçemiyordu. Sarılmasına karşılık vermedim ama daha fazla da geri çekilmedim. Sadece sakinleşmesini istiyordum.

Sakinleşmeliydi ki daha sonra yapacağım şey için tepkisi daha az olmalıydı.

"Turan bırak beni." Yumuşak bir sesle söylemiştim.

Geri çekildi ve yüzüme baktı. Nasıl olduğumu anlamaya çalışıyordu. Kafamı hafifçe aşağı yukarı sallayarak iyi olduğumu belli ettim. Daha sonra az ileride bize bakan Alkın'a dönerek yanına gittim. Yüzü çok kötü görünüyordu. O güzel yüzü kan içindeydi. Ama onun buna aldırdığını hiç sanmıyordum. Hiç kımıldamadan direk gözlerimin içine bakıyordu:

"İyi misin?"

Derin bir nefes alarak etrafıma bakındım. Ondan kaçmak için yaptığım her hamle başarısızlıkla sonuçlanıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Kafamı sallayarak iyi olduğumu göstermeye çalıştım. Bundan sonra iyi olabilecek miydim bilmiyordum ama şu an sağlık açısından iyiydim.

"İyiyim sen nasılsın?" Sorduğum sorunun cevabını biliyordum hatta görüyordum ama yine de ondan duymak istemiştim.

Her zaman ki gibi gülümsedi ve, "Ben iyiyim," dedi.

"Lütfen Alkın artık karşıma çıkma, hem sen hem ben hem Turan bundan zarar görüyoruz," dedim.

"Bu benim elimde olsa inan yapardım Aydan" dediğinde,"Senin elinde ve lütfen uzak dur," dedim.

Bunu da söyledikten sonra Turan'ın yanına gelerek:

"Gidelim artık yorgunum," dedim. Kafasını beni onaylamak amacıyla salladığında ben yürümeye başlamıştım bile. Ne kadar istesem de arkama dönüp bakmadım.

Yürürken bana destek olmak için belime sarılan Turan'ı bakışlarımla geri çevirdiğimde aklımda bir an önce buradan gitmek vardı. Tek bir kelime dahi konuşmadan eve geldiğimizde yine aynı şekilde sessizce annem teyzem ve kuzenimin bakışlarına aldırmadan odama çıktım. Kendimi yatağın üzerine atıp derin bir nefes aldıktan sonra gözlerimi kapatıp bugünün bir an önce sona ermesi için dua ettim. Tam dalmak üzereydim ki açılan odamın kapısı bakışlarımı oraya çevirmeme neden oldu. Gelen annemdi. Neden geldiğini tahmin edebiliyordum. Annemle konuşup eve dönmek istediğimi söyleyecektim. Ama nedeni hakkında şu an ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Ona nasıl söyleyebilirdim Turan'ın bana aşık olduğunu. Tüm bunları düşünürken annemin endişeli sesi beni kendime getirdi:

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin