49.BÖLÜM

7.5K 297 28
                                    

49.BÖLÜM

Kendimi tutamayarak sesli bir kahkaha attım. Biraz yürüdükten sonra hamburgerciye geldik. Sıraya girerek yemeklerimizi aldık. Turan su almak için tezgahta beklerken ben masaya oturmak üzere elimde tepsiyle ilerlediğimde gördüğüm manzara beni şok edip olduğum yerde kalmama sebep olmuştu.

Şu an gördüklerimin hayal olması için her şeyi yapardım. Gözlerimi kapadım. Birkaç saniye bekledikten sonra tekrar açtığımda hayal görmediğimi anladım. O anda omzuma dokunan elle olduğum yerde sıçrayarak kendime geldim. Turan gelmiş endişeyle yüzüme bakıyordu.

"Ne oldu Aydan neden burada duruyorsun?"

Yüzüne baktıktan sonra tekrar bakışlarımı karşımdaki masaya çevirdim. Bu hareketim üzerine arkadaşım nereye baktığımı görmek için aynı yöne baktı. Gördüğü görüntü karşısında kendini bir adım ileri atarak,

"Bu ne demek Aydan?" dedi.

Hızlı bir hamleyle kolundan tutarak onu yandaki bir masaya doğru çektim. Onu masaya oturttuktan sonra yüzüne baktım. Gözleri öfkeden kıpkırmızı olmuştu. Şu an gördüklerimden çok Turan beni korkutuyordu. Hala karşı masaya gitmeye çalışıyordu. Kolunu daha da sıkı tutarak,

"Lütfen beni dinle ve sakinleş" bunu söylerken biryandan da kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Aydan bana yanlış gördüğümü söyle."

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım ve tekrar gözlerimi açtığımda hala yüzüme bakıyor ve benden bir cevap bekliyordu.

"Hayır, Turan yanlış görmedin. Alkın ve ablam şu an karşımızdaki masada oturuyorlar."

"Senin bugünkü halinin nedeni bu muydu?"

Konuşmama fırsat vermeden tekrar ama daha öfkeli sordu,

"Bunların buluşacağını bildiğin için mi beni aradın. Yalnız kalmak istemedin ama bana da söyleyemedin. Doğru mu?"

Başımla söylediklerini onayladım. Çünkü şu an konuşmaya halim yoktu. Elim hala Turan'ın kolunu tutuyordu. Bıraktığım an oraya gidip saldıracağını çok iyi biliyordum. Bunun olmasını istemiyordum. Bir yanım yanlarına gidip hesap sormak istiyor diğer yanım ise bunun kendimi küçük düşürmek olduğunu söylüyordu. Ben kendi iç hesaplaşmamı yaparken elimden kurtulan Turan soluğu onların masasında almıştı bile. Olası bir kavga ihtimaline karşı yerimden fırlayarak onun peşinden gittim.

Bizi masanın başında dikilirken gören Alkın şok içinde ikimize bakıyordu. Ablam ise yaşadığı şoktan mı yakalanmış olmanın verdiği korkudan mı bilinmez elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu. Tam o sırada Turan hepimizi şok eden o sözleri herkesin duyabileceği bir sesle söylemişti:

"Şimdi ki hedefin Alkın mı Aycan? Keşke birkaç gün daha bekleseydin. Çok erken harekete geçmişsin?"

Ağzım bir karış açık bir halde bakakalmıştım. Bu ne demek oluyordu? Ne hedefi? Turan ablama neden böyle bir şey söylemişti?

Ne olduğunu anlamaya çalışırken Alkın'ın adımı söyleyen sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"Aydan aşkım."

Kaşlarımı kaldırarak,

"Aşkım?" dedim.

"Turan sözlerine dikkat et."

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin