10.BÖLÜM

8.4K 738 22
                                    

10.Bölüm

Bana bakan bir çift mavi göz...

Ama bir farkla bu defa bakışları beni korkutmamış aksine ona karşı bir ilgi duymama neden olmuştu.

Kolumdan tutan kuzenim bakışlarıyla Turan'ı gösterdiğinde onun da bize baktığını gördüm. İstediğim en son şey arkadaşımla sorun yaşamaktı. Hemen yüzüme en tatlı gülümsememi yerleştirip bir tarafıma kuzenimi bir tarafıma arkadaşımı alarak eve doğru yürümeye başladım. Eve gidilen yol boyunca hiç konuşmamıştık. Eve geldiğimizde saat bayağı geç olmuştu. Annem ve teyzem yatmış olduğundan bizde oyalanmadan odalarımıza çekildik. Zaten uzun ve yorucu bir gün olmuştu. Artık dinlenme zamanıydı.

Sabah uyandığımda kendimi biraz yorgun ve halsiz hissediyordum. Yataktan çıkmak için bir hamle yaptım fakat bu mümkün olmadı. Dün gittiğimiz turun yorgunluğu olduğunu düşündüm ve biraz daha dinlenmeye karar verdim. Ne kadar daha uyudum bilmiyorum annemin güzel sesiyle gözlerimi açtım:

"Kızım bu saate kadar uyumazsın, ne oldu hasta mısın?"

Kendimi halsiz hissettiğimi söylemem annemde büyük bir panik yaratacağından gülümseyerek yatakta gerindim ve anneme cevap verdim:

"Hayır anne hasta değilim merak etme. Sadece dünkü gezi ve gece geç yatmamız beni biraz yordu," dedim.

Rahatlamış gibi görünse de öyle olmadığını biliyordum fakat yinede birşey demeden alnımdan öpmek için eğilirken konuşuyordu:

"Tamam kızım sen bugün istediğin kadar dinlen birşeye ihtiyacın olursa aşağıya seslenirsin," dedikten sonra alnımdan öptü.

Öpücüğün ardından kendini hızla geri çekerek yüzüme dehşetle baktı. Ne olduğunu anlayamasam da bir sorun olduğu ortadaydı. Yatakta doğrulduğumda annem çoktan cep telefonumu alarak birini aramıştı bile. Herşey o kadar hızlı oluyordu ki anneme sorunun ne olduğunu sormak için fırsat bulamıyordum. Telefonun diğer ucundaki kişi telefonu açtığında annem panik içinde konuşmaya başladı:

"Semih bey Aydan'ın ateşi var ve bu saate kadar yataktaydı. Ne yapmalıyız?"

Bir yandan da ağlamaya başlamıştı. İsmi duyduğum an doktorumu aradığımı anladım. Elimi alnıma götürerek annemin neden panik yaptığını anlamaya çalıştım. Evet o an bende anneme belli etmesem de sorunu anlamıştım ve açıkçası korkmuştum. Bu arada annem sürekli telefondaki doktoruma cevap veriyordu:

"Hayır, ilk defa bu sabah ateşlendi."

"Vücudunda leke, döküntü veya morarma görmedim."

"Halsizlik yoktu bu sabaha kadar. İştahıda iyiydi."

Soruların ve cevapların ardı arkası kesilmiyordu. O an kendimi düşünmekten çok annemi rahatlatmak istiyordum. Fakat ne zaman ona seslenmeye kalksam beni duymuyordu. En son doktoruma verdiği cevapla yataktan kalkmam gerektiğini anlamıştım:

"Tamam Semih Bey. Hemen gidiyoruz."

Telefonu kapatarak bana döndü. Hem konuşuyor hem de üzerime giymem için eşya çıkarıyordu dolaptan. Bense sadece onu gözlerimle takip ediyordum. Sanırım tepkisiz halim onu rahatsız etmiş olacak ki bir yandan da bana dönerek kalkmam için uyardı:

"Hadi kızım hala yataktasın. Kalk üzerini giy hemen hastaneye gidiyoruz."

Konuşmadan annemin sözlerine itaat ederek yataktan kalktım. Banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda herhangi bir terslik görünmüyordu. Ama ateşim olması tabii ki ciddiye almam gereken bir belirtiydi. Annemin sesiyle banyodan çıkarak odaya döndüm ve üzerimi giyinmek için yatağın üzerindeki eşyalarımı elime aldım. O sırada teyzem, Nida ve Turan odamın kapısında endişeli gözlerle bize bakıyorlardı.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin