6.BÖLÜM

11.5K 907 21
                                    

6.BÖLÜM


"Sen o musun?"

Tekrar gözlerimi kısarak onu görmeye çalıştım. Karşımdaki çocuk ise başına takmış olduğu şapkanın önünü biraz yukarı kaldırarak adeta onu görmemi ister gibi ayağa kalktı. Sanki hareketleriyle bile bana cevap veriyordu,

"Evet Aydan, o benim."

O an anlam veremediğim bir heyacan kapladı bütün bedenimi. Bir ürperti...

Bunu farkeden arkadaşım geri çekilerek yüzüme baktı ve korktuğunu belli eden sesiyle sordu.

"Aydan iyi misin güzelim? Sorun ne?" Aslında sorun yoktu, sadece o olma ihtimaliyle heyecanlanmıştım. Turan'a baktım ve sorusuna cevap verdim.

"Sorun yok ama sanırım karşımdaki çocuk mavi gözlü olan," dedim. Bu söylediğimin üzerine Turan hızla gösterdiğim yöne döndü. Uzun uzun baktı ama tanıyamadığı belli bir şekilde bana döndü ve aklındakini söyledi.

"Emin olamadım o olabilir mi? Eğer oysa bu biraz düşündürücü değil mi?" dedi. O an endişesinin ne olduğunu anladım. Evet eğer oysa buraya kadar beni takip etmiş demektir ki buda onu ilk gördüğümde tesadüfen durup bana bakmadığını gösterir.

Acaba amacı neydi?

Biz bunları düşünüp konuştuğumuz sırada o kişide bulunduğu yerden ayrılmıştı. Gözlerim etrafı taradı ama ne mümkün... Çoktan kaybolmuştu. Bu durum bende yanılmadığım hissini doğurdu. Ama hala emin değildim.

Üşüdüğümü söyleyip tekrar onlara sarıldım ve Turan'ın daha fazla endişelenmesini istemediğimden eve gitmek istediğimi söyledim. Yolda onlara, çıkmalarını benden saklamalarıyla ilgili bir çok iğneli şaka yaptıktan sonra eve vardık. Annem ve teyzem televizyona dalmış geldiğimizi bile farketmemişlerdi. Üçümüzün şakalaşmasından anlamış olacak ki teyzem bana dönerek konuşmaya başladı.

"Nihayet sende öğrendin sanırım?" dedi. Şaşkınlık içinde teyzeme baktım ve sonrasında yüzüme yayılan tebessümle cevap verdim.

"Sanırım en son ben öğrenmişim."

Hep birlikte kahkahalar atarak sohbet etmeye devam ettik. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Hayatı hep her gün son günmüş gibi yaşamak çok yorucuydu. Bu mutluluk biraz olsun yorgunluğumu almıştı. Uzun uzun sohbet ettikten sonra hepimiz odalarımıza çekildik.

Uyumadan önce biraz resim yapmaya karar verdim. Malzemelerimi hazırlayarak denizi resmetmeye başladım. Ama o anda aklıma sahildeki çocuk geldi. Sonra gündüz bana seslenen kişiyi düşündüm. Gitgide o kişinin burada gördüğüm kişi olduğuna inanmaya başlamıştım. Turan'a anlatmalı mıyım diye geçti aklımdan, ama eğer anlatırsam ne kadar endişeleneceğini biliyor ve bunun olmasını istemiyordum. Tamamen emin olana kadar söylememeye karar verdim ve tekrar resmime döndüm. Bir süre daha çizdikten sonra yatağıma uzandım ve kısa bir süre sonra da uyuyakaldım.

Sabah yine sıcacık huzur dolu bir sabaha uyandım. Yatağımda gerinerek anın tadını çıkarmaya başladım. O sırada aşağıdan gelen teyzemin sesi kalkmam için beni harekete geçirdi. Acıkmıştım. Hemen yataktan çıktım ve elimi yüzümü yıkayarak bütün neşemle merdivenleri atlayarak indim. Kahvaltıya başladığımız da Nida bana dönerek sordu.

"Bugün ne yapmak istersiniz?Nereye gidelim?" Aslında bugün tekne turuna katılmak istiyordum ama annemin izin vermemesinden korkuyordum. Bütün cesaretimi toplayarak anneme döndüm ve yalvaran gözlerle sordum.

BİR PARÇA AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin