38-Similasyon Devrimi

527 192 73
                                    


Sarah projesinde yeni bir şey denemeye karar vermişti. Daha farklı bir "başka bedene yolculuk deneyimi". Bilinç yönlendirme ile bir insanın bilincini geçmişte yaşamış bir insanın bedenine yönlendirme. Yani şu anda hayatta olmayan birinin hayatının herhangi bir döneminde yaşamış olduğu duygularını deneğe hissettirme. Bu olay O'nu bir hayli zorlayacaktı. Bu kişiyi seçerken de fazlasıyla zorlanmıştı Sarah. Kim olmalıydı bu kişi. Kimin bilincini kime yönlendirmeliydi. Dosyalarını eline aldı. Gönüllü denekleri hızlıca taradı.

"Bu böyle olmayacak."

Bilgisayarının başına geçti. Bilgisayardaki dosyalarda arama yapmaya başladı. Yağmur da O'na yardımcı olabilmek için dosyaları inceliyordu. Dosyalardan biri son derece ilgisini çekti. Bir adam bedeninin deneyde kullanılması için gönüllü olarak başvurmuştu. Ve ölümcül olabilecek deneylerde dahi kullanılabileceğini kendi ıslak imzasıyla onaylamıştı. Bilgisayarından bu kişinin adını ve soyadını arattı Yağmur. Gazete başlıkları çıkmıştı karşısına.

"2. Gennie Vakası"

"Öz Baba katil oluyordu!"

"Çocuğa akıl almaz işkence!"

türü manşetlerde boy gösteriyordu adam...

Neden buraya gelmişti? Pişman mı olmuştu.

Dosyasını dikkatlice inceledi. Ölümcül deneyler için dahi vücudunu gönüllü olarak bağışlamak... Tanrı aşkına! Ne yapıyor bu adam? Bu bir çeşit intihar!

Yağmur adamın iletişim bilgilerini buldu. Ve adamla konuşmak üzere harekete geçti.

~~~

Stefan çalan cep telefonu ile sıçradı. Yine içerken sızmıştı. Alkolik umutsuz bir adam olup çıkmıştı artık. Silkelendi ve bayık bir ses tonuyla aramayı cevapladı:

"Evet?"

"Merhaba, Stefan... Şey... Stefan Bowie öyle değil mi?"

"Evet, ne vardı?"

"Bir projemiz için dosya bırakmışsınız. Profesör Doktor Sarah Nelson'ın projesi. Denek olmak istediğinize dair belgeler imzalamışsınız. Doğru mu?"

"Ah... Evet. Kabul edildi mi? Deney yapılacak mı?"

Tam Yağmur;

"Eğer siz gönüllüyseniz elbette. Uygun vaktinizde laboratuvara gelebilirseniz..."

diyordu ki adam sözünü kesti:

"Hemen geliyorum. Görüşmek üzere."

Yağmur adam gelene kadar adamın dosyasını detaylı bir şekilde inceledi. Bir cümle vardı ki O'nu derinden etkilemişti.

" Oğluma yaptıklarım nedeniyle kendimi öylesine pişman hissediyorum ki; O'na yaşattıklarımın on mislini bana yaşatsalar şuan olduğundan daha fazla acıtamazlar canımı. "

~~~

Stefan laboratuvara varmıştı. Kapıyı çaldı ve Yağmur'un onayını aldıktan sonra içeri girdi. Sarah bilgisayarın başında oturmuş tamamen ekrana odaklanmıştı. Adamın yüzüne bile bakmadan:

"Hoşgeldiniz. Asistanım sizinle ilgilenecek. Lütfen biraz bekleyin."

dedi.

Adam hızlı adımlarla Sarah'ın masasına doğru yürüdü. Masaya yumruğunu vurdu ve:

" 1 dakika bile dayanacak gücüm kalmadı artık benim! Alın şu vicdan azabını içimden!"

diye haykırdı ve hıçkırıklara boğuldu.

Geri SayımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin