8.BÖLÜM

9.5K 780 26
                                    

8.BÖLÜM 

"Bana bu fırsatı verecek misin?" diye sordu.

" Sadece sorularına cevap almak için benimle konuşmanı değil beni tanımak için çaba göstermeni istiyorum. Bunu yapar mısın?"

Sorusunun ardından durakladım. Asıl amacım onu tanımak iken bu soruya nasıl bir cevap verebilirdim ki?

"Önce sorularıma cevap almalıyım ki tanımak isteyip istemediğime karar vereyim," dedim en mantıklı cevabı bulduğumu düşünerek.

"Bunu evet olarak kabul ediyorum. Tur bittiğinde akşam sahile arkadaşlarınla beni gördüğün yere gelir misin konuşalım?"

Ona cevap vermek yerine kuzenim ve arkadaşımı izlemeye döndüm. Tekrar tekneye döndük ve tura devam ettik. Bu arada sürekli göz göze gelsekte ne ben yanına gittim ne de o benim yanıma geldi. Fotoğraf çekerek, doğal güzellikleri seyrederek ve arkadaşlarımla sohbet ederek turun bitiş saatinin geldiğini anlamadık bile. Tekne kıyıya yanaşıp herkes inmeye başladığın da ben de son bir kez ona doğru döndüm. Sorusuna cevap verip vermemek arasında gidip gelirken Turan'ın elini belime atması kendime gelmeme neden oldu.

"Hadi güzelim ne bekliyorsun inelim," dedi. Huzur verici sesi beni gülümsetmiş, ona döndürmüştü . Yanında duran Nida'ya baktığımda oda kafasıyla onaylamıştı Turan'ı. Üçümüz neşe içinde tekneden inmiş arkamıza bakmadan günün kritiğini yaparak neşe içinde eve doğru yürümeye başlamıştık. Her ne kadar arkama bakmak istesem de bunu yapmamıştım.

Eve geldiğimizde annemle teyzem yüzümüzden ne kadar eğlendiğimizi anlamış olacaklar ki bizi hoş bir tebessüm le karşıladılar. Anneme ve teyzeme mutlulukla sarıldıktan sonra eve girmiştik. Hemen kendimi koltuğa bıraktıktan sonra yüzümü soru soran bakışlarıyla inceleyen anneme döndüm. Hiçbir ifade takınmadığım yüzüme bakarken annemin yüzünün endişeli bir hal aldığını görmüştüm. Hemen gülümseyerek ona döndüm ve beklediği cevabı verdim:

"Anneciğim seni çok seviyorum ve tura katılmama izin verdiğin için sana nasıl teşekkür ederim bilemiyorum," dedim.

Tekrar yerimden kalkarak en değerli varlığıma, anneme sarıldım tüm gücümle. O da bana o sıcacık kollarını dolayıp güven dolu bir kucaklama verdi. Hiç kollarını benden ayırmadan sorumu cevapladı:

"Her zaman böyle mutlu ol başka şekilde teşekkür edemezsin."

Gülümseyerek yüzüne baktıktan sonra heyecan içinde üçümüzde turu anlatmaya başladık. Nida ve Turan güneşin ve denizin güzelliklerini anlatırken ben manzarayı tarif ediyordum. Heyecan içinde fotoğraf makinamı çantamdan çıkartarak çektiğim fotoğrafları tek tek gösterdim. Ben bile çektiğim fotoğrafları görünce manzara karşısında tekrar büyülendim.

Uzun uzun konuştuktan sonra Turan'ın sesini duyduğumda ona doğru döndüm. Yüzündeki gülümsemeyi yok etmeden ama alttan iğneleyeci bir tonla beni uyardı.

"Güzelim bugün bu kadar heyecan yetmez mi? Haydi odana çıkalım ve ilaçlarını alda dinlen."

Bu cümle bende nedense arkadaşıma açıklama yapmak zorunda kalacakmışım hissi uyandırdı. Onu onaylar vaziyette başımı salladım ve cevapladım,

"Haklısın canım bende oturunca yorulduğumu anladım yukarı çıkıp akşam yemeğine kadar dinleneyim."

Bizim bu konuşmalarımızdan Nida'nın da Turan'ın imalarını farkettiğini anladım. Onu konu dışı bırakmamak adına, bu sefer ona dönerek konuşmaya başladım.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin