29.BÖLÜM

4.9K 279 20
                                    

29.BÖLÜM

"Seni özledim."

Sımsıcak bir cümleydi şu an duyduğumda içimi titreten. Elimde olmadan sordum:

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten," dedi ve beklediğimden daha fazlasını da söyledi,

"Hem de çok."

Ben daha cevap bile verememişken o demin ki sorusunu tekrar etti,

"Neredesiniz?"

Hiç itiraz etmeden kahvaltı ettiğimiz yerin adını söyledim. Heyecanlı bir sesle,

"Bir saate oradayım lütfen bekleyin," dedi.

Kalbim deli gibi çarpıyordu. Çok heyecanlıydım. Annem buradaydı. Neden gelmek istiyordu?

"Alkın neden beklemeliyiz seni?"

Bu sorduğum sorunun cevabı beni meraklandırıyordu. Ama o sadece,

"Geliyorum lütfen bekleyin," dedi ve telefonu kapatmadan önce:

"Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Gerçekten özledim," dedi.

Hiçbir şey demeden telefonu kapatarak yüzüme bakan anneme döndüm. Şimdiye kadar sanki yalnızmışım gibi hissediyordum ama telefon kapanınca bu duygulardan sıyrılarak gerçeğe döndüm.

Yüzümdeki tebessüm annemi iyice meraklandırmıştı. Daha fazla beklemeden:

"Anne Alkın buraya geliyor beklememizi istedi," dedim.

"Neden?" dedi anlama veremediği belli olacak şekilde.

"Bende bilmiyorum ama beklememizi istedi," dedim.

Anneme nasıl beni özlediğini söyledi diyebilirdim ki? Bunu düşününce yanaklarım yine kızarmıştı. Bu arada bende anlatmaya kaldığım yerden devam etmeye karar verdim.

"Anne anlatmaya devam etmemi ister misin?"

Soruma cevabı netti annemin:

"Her şeyi atlamadan anlatmanı istiyorum Aydan."

Derin bir nefes alarak yine beni huzursuz eden konuya geri dönmüştüm.

"Alkın'ın her yerde karşıma çıkması Turan'ı kızdırmaya başlamıştı. Bana sürekli ona güvenme, onunla konuşma, onda yanlış olan bir şeyler var deyip duruyordu. Ben zaten Alkın'la ilgilenmiyordum. Bu yüzden de onun bu tavırlarına anlam veremiyordum. Ta ki bir gün Alkın Turan'ın bana aşık olduğunu söyleyene kadar," dedikten sonra gözlerimi kapatıp bunlar hiç yaşanmasaydı ne kadar güzel olurdu diye düşündüm.

Annem hem şaşkın hem sessizdi anlattıklarım karşısında. Onu anlayabiliyordum. Aynı şaşkınlığı bende yaşamıştım. Ama onu şu an rahatlatacak bir şey gelmiyordu aklıma. Sakin görünmeye çalışarak,

"Hadi anne arada bir şeyler de ye," diyebildim.

Başıyla beni onayladıktan sonra masadakilerden birkaç parçayı ağzına attı. Güçlükle yediğini biliyordum. Bende ona eşlik ederek bir şeyler yemeye başladım. Çayımdan da birkaç yudum aldıktan sonra tekrar anneme dönerek anlatmaya devam ettim:

"Alkın bana bunu söylediğinde onun dünyadaki en kötü insan olduğunu Turan'ın onun hakkında ne kadar haklı olduğunu düşündüm. Ama anne biliyor musun asla ama asla bunların doğru olabileceği aklıma gelmedi. Nasıl gelebilirdi ki? Babamla ağabeyimi kaybettiğimizde yanımızda kim vardı ki? Sadece Turan. Sen onu oğlun ben ise ağabeyim kabul etmiştim." Bunları söylerken ilk duyduğumda yaşadığım üzüntü tekrar geri gelmişti.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin